HABER49-Muş’un Malazgirt İlçesi’nde yürütülen ve Türkiye’nin disiplinlerarası en geniş savaş alanı arkeolojisi çalışması olma özelliğini taşıyan “Malazgirt Savaş Alanının Tespiti Tarihi ve Arkeolojik Yüzey Araştırması Projesi” altıncı yılına girdi. 1071 yılında Anadolu’nun kapılarını Türklere açan Malazgirt Zaferi’nin yaşandığı alanı ve tarihi süreci bilimsel yöntemlerle tespit etmeyi hedefleyen proje, yeni saha buluntuları ve akademik katkılarla hız kesmeden devam ediyor.
40’A YAKIN UZMANIN KATILIMIYLA TÜRKİYE’NİN EN KAPSAMLI SAVAŞ ALANI ARKEOLOJİSİ
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü desteğiyle 2020 yılında başlatılan, Ahlat Müze Müdürlüğü başkanlığı ve Muş Alparslan Üniversitesi iş birliğinde yürütülen proje beşinci yaşını bitirdi. Prof. Dr. Adnan Çevik’in bilimsel danışmanlığını üstlendiği ekipte arkeoloji, antropoloji, tarih, sanat tarihi, coğrafya, jeoloji, jeofizik, iletişim ve sosyoloji gibi 12 farklı üniversiteden 40’a yakın uzman yer alıyor.
Bu yönüyle proje, yalnızca bir arkeolojik kazı faaliyeti olmaktan çıkıp, Türkiye’nin akademik kapasitesini güçlendiren ve disiplinlerarası iş birliğini teşvik eden öncü bir model haline gelmiş durumda. Projede, saha verilerinin yanı sıra yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin de aktif katılımıyla bilimsel eğitim ve araştırma imkânı sunuluyor. Akademisyen adayları, kazı ve yüzey araştırmaları sürecinde arkeolojik veri toplama, buluntu analizi ve savaş alanı coğrafyasının yorumlanması gibi konularda uygulamalı deneyim kazanıyor.
MEZRAKÖY VE SABUNTEPE’DE YÜZEY ARAŞTIRMALARI SÜRÜYOR
Altıncı yıl etabı kapsamında, Mezraköy, Alınca ve Sabuntepe mevkilerinde yüzey araştırmaları ve sondaj kazıları devam ediyor. Çalışmalar, Malazgirt Savaşı’nın geçtiği coğrafyayı tarihi kaynaklardaki anlatımlarla karşılaştırarak, savaşın tüm aşamalarını aydınlatmayı amaçlıyor.
Şu ana kadar elde edilen buluntular arasında, savaşa ait olduğu düşünülen yüzlerce metal obje dikkat çekiyor. Ok uçları, zırh parçaları, kılıç kalıntıları ve Bizans İmparatoru’na ait sikke ile mühürler, dönemin askeri donanımı ve savaş taktikleri hakkında önemli ipuçları sunuyor. Tüm bu buluntular, yıl boyunca uzman ekipler tarafından tasnif edilip belgeleniyor, çizimleri yapılıyor ve restorasyon işlemleri tamamlanıyor.
Malazgirt Projesi, yalnızca Malazgirt Zaferi’nin geçtiği alanı somut verilerle belgelemekle kalmıyor; aynı zamanda savaş alanı arkeolojisi gibi dünyada gelişmekte olan bir disiplinin Türkiye’deki ilk sistematik uygulaması olarak da önem taşıyor. Proje, yürütülen kapsamlı saha çalışmaları ve yeni geliştirilen yöntemlerle bu alanda yapılacak diğer araştırmalara ilham kaynağı oluyor.
