
Bazı meslekler, zamanla unutulmaya yüz tutmuş olsa da kökleri derinlere uzanan ve toplumun kültürel dokusunda iz bırakan önemli bir mirası temsil ediyor.

Muş Kültür Mahallesinde içerisinde binlerce kasetin bulunduğu küçük dükkanda, işini 40 senedir aynı heyecan ve mutlulukla sürdüren Muhsin Çelik’in kasetlere ilgisi, 40 yıl önce kasetler altın çağını yaşadığı dönemde başladığını belirtti.

Muhsin Çelik, mesleğe 1980'li yıllarda başladığını belirterek, “ O dönemlerde kasetler altın çağını yaşıyordu. Kasetler sadece müzik değil, insanların duygularını paylaştığı bir araçtı. İstediğiniz şarkıyı kaydedip sevdiklerinize hediye ederdiniz. Bu, insanları birbirine bağlayan özel bir şeydi" dedi.

Zamanla CD’lerin, ardından MP3 çalarların ve nihayetinde dijital platformların hayatımıza girmesiyle kasetlere olan ilginin giderek azaldığını ifade eden Çelik, "Eskiden dükkanımız dolup taşardı. Dijital müzik ortamları çoğaldığından beridir işler çok kesat. Burada da bütün Türkiye’de de kasetçilik mesleği bitti. Dijital yayınlardan dolayı kimse kaset ve CD’ye yönelmiyor. Artık kasetler hiç alınmıyor desem yeridir.” sözlerini ifade etti.

Çelik, özellikle gençlerin kasetlerden habersiz büyüdüğünü belirterek, "Bir nesil bu kültürü hiç tanımadan büyüyor. Halbuki kasetçilik sadece müzik satmak değil, aynı zamanda bir hikaye anlatmaktı. Her kasetin bir ruhu vardı” diye konuştu.

Mesleğinin geleceği konusunda karamsar olduğunu ifade eden Çelik, "Muş'ta eskiden onlarca kasetçi vardı, şimdi birkaç kişi kaldık. Bizden sonra bu meslek tamamen yok olacak gibi görünüyor. Ama en azından birileri bu kültürü yaşatmaya çalışmalı. Bu meslek benim için geçmişten gelen bir hikayedir.” ifadelerini kullandı.