Muş

Muş’ta değirmencilik çökme noktasında: "Kâr ve zarar birbirini karşılamıyor"

Muş’ta değirmencilik sektörü, bu yıl yaşanan kuraklık ve artan maliyetler nedeniyle adeta çökme noktasına geldi. 45 yıldır değirmencilik yapan Abdullah Tosun, “Bu yıl işlerimiz dörtte bire düştü. Kâr ve zarar birbirini karşılamıyor” diyerek hem kendisinin hem de bölgedeki çiftçilerin zor durumda olduğunu dile getirdi.

Abone Ol

HABER49- Muş’ta değirmencilik sektörü, bu yıl yaşanan kuraklık ve artan maliyetler nedeniyle adeta çökme noktasına geldi. 45 yıldır değirmencilik yapan Abdullah Tosun, “Bu yıl işlerimiz dörtte bire düştü. Kâr ve zarar birbirini karşılamıyor” diyerek hem kendisinin hem de bölgedeki çiftçilerin zor durumda olduğunu dile getirdi.

www.haber49.net’e konuşan 61 yaşındaki Değirmenci Abdullah Tosun, şunları söyledi:

“Muş’ta 20 yıldır değirmencilik yapıyorum. 61 yaşındayım ve 45 yıldır bu mesleği icra etmekteyim. Aslen Kırıkkaleliyim, 20 yıldır da Muş’ta değirmencilik yapıyorum. Bu 20 yıl içerisinde fabrikamızı modernleştirdik. Bu sene buğday az çıktı. Çünkü maliyetler yükseldi, ilaç kullanılamadı. Yağmur da yağmadığı için yıl çok kurak geçti. Ayrıca yangınlar ve orman yangınları gibi sebeplerden dolayı buğday ekimi ve hasadı az oldu. Çiftçiler, karpuz, meyve ve sebze gibi alternatif ürünlere yöneldi ama onlardan da pek kazanç sağlayamadılar. Bu işi 45 senedir yapıyorum. Meslek zor bir iş; yoğun emek, zaman ve tecrübe istiyor. Fakat bu sene işlerimiz dörtte bire düştü. Kuraklık, ilaç ve gübrenin pahalı olması nedeniyle buğday çıkmadı. Çıkan buğdaylarda ise hasar çoktu. Çünkü çiftçiler pahalı olduğu için ilaç ve gübre kullanamadı. Bu yüzden bu senenin buğdayı zayıf ve verimsiz oldu. Buğdaylar genelde Bingöl sınırından Bitlis sınırına kadar tüm civar köylerden öğütülmek için getiriliyor. Kışın un maliyetlerini azaltmak için vatandaşlar buğdaylarını değirmende öğütüyor. Ancak kuraklıktan dolayı bu yıl işlerimiz azaldı. Kâr ve zarar birbirini karşılamıyor. Bu yıl elektrik yüzde 85 arttı, geçen sene ise yüzde 60 artmıştı. Fakat tarım ürünleri yerinde sayıyor. Bu durum doğrudan bizleri de etkiliyor. Çünkü artan enerji maliyetlerini çiftçilere yansıtamıyoruz. Çiftçiler haklı olarak daha uygun fiyat istiyor. Onların tek geçim kaynağı çiftçilik. Ama hem geçen yıl hem de bu yıl durumları daha kötüye gitti. Biz de buğdayı uygun fiyata öğütmeye devam ediyoruz. Çünkü müşterilerimizle kardeş gibiyiz. 20 yıldır tanıdığımız çiftçiler var; babalarının ve dedelerinin geleneğini sürdüren müşterilerimiz var. Artan enerji, parça, makine ve işçi maliyetini onlara yansıtamıyoruz. Her yıl maliyetlerimiz, bir önceki yıla göre giderek daha fazla düşüyor.”

“NASIL GETİRİYORUZ? BEN DE BİLMİYORUM.”

Değirmene kışlık ununu temin etmek için hasadını yaptıkları buğdayı öğütmeye gelen çiftçi Yakup Beytar ise verim düşüklüğünden yakındı:

“Yücetepe Köyü'nden buğdaylarımızı öğütmeye geldik. Bu yıl gübre çok arttığı için alamadık ve buğdaylarımız çok verimsiz oldu. Geçen sene 300 teneke buğday elde ettik bu sene ise sadece 73 teneke tek çıktı. Evimin geçimini çiftçilikle yapıyorum. 10 kişilik bir aileyi geçindiriyorum. Nasıl geçiniyoruz? Ben de bilmiyorum.”