Muşlu bir kadın girişimci olarak büyük gurur yaşadığını söyleyen Güngör, “Bu başarımı aileme borçluyum” dedi.
www.haber49.net'e konuşan Güngör, başarısını ve yaşadığı zorlukları anlatarak, Muşlu ailelere de kız çocuklarına destek olmaları çağrısında bulundu.
Eğitiminin 7 yılını yurt dışında tamamlayan Güngör, lisansını yüksek şeref ile taçlandırıp masterını 4 tam puanla yaparak bölüm birincisi oldu.
Güngör, eğitim hayatındaki başarısına rağmen diğer uzmanlar gibi göç etmeyi düşünmediğini, Muş’taki psikolog ihtiyacı nedeniyle memleketinde kalarak klinik açtığını söyledi.
Eğitim hayatı sürecinde ve klinik açmaya karar verdiğinde en büyük destekçisinin ailesi olduğunu belirten Güngör, Muşlu ailelere de kız çocuklarına destek olmaları ve hayallerini gerçekleştirebilmeleri için onları yalnız bırakmamaları çağrısı yaptı.
“DELİ DOKTORU OLARAK KARŞILANIRSIN”Muş’ta klinik açmaya ilk karar verdiğinde kendisine güldüklerini söyleyen Güngör şöyle konuştu:
“‘Muş’ta kimse psikoloğa gitmez’, ‘Muş’ta ayıp bir durum’, ‘Deli doktoru olarak karşılanırsın’ gibi olumsuz geri bildirimlerde bulunuldu bana. Ama ben Muş’ta psikolog eksikliğini, psikoloğa olan ihtiyacı gördüm. Ne yazık ki Muş uzman göçü veren bir şehir, koşullar nedeniyle Muş’ta pek kalmak istemiyorlar. Ben de elimi taşın altına koymak istedim. Hatta boş bir yatırım yaptığım düşüncesi ile aile bireylerinden küsenler bile oldu. Ama şu an Muş’ta çok güzel tepkiler alıyorum. Muş gerçekten psikoloji merkezini bağrına bastı. Yoğun bir ilgi görüyorum.”
İlk kadın klinik psikolog olmasının yanı sıra ilk oyun terapisini kuran Güngör, “Oyun terapileri ile çocuklarımızın iç dünyalarını çözüyoruz, yaralarını sarıyoruz” dedi.

7 yıl Kuzey Kıbrıs’ta eğitim gördüğünü ve hocalarından orada kalması için teklifler aldığını dile getiren Güngör, şöyle devam etti:
“Kıbrıs’ta kalmam için teklifler aldım ancak ben çok sayıda çocuk kaybetmiş bir ailenin ilk çocuğu olarak ailemi ve memleketimi yalnız bırakmak istemedim. Muş’ta rehabilitasyon ve fizyoterapi merkezlerinde psikolog ve müdürlük görevlerinde bulundum. Sonrasında özgürleşmek istedim ve ilk şirketimi 27 yaşımda kurmak nasip oldu. Bu adımım daha çok memleketim olan Muş’ta psikolog eksikliği, kadın klinik psikolog eksikliğine olan ihtiyaçtan kaynaklıydı. Bunun yanında kendim 10 yıldır sivil toplum kuruluşlarının katkılarıyla, ihtiyacı olan yetim, yoksul ailelere seminerler veriyorum.”
“ANNEM BENİM İÇİN ALTINLARINI SATTI”Başarıda aile desteği ve özgüvenin öneminden bahseden Güngör, “Bunları yapıp başarmak benim için hiç kolay olmadı. Ailem çok destek oldu. Genelde burada anneler kızlarının çeyizleri için yatırımlar yaparken benim annem eğitimim için yatırım yaptı. Bu vizyonda bir annenin yetiştirdiği bir kız çocuğuyum. Bugün başarılı insanlara baktığımız zaman zeka seviyesi sadece yüzde 6-7 oranındadır, geriye kalanını ise özgüven belirler. Benim de bir kadın olarak hedefim, iş merkezi kurmak ve hatta insanlara iş veren olmak. Benim annem çok büyük mücadelelerle beni bu seviyeye çıkarttı. Annem yurt dışına çıkabilmem ve bu kliniği kurabilmem için çok büyük mücadeleler verdi. Benim için altınlarını sattı” diye konuştu.
