Bölge

Marmara'daki 6.2'lik deprem beklenen büyük sarsıntı değil: Uzmanlardan panik uyarısı

Deprem uzmanı Doç. Dr. Hamdi Alkan, Marmara Denizi’nde meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki sarsıntının beklenen büyük deprem olmadığını belirtti. Alkan, panik yapılmaması gerektiğini vurgularken, Marmara’daki enerji transferine dikkat çekti: “Bu yalnızca bir senaryo. Asıl büyük tehlike hâlâ gündemde.”

HABER49-Deprem uzmanı Doç. Dr. Hamdi Alkan, Marmara Denizi’nde meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki sarsıntının beklenen büyük deprem olmadığını belirtti. Alkan, panik yapılmaması gerektiğini vurgularken, Marmara’daki enerji transferine dikkat çekti: “Bu yalnızca bir senaryo. Asıl büyük tehlike hâlâ gündemde.”

Marmara Denizi’nde meydana gelen ve başta İstanbul olmak üzere birçok ilde hissedilen 6.2 büyüklüğündeki deprem, vatandaşlarda paniğe neden oldu. Depremin ardından sokaklara çıkan halk, yoğun telefon trafiğiyle iletişim kurmaya çalıştı. Ancak uzmanlar, bu tür depremlerin Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun dinamiği içinde olağan olduğunu vurguladı. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hamdi Alkan, sarsıntının "beklenen ve olağan" bir deprem olduğunu belirterek, bunun beklenen büyük Marmara depremi olmadığını açıkladı. Depremin merkez üssünün Kumburgaz segmenti olduğu ifade edilirken, bu bölgedeki sismik hareketliliğin Kuzey Anadolu Fayı'nın karakteristik yapısıyla uyumlu olduğu kaydedildi.

Doç. Dr. Alkan: “Bu, Ana Şok Olarak Değerlendirilmeli”

Depremin ardından İHA’ya açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Hamdi Alkan, 6.2 büyüklüğündeki sarsıntının ana şok olduğunu ve sonrasında gelen artçıların büyüklüklerinin azaldığını dile getirdi. Depremin meydana geldiği Kumburgaz segmentinin, Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun önemli bir parçası olduğunu ifade eden Alkan, Marmara Denizi içerisindeki fay hareketlerinin doğudan batıya doğru belirgin bir şekilde ilerlediğini belirtti. Alkan, “Ana şoktan yaklaşık 10-12 dakika sonra yaşanan 5.2 büyüklüğündeki artçı dışında, diğer sarsıntıların büyüklükleri daha düşük. Bu nedenle, bu depremi ana şok olarak değerlendirebiliriz” diyerek, halkın bu durumu doğal bir süreç olarak görmesi gerektiğine dikkat çekti.

Derinlik Tartışmaları ve Fay Mekanizması Üzerine Sorular

Depremin derinliği konusunda farklı kurumların farklı veriler paylaştığına dikkat çeken Alkan, bu durumun sismik çözümlemeler açısından dikkatle incelenmesi gerektiğini vurguladı. ABD Jeolojik Araştırma Merkezi (USGS), depremin yaklaşık 10 kilometre derinlikte gerçekleştiğini bildirirken, Kandilli Rasathanesi 13 kilometre, AFAD ise 7 kilometrelik bir derinlik verisi paylaştı. Ancak artçı sarsıntıların daha derinlerde meydana gelmesi, uzmanları yeni bir fay çözümlemesine yönlendiriyor. Alkan, “Kumburgaz segmenti benzer şekilde deprem üretirken, artçıların derine doğru ilerlemesi bu bölgedeki fay yapısında farklı bir mekanizmanın mı devrede olduğu sorusunu gündeme getiriyor. Ters fay yapısı mı var, yoksa çözümleme hatasından mı kaynaklanıyor? Bu soruların yanıt bulması gerekiyor” şeklinde konuştu.

“Orta ve Uzun Vadede Büyük Marmara Depremi Hâlâ Bekleniyor”

Marmara Çukuru’nun doğusunda yer alan yaklaşık 65 kilometrelik segmentte meydana gelen depremin, enerji aktarımı açısından önemli olduğunu belirten Alkan, bu tür orta büyüklükteki depremlerin büyük deprem öncesi birikmiş enerjiyi başka bölgelere taşıyabileceğini ifade etti. Özellikle Kumburgaz'dan sonra Tekirdağ segmentine doğru enerji transferi olabileceğine işaret eden Alkan, “Bu sarsıntı büyük Marmara depremi değildir. Ancak enerji birikimini batıya taşıyabileceği için Tekirdağ ve çevresine dikkat edilmelidir. Bu tür gelişmeler, büyük deprem riskinin ortadan kalkmadığını, aksine sürecin sürdüğünü gösteriyor” dedi. Alkan ayrıca, Marmara Denizi’nde orta ve uzun vadede büyük bir depremin beklendiğini, bu durumun bilimsel verilerle desteklendiğini aktardı.

Bilimsel Öngörü Gerçekleşti: “Bu Deprem Yüzde 60 İhtimalle Tahmin Edilmişti”

Doç. Dr. Hamdi Alkan, 2025 yılı başında yayımlanan bilimsel çalışmalarda Marmara Denizi’nde 6 büyüklüğünde bir depremin olasılığının yüzde 60’tan fazla olduğunun belirtildiğini hatırlattı. “Bu son deprem, yaptığımız çalışmalardaki öngörüyü doğruladı” diyen Alkan, bu gelişmenin bilimsel araştırmalar açısından son derece kıymetli olduğuna dikkat çekti. Ancak her ne kadar bu deprem öngörüleri doğrulasa da, büyük Marmara depreminin hâlâ gerçekleşmediğinin altını çizdi. Alkan, "Bu tür sarsıntılar geleceğe dair uyarılar taşıyor. Panik yapılmamalı ancak hazırlıklı olunmalı" ifadelerini kullandı. Bu yaklaşım, halkın doğru bilgiyle hareket etmesini sağlamayı amaçlıyor.