HABER49- HÜDA-PAR Muş İl Başkanı Mehmet Şirin Çağlayan, çölyak hastalarının gıda temini, sağlık hizmetleri, eğitim ve ekonomik destek alanlarında yaşadığı sorunları gündeme taşıyarak yerel ve merkezi kurumlara çağrıda bulundu.
Çölyak hastalarının yaşadığı sorunların daha önce de gündeme getirildiğini hatırlatan Çağlayan, konunun geçmişten bugüne uzanan bir süreçle ele alınması gerektiğini ifade etti.
Sorunun sadece bireysel değil, toplumsal bir mesele olduğuna işaret eden Çağlayan, çölyak hastalarının ihtiyaçlarının süreklilik arz eden politikalarla ele alınması gerektiğini dile getirdi. Daha önce başlatılan girişimlerin yarım kalmasının sahadaki sorunları artırdığına işaret eden Çağlayan, meselenin yeniden ele alınmasının zorunlu hale geldiğini vurguladı.
MUŞ’TAKİ HASTA SAYISI VE TÜRKİYE GENELİNDEKİ TABLO
Çölyak hastalığının yaygınlığına ilişkin mevcut verileri paylaşan Çağlayan, hem Muş hem de Türkiye genelindeki duruma dikkat çekti. Özellikle teşhis oranlarının düşüklüğünün ciddi bir sorun olduğuna dikkat çeken Çağlayan, hastalığın yaygınlığı ile teşhis edilen hasta sayısı arasındaki farkın araştırılması gerektiğini belirtti.
Çağlayan, “2022 yılı sonu itibarıyla ilimizde tespit edilen hasta sayısı 532'dir. Tabii aradan yaklaşık 2-3 yıl geçti. Bu sayının şu anda artmış olduğunu düşünüyoruz. Türkiye genelinde bu hastalığa yakalanan kişi sayısının 250 bin ila 750 bin arasında olduğu düşünülüyor. Bu sayılar arasında sadece yüzde 10'luk bir oranda teşhis yapılmış. Bununla ilgili ciddi bir araştırmanın yapılması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
“HASTALARIMIZ ÜRÜN TEMİNİ KONUSUNDA ÇOK CİDDİ SIKINTILAR YAŞIYOR”
Çölyak hastalarının günlük yaşamda karşılaştığı en temel sorunlardan birinin gıda temini olduğunu belirten Çağlayan, özellikle glutensiz ürünlere erişimde yaşanan sıkıntıları gündeme taşıdı. Çağlayan, hastaların başka illere gitmek zorunda kaldığını ve bunun ciddi mağduriyetlere yol açtığını dile getirdi.
Yerel yönetimlere çağrıda bulunan Çağlayan, şöyle devam etti:
“Hastalarımız ürün temini konusunda çok ciddi anlamda sıkıntılar yaşamaktadırlar. Bu hastalarımız Elazığ'dan olsun, Van'dan olsun ürünlerini temin etmek durumundadırlar. Buradan talebimiz, çağrımız il belediyesi ve il valiliğinin bu hastalarımızın ihtiyaçlarının temini, karşılanması noktasında bazı çalışmalar yapmasıdır. Daha önce il belediyesi belediyesine bağlı fırında gönüllü çalışanlar vardı, çölyak hastalarımızın ihtiyaçlarını karşılamak konusunda bir çalışma yapıyorlardı. Bunların işe alınması gerektiğini düşünüyoruz ki bu çalışanlarımız da daha önce gönüllük esasına dayalı olarak bu işi yapıyorlardı. Ancak sonuçta bunlar da aile geçindirmektedirler. Bunların işe alınmaları suretiyle işlerini devam ettirmeleri noktasında bir olanak sağlanmasını talep ediyoruz. İlimizin belli noktalarında hasta ve hasta yakınlarımızın ulaşabileceği noktalar oluşturulup, en azından temel ihtiyaçlar konusunda hasta ve hasta yakınlarımızın bu sıkıntılarının giderilmesi gerektiğini düşünüyoruz.”
