HABER49-Erzurum’un tarihi Çifte Minareli Medrese’sinde açılan “Öğrenme Şenliği” sergisi, halk eğitim merkezlerinin katkılarıyla ziyaretçileri el emeği eserlerle buluşturdu. Kursiyerlerin özveriyle hazırladığı eserler, kültürel mirasın yaşatılmasında önemli bir rol üstlendi.
Erzurum’un simge yapılarından biri olan Çifte Minareli Medrese, bu kez “Hayat Boyu Öğrenme Haftası” etkinlikleri kapsamında anlamlı bir sergiye ev sahipliği yaptı. Halk Eğitim Merkezi, Olgunlaşma Enstitüsü ve Pasinler Halk Eğitim Merkezi’nin katkılarıyla açılan “Öğrenme Şenliği” sergisi, tarihi dokunun eşsiz atmosferinde ziyaretçilerini ağırladı. Sergide el emeği göz nuru eserler büyük ilgi görürken, katılımcılar geleneksel motiflerden modern dokunuşlara kadar geniş bir yelpazede sunulan ürünleri inceleme fırsatı buldu. Çifte Minareli Medrese’nin taş duvarları arasında yer alan sergide, özellikle yerel el sanatları ve halk kültürünü yansıtan çalışmalar dikkat çekti. Ziyaretçiler, kursiyerlerin yeteneklerini ortaya koyan dikiş, nakış, ahşap oyma ve seramik gibi alanlardaki ürünlere hayran kaldı. Kursiyerler ise kendilerini ifade etme fırsatı buldukları bu etkinlikle, hem geleneksel el sanatlarını yaşatmanın gururunu yaşadı hem de yeni öğrenme deneyimleri kazandı.
Protokol Üyelerinden Destek ve İlgi
Serginin açılışına Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, merkez ilçe kaymakamları, Pasinler Kaymakamı Yunus Emre Temel ve çeşitli daire müdürleri katıldı. Açılışta konuşan Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, öğrenmenin hayat boyu süren bir süreç olduğuna vurgu yaparak, kursiyerlerin emeklerini takdir etti. Çifte Minareli Medrese’nin tarihi atmosferinde incelemelerde bulunan Vali Çiftçi, kursiyerlerin el emeği çalışmalarını tek tek gezerek onlarla sohbet etti. Pasinler Halk Eğitim Merkezi standında kurs hocası Sema Babagil’den kurslar ve ürünler hakkında bilgi alan Vali Çiftçi, yapılan çalışmaların kültürel mirasın yaşatılmasında büyük bir rol oynadığını dile getirdi. Ziyaretçiler ve protokol üyeleri, sergideki her detayın ayrı bir emek ürünü olduğunu vurgulayarak, bu tür etkinliklerin yaygınlaşmasının önemine dikkat çekti. Sergi alanında oluşan samimi ve sıcak atmosfer, sanatın ve öğrenmenin toplumları nasıl bir araya getirebildiğinin en güzel örneklerinden birini sundu.
Kursiyerlerin Eserleri Kültürel Hafızaya Katkı Sağlıyor
“Öğrenme Şenliği” sergisinde yer alan el emeği eserler, yalnızca sanatsal bir sunum değil aynı zamanda kültürel hafızanın bir parçası olarak ön plana çıktı. Dikiş-nakıştan ebru sanatına, ahşap oymadan cam süslemeye kadar pek çok branşta hazırlanan ürünler, ziyaretçilere adeta zamanın ruhunu hissettirdi. Özellikle yöresel motiflerin modern tasarımlarla harmanlandığı eserler, sergiyi gezenlerin ilgisini çekti. Kursiyerler, uzun süren emek ve özveriyle ortaya çıkardıkları çalışmaların bu sergi aracılığıyla geniş kitlelere ulaşmasından mutluluk duyduklarını ifade etti. Her bir eser, hem bireysel yaratıcılığın hem de toplumsal değerlerin birleştiği bir noktada durarak, Erzurum’un kültürel zenginliğine ışık tuttu. Bu sergi, sadece kursiyerlerin becerilerini sergilemekle kalmadı; aynı zamanda geleneklerin modern dünyada nasıl yaşatılabileceğine dair güçlü bir mesaj verdi.
