HABERR49-‘İstanbul Senin’ uygulamasından milyonlarca kullanıcının verilerinin sızdırıldığı ve ‘Ekrem İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü’ adı altında 15 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarıldığı soruşturmada, TELE1 televizyon kanalına TEM ekipleri tarafından baskın yapıldı, aramalar sürüyor.
Soruşturmanın odağında kim var?
Ekrem İmamoğlu, tutuklu bulunuyor olması ve ilerleyen süreçlerde yeniden gündeme gelen bir davada adı geçmesiyle dikkat çekiyor. Cumhuriyet Savcılığı, İmamoğlu’nun seçim kampanyasının direktörü Necati Özkan ile gazeteci Merdan Yanardağ hakkında “casusluk” suçlamasıyla soruşturma başlattı. Bu üç isim, sulandırılmadan önce baş şüpheli konumunda yer alıyor. Ayrıca, televizyon kanalı TELE1’de yürütülen aramalar ve gözaltı kararları da olayın genişleyen boyutlarını işaret ediyor.
Soruşturma eksenindeki suçlamalar arasında “devletin gizli kalması gereken bilgilerini temin etmek”, “çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve yönetmek” gibi ağır iddialar bulunuyor. Savcılığın açıklamasına göre; söz konusu dosyada sızdırıldığı ileri sürülen bilgiler yalnızca sıradan vatandaşlara ait kullanıcı verileri değil, aynı zamanda askerî nitelikli dijital materyaller ve örgütsel bağlantılara dair unsurlar içeriyor. Bu da soruşturmanın yalnızca bir “yolsuzluk” ya da “veri güvenliği ihlali” düzeyinde kalmadığını, devlet güvenliğini ilgilendiren bir boyut kazanmış olabileceğini gösteriyor.
"İstanbul Senin" Uygulamasındaki İddialar Detaylandı
Soruşturmanın omurgasını oluşturan iddialardan biri, İstanbul Senin isimli mobil uygulama üzerinden milyonlarca vatandaşın kişisel verilerinin yasa dışı şekilde toplandığı ve yabancı ülkelere aktarıldığı yönünde. Savcılık belgelerinde yer alan bilgilere göre: yaklaşık 4,7 milyon kullanıcının kişisel ve konum verileri iki farklı yabancı ülkeye iletilmiş durumda. Bu verilerden yaklaşık 3,7 milyonuna ait bilgiler ise “dark web” olarak bilinen yeraltı internette satışa çıkarılmış. Ayrıca uygulama içindeki “İBB Hanem” adlı alt başlıkta, 11 milyon seçmene ait sandık verilerinin sistem dışına çıkarıldığı iddia ediliyor.
Veri sızıntısı iddiaları sadece sayıverilerle sınırlı değil; kullanıcıların kimlik bilgileri, konum kayıtları ve sandık tercihleri gibi seçime dair kritik verilerin de çalındığına ilişkin iddialar yer alıyor. Bu bağlamda, uygulamanın geliştirilmesi, yönetim süreci, veri erişim izinleri ve dış sistemlerle entegrasyonunun nasıl gerçekleştiği soruları gündeme geliyor. Savcılık, söz konusu verilerin “Ekrem İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü” adlı tüzel yapı tarafından yönetildiğini öne sürüyor.
TELE1 Kanalında Gerçekleşen Operasyon ve Gözaltı Süreci
Sabah erken saatlerde İstanbul’da bulunan TELE1 kanalında, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü (TEM) ekipleri geniş kapsamlı arama başlattı. Aramaların özellikle Merdan Yanardağ’ın bulunduğu odada yoğunlaştığı, kanal içindeki diğer odalarda da dijital materyal incelemesinin sürdüğü aktarıldı. Yanardağ’ın evinde de eşzamanlı olarak arama yapıldığı bildirilmiş durumda.
Operasyon canlı olarak kanalın “Sabah Pusulası” programında sunucu Gökhan Kayış tarafından duyuruldu. Kayış, “Sabahın erken saatlerinde TEM ekipleri kanalımıza geldi, şu anda binada arama devam ediyor” şeklinde açıklama yaptı. Bu görüntü ve ifade, soruşturmanın medya ayağını ve kamuoyunun gözünü bu olaya çevirdiğini gösteriyor. Gözaltı kararı çıkmış 15 şüpheli arasında, 13 kişi şüpheli; ayrıca firari durumda bulunan örgüt yöneticisi Murat Gülibrahimoğlu’ya ilişkin şirketlerde naylon fatura düzenledikleri gerekçesiyle iki kişi daha bulunuyor.
Savcılığın İddialarında Yeni Boyutlar
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın dosyasında, şüpheli Hüseyin Gün’ün dijital materyallerinde askeri nitelikli bilgiler, yabancı pasaport fotoğrafları ve örgütsel bağlantılara ait veriler tespit edildiği öne sürülüyor. Bu bulguların ardından soruşturma genişletildi: İmamoğlu, Özkan ve Yanardağ da dahil olmak üzere, örgüt üyeliği ve yönetimiyle ilgili suçlar yöneltildi.
Savcılık iddialarına göre, “Ekrem İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü” adı altında örgütlenen bir yapının, uygulama üzerinden kullanıcı verilerini sistematik şekilde toplayıp yönettiği; verilerin hukuka aykırı şekilde yabancı ülkelere aktarıldığı; ayrıca vergilendirme usullerine uymadan faaliyet yürütüldüğü belirtiliyor. Bu iddialar, yalnızca dijital bir skandal değil; seçime, kamu görevine ve devlet güvenliğine dair ciddi soru işaretleri yaratıyor.
Gözaltı Kararlarının İçeriği ve Suçlamalar
Soruşturma kapsamında verilen gözaltı kararları kapsamında 15 şüpheli için işlem yapılması kararlaştırıldı: 13 şüpheli doğrudan soruşturma dosyasında yer alırken, firari durumda olan Murat Gülibrahimoğlu’nun şirketlerine naylon fatura düzenledikleri gerekçesiyle iki kişi daha bu dosyaya dahil edildi. Şüphelilere yöneltilen suçlamalar arasında “kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek”, “Vergi Usul Kanunu’na muhalefet etmek” ve “Ekrem İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü’ne üye olmak” yer alıyor.
Bu suçlamalar, veri güvenliği ve seçime müdahale gibi doğrudan halkın çıkarlarını etkileyen alanlara işaret ediyor. Gözaltı kararları, polis ekibi operasyonları ve medya baskınları, olayın yalnızca hukuk boyutunda değil kamuoyunun gözü önünde gerçekleşen büyük bir olay olduğuna işaret ediyor. Şüphelilerle ilgili ilerleyen süreçte mahkeme işlemleri ve olası delil sunumları gündeme gelecek.