“BAŞKA İLLERE GİTMEK BÜYÜK BİR KÜLFET”
Muş’ta çölyak hastalarının sağlık hizmetlerine erişimde yaşadığı bir diğer önemli sorun ise uzman doktor eksikliği. Özellikle çocuk hastalar için gastroenteroloji uzmanının bulunmamasının ciddi bir yük oluşturduğunu ifade eden Çağlayan, bu durumun hastaları başka illere yönlendirdiğini belirtti:
“İlimizdeki en büyük ve ciddi sıkıntılardan bir tanesi de çocuk gastroenteroloji doktorunun olmamasıdır. Hastalarımız hastalık teşhisi ve rutin kontrolleri için sürekli başka illere gitmek zorunda kalmaktadırlar. Tabii mevcut durumu göz önünde bulundurduğumuzda da her bir hastanın başka biriyle gidip gelmesi ciddi külfetlere sebep olmaktadır. İl Sağlık Müdürlüğümüzden talebimiz bu hastalarımızın bu külfetinin giderilmesi, bu sıkıntılarının giderilmesi adına acilen en azından ilimize bir çocuk gastroloji doktorunun tayininin gerçekleştirilmesidir. Bu anlamda inşallah ilgili kurum ve kuruluşlarla biz de görüşmeler yapıp en yakın zamanda bunu temin etme gayreti içerisinde olacağız.”
YATILI OKULLARDA YEMEK TEMİNİ SIKINTISI
Çölyak hastası öğrencilerin eğitim hayatında karşılaştığı güçlükler de Çağlayan'ın açıklamalarında önemli bir yer tuttu. Yatılı okullarda yemek temini konusunda yaşanan sıkıntıların, öğrencilerin eğitimlerini aksattığını belirten Çağlayan, ilgili kurumları göreve davet etti.
Çağlayan, "Ortaokul lise ve üniversite düzeyinde eğitim gören öğrencilerimizin kaldıkları yatılı okullarda yemek temini konusunda gerçekten çok ciddi sıkıntılar var. Bu anlamda bize şikayetler de gelmişti. Bunlar bir anlamda özel gereksinimli hastalar kategorisinde oldukları için yatılı okullarda özellikle bu çocuklarımız, bu hastalarımız için ayrıca yemek hazırlanması gerekmektedir. Bunun aksi durumunda bu öğrencilerimiz eğitimlerine ara vermek durumunda kalıyorlar ve eğitimlerini devam ettirememektedirler. Bu sorunun giderilmesi, bu ihtiyacın temini noktasında da yine aynı şekilde İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Spor İl Müdürlüğümüzü harekete geçmeye davet ediyoruz" diye konuştu.
“ÜRÜN FİYATLARI ÇOK YÜKSEK”
Çölyak hastalarının karşılaştığı en büyük sorunlardan birinin ekonomik yük olduğunu ifade eden Çağlayan, glutensiz ürünlerin yüksek fiyatlarına dikkat çekti. Devlet desteklerinin yetersiz kaldığını belirten Çağlayan, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
“Asıl en büyük sıkıntılardan bir tanesi ise hastalarımızın temin ettikleri ihtiyaçlar, yani temel ihtiyaçlarının fiyatlarının çok çok yüksek olmasıdır. Bazı hastalarımızın almış oldukları rapor derecesi yüzde 25, yüzde 50, yüzde 60, yüzde 90 seviyesinde. Ancak bu hastalarımız tamamen diyete bağlı hastalar olduklarından dolayı yani hastalık derecesinin ne kadar olduğu çok fazla önemli değil. Sonuçta bunlar diyetle beslenmek zorundadırlar. Devlet, hastalarımızın temel ihtiyaçlarını karşılamak adına tüketecekleri ürünleri alabilmeleri için kendilerine makul bir ücret vermelidir. Şimdi bazı hastalarımızla görüştük. Misal hastamız diyor ki; biz ayda 200 TL, 300 TL veyahut 500 TL Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan almaktayız. Ancak bu sadece 1 kiloluk un fiyatıdır. Hastalarımızın tükettikleri ürünler mali olarak çok yüksek fiyatlarda. İlgili bakanlığın da bu konuda makul bir ücret vererek bu hastalarımızın ihtiyaç duydukları gıdaları temin etmeleri sağlanmalıdır. Biz bu sorunu inşallah elimizden geldiği kