HABER49-Muş Devlet Hastanesi’nde, organ bağışının önemine dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla organ bağışı standı kuruldu. Standı ziyaret eden vatandaşlara, organ bağışının nasıl yapılabileceği ve neden önemli olduğu hakkında bilgi verildi. Organ Nakli Birimi çalışanları ile hastane yöneticileri de konuya dair önemli açıklamalarda bulundu.
"AMACIMIZ KADAVRADAN ORGAN NAKLİNİ ARTIRMAK"
Organ Nakli Birimi’nde görevli olan Uzman hemşire Ebru Karaağaç Özmen, organ bağışında özellikle kadavradan naklin yetersizliğine dikkat çekerek, “Muş Devlet Hastanesi Organ Nakli biriminde görev yapmaktayım. Bugün burada amacımız organ bekleyen hastalarımız için farkındalık oluşturmak, onlara organ temini yapabilmek. Organ ve doku nakli konusunda biz Avrupa’nın çok gerisindeyiz. Özellikle canlı vericiden alınan noktada çok iyiyiz ama ölü kadavra dediğimiz veri noktasında oranımız bayağı bir düşük. Burada amacımız kadavradan nakil sayısını arttırmak. Bugün herkesi bu konuda duyarlı olmaya davet ediyorum. Unutmayalım ki hepimiz organ nakli bekleyebiliriz” ifadelerini kullandı.
"ORGAN BAĞIŞI İÇİN BİRÇOK BAŞVURU YOLU MEVCUT"
Muş Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve aynı zamanda organ nakli koordinatörü Opr. Dr. Batuhan Dereli, organ bağışı süreci hakkında teknik bilgiler verdi:
“Başhekim olmanın yanı sıra organ nakli koordinatörüyüm. Organ bağışı, bir kişinin beyni geri dönülemez hasar aldıktan sonra işe yarayan vücut organlarının ihtiyacı olan kişilere nakledilmesi işlemidir. İradesi yerinde olan, 18 yaşını doldurmuş herkes organ bağışında bulunabilir. Organ nakli başvuruları İl Sağlık Müdürlükleri’ne, Kamu Hastaneleri’ne, ehliyet alınırken Emniyet Müdürlükleri’ne ve E-Nabız üzerinden yapılabilir. Kişiden organ alınırken vücut bütünlüğü bozulmuyor, bir ameliyat gibi alınıyor. Eğer kişiye özel bağışlanmıyorsa Sağlık Bakanlığı’nın uygun gördüğü organ bekleyen hastalara nakledilir.”
Organ bağışı biriminde görevli hemşire Betül Taştan ise beyin ölümü sonrası organ bağışının önemine dikkat çekerek, “Organ bağışı gerçekten sayı olarak az. Canlının canlıya yaptığı organ bağışında güzel yerlere gelmişiz ancak kadavra yani beyin ölümü gerçekleşmiş olduktan sonra yapılan organ bağışı sayımız çok az. İnsanlarımız bundan çekiniyor. Her koma ve her entübe hastadan organ nakli alınacak diye bir durum yok. Beyin ölümü gerçekleşmiş mi? Gerçekleştiyse vücuttaki hiçbir kesime fonksiyon gitmez. Bu tıbben ölü olarak kabul ediliyor. Bundan sonra aile izniyle beraber koordine bir şekilde cerrahi bir işlemle dönor bulunarak organ bağışı yapılır. Her bağış yeni bir hayat demektir. Her bağış yeni bir umuttur. Şu an Türkiye’de 31 binden fazla organ nakli bekleyen hastamız var. Bunlara bizler de olabilirdik. Birine bir hayat, bir umut olabiliyorsak ne mutlu bizlere” dedi.