HABER49- Tüm Türkiye’yi etkisi altına alan kavurucu sıcaklar, Elazığ’da hayatı adeta durma noktasına getirirken, en çok etkilenen meslek gruplarından biri de fırıncılar oldu. Kentte hava sıcaklığı gün içerisinde 40 dereceye kadar ulaşırken, fırın içindeki ısı bu rakamın çok daha üstüne çıkıyor. Sabahın erken saatlerinde mesaiye başlayan fırın çalışanları, yaklaşık 300 derecelik taş fırınlarda hem ekmek hem de çeşitli yemekleri pişirerek Elazığ halkına hizmet vermeye çalışıyor. Ancak bu süreç, dışarıdan göründüğü kadar kolay değil. Fırıncılar, hem sıcak havanın hem de fırın ateşinin birleşmesiyle oluşan yoğun sıcaklıkla mücadele ediyor. Bu ortamda sıcaklık kimi zaman 60, hatta 80 dereceye kadar ulaşabiliyor. Fırın ustaları, bu zorluğu biraz olsun hafifletmek için kıyafetlerini ıslatarak ya da ellerini ve yüzlerini sık sık soğuk suyla yıkayarak serinlemeye çalışıyor.
“Ekmek Parası İçin Katlanıyoruz”: Mesleğini Aşkla Yapanların Hikâyesi
Elazığ’da yıllardır fırıncılık yapan Harun Can, mesleğinin sıcak yaz aylarında daha da zorlu hale geldiğini dile getiriyor. “Dışarısı 40 derece ama biz içeride çok daha fazlasını yaşıyoruz,” diyen Can, fırının ısısıyla birleşen hava sıcaklığının içeride 60 dereceyi aştığını vurguluyor. Ancak bu zor koşullara rağmen mesleğinden vazgeçmediğini belirten Can, “Yıllardır bu işi yapıyoruz, ekmeğimizin peşindeyiz. Başka bir çaremiz yok,” ifadelerini kullanıyor. Sıcak hava dalgasının her yıl daha şiddetli hissedildiğini de ekleyen Can, fırınlarda çalışanların sağlık açısından ciddi risklerle karşı karşıya kaldığını belirtiyor. Bu gibi mesleklerde görev yapan emekçilerin, hem fiziksel hem de psikolojik olarak ciddi bir dirayet gösterdiği açıkça görülüyor. Her gün onlarca derece sıcaklıkta çalışarak sofralara ekmek ulaştıran fırıncılar, adeta görünmeyen bir kahramanlık sergiliyor.
Fırında 80 Derece Sıcağa Rağmen Görev Başında: “Çalışmak Zorundayız”
Fırın ustası Mehmet Durmuş ise yaşadığı zorlukları şöyle anlatıyor: “Dışarısı sıcak ama içerisi ondan da beter. Fırının başında sıcaklık neredeyse 80 dereceyi buluyor. Ama bu işi yapmak zorundayız. Ailemize bakmak için, hayatımızı sürdürmek için başka şansımız yok.” Durmuş’un bu sözleri, birçok emekçinin hikâyesini de özetliyor. Zor koşullara rağmen yılmadan çalışan, emeğiyle geçinen insanların yaşadığı gerçekleri gözler önüne seriyor. Fırın ortamında saatlerce ayakta kalmak, sıcağa dayanmak ve üretimi aksatmadan sürdürmek büyük bir özveri istiyor. Özellikle yaz aylarında bu mesleği sürdürenlerin sağlık açısından da ekstra dikkatli olması gerekiyor. Yeterli sıvı alımı, dinlenme aralıkları ve fiziki dayanıklılık bu süreçte kritik önem taşıyor. Ancak bütün bu zorluklara rağmen üretim devam ediyor ve her sabah sıcak ekmekler sofralara ulaşmaya devam ediyor.
