HABER49- Muş’ta 1823 yılında Osmanlı mimarisiyle inşa edilen ve 1940’ta yıkılan Murat Paşa Camisi, kapsamlı bir restorasyon sürecinin ardından yeniden ibadete açılacak.
Muş’un tarihi dokusunu oluşturan önemli yapılardan biri olan Murat Paşa Camisi, restorasyon sürecinin ardından yeniden ibadete açılmaya hazırlanıyor. 1823 yılında Osmanlı mimarisinin zarif çizgileriyle inşa edilen ve yıllar içerisinde çeşitli nedenlerle harabeye dönen cami, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü iş birliğiyle başlatılan çalışmalar sayesinde yeniden ayağa kaldırıldı. Yaklaşık iki asırlık geçmişiyle şehrin dini ve kültürel simgelerinden biri olan cami, Muş’un Murat Paşa Mahallesi’nde bulunuyor. 1940 yılında yıkılan ve uzun süre atıl halde kalan cami, restorasyon süreciyle birlikte hem mimari özgünlüğüne kavuştu hem de bölge halkı için yeniden ibadet mekânı olma vasfını kazandı.
RESTORASYONUN HER AŞAMASI BİLİMSEL VERİLERLE YÖNLENDİRİLDİ
Vakıflar Bölge Müdürü Ali Osman Ayan, yürütülen çalışmaların büyük bir titizlik ve bilimsel veriler ışığında ilerlediğini belirtti. Ayan’ın açıklamasına göre, Murat Paşa Camisi’nin restorasyonu, 2017 yılında başlatılan arkeolojik kazı çalışmalarıyla temellendirildi. Bu kazılar neticesinde elde edilen bulgular doğrultusunda özgün bir restorasyon projesi hazırlandı. Proje onay sürecinin ardından 2022 yılında ihale aşamasına geçildi. İnşaat sürecinde yeni arkeolojik bulgulara ulaşıldıkça projede çeşitli güncellemeler yapılması gerekti. Bu da restorasyonun hem tarihi sadakat açısından hem de mühendislik bakımdan titizlikle yürütülmesini sağladı. Ayan, restorasyonun nihayetinde tamamlandığını ve caminin yeniden ibadete hazır hâle getirildiğini ifade etti.
HALKIN BEKLENTİSİ YÜKSEK, MANEVİ DEĞERİ BÜYÜK
Caminin yeniden açılacak olması, yalnızca mimari bir yapının canlanmasından ibaret değil; aynı zamanda halkın hafızasında ve gönlünde yer etmiş bir değerin geri kazanılması anlamına geliyor. Kale Mahallesi Muhtarı Murat Aydın, caminin bölgedeki önemine dikkat çekerek Murat Paşa Camisi’nin, Muş’ta Ulu Cami ve Alaaddin Bey Camisi’nden sonra en önemli tarihî ibadethanelerden biri olduğunu söyledi. Aydın, caminin geçmişten bugüne taşıdığı manevi değerin halk arasında hâlâ canlı olduğunu ve ibadete açılmasının büyük bir heyecanla beklendiğini dile getirdi.