“KIZLARINIZI YALNIZ BIRAKMAYIN”Muşlu ailelere kız çocuklarına destek olmaları yönünde çağrıda bulunan Güngör, “Ben başarmış bir kız çocuğu olarak Muş’taki ailelere seslenmek istiyorum. Lütfen kızlarınıza güvenin, onlara inanın. Benim ailem bana inandı, arkamda durdu ve ailemin desteği ile hedeflerimi, hayallerimi gerçekleştirebildim. Aileler çocuklarınıza güvenirseniz emeğinizin boşa çıkmayacağını göreceksiniz. Kızlarınızı yalnız bırakmayın. Onları sizsiz bırakmayın. Kız çocuklarının tek çaresi, hedefi evlenmek olmasın. Evet, evlilik çok güzel bir kuruluş ama bir kadın olarak ayaklarınızın üzerinde duran olmayı seçmenizi, bunun için çabalamanızı tavsiye ediyorum” ifadelerini kullandı.

Uzman Psikolog Merve Nur’un annesi Şahinaz Güngör de, kendi ailesinin yaşadığı zorlukları anlatarak, kızları için çabalarken annesini örnek aldığını söyledi:
“Ben küçük yaştayken 7 kardeşimle birlikte yetim kaldık. Babamı trafik kazasında kaybettik. Annem bizi terzilik yaparak büyüttü ve okuttu. İki kız kardeşiz ve ikimiz de okuyup öğretmen olduk. Şimdi emekliyim ama annemin yaptığı gibi ben de kızımı okutup ona destek olabilmek için ek iş yaparak hâlâ çalışıyorum.”
“ÇABALARIMIN SONUCUNDA KIZIM BİRÇOK BAŞARI ELDE ETTİ”Bazılarının kızları için çeyize yatırım yaptıklarını, kendisinin ise kızının eğitimi için uğraştığını belirten anne Güngör, şöyle devam etti:
“Muş’taki aileler genellikle kızları için çeyize yatırım yaparlar. Ben ise kızımın eğitimi için yatırım yaptım. Kızımın eğitimi için altınlarımı sattım, emekli olmama rağmen çalışmaya devam ettim. Kızımın geleceği için çabaladım. Çabalarımın sonucunda kızım birçok başarı elde ettiği gibi Muş’ta ilk kadın klinik psikolog olmayı da başardı. Annelerimizden de ricam çocuklarını okutsunlar.”
“PSİKOLOJİK DESTEĞE İHTİYAÇ DUYDUĞUM BİR DÖNEM OLDU”Birçok bebeğini kaybettiğini ve ikinci kızının down sendromlu olduğunu öğrendiğinde psikolojik desteğe ihtiyaç duyduğunu ancak Muş’ta o zamanlar böyle bir imkanı olmadığını söyleyen Şahinaz Güngör geçirdiği zorlu dönemi şu sözlerle anlattı:
“Benim birçok bebeğim karnımdayken vefat etti. Merve Nur’dan sonra doktorlar ikinci çocuğumun down sendromlu olduğunu söylediler. Öncesinde, doğduktan sonra ya bir yıl yaşayacağını ya da hayatı boyunca engelli olacağını anlattılar. Bu dönemler benim için çok zor geçti. Psikolojik olarak desteğe ihtiyaç duyduğum bir dönemdi. Ancak Muş’ta psikolog yoktu. O zamanlar kararımı verdim. Kızımı okutacaktım, Muş’un ihtiyacı olan psikolog olacaktı ve biz öldükten sonra kızım Rabia’ya bakması için kendi ayakları üzerinde durmasını sağlayacaktım. Kızım eğitimini tamamladıktan sonra onun için bir ev aldım ve klinik kurduk. Merve Nur, Muş’ta bir kadın olarak kendi ayakları üzerinde durduğu için çok mutluyum.”
Muşlu annelere de seslenen Şahinaz Güngör, “Kızlarının gelecekleri için çabalasınlar. Kızlarını okutsunlar” dedi
https://www.youtube.com/watch?v=u26g551z8G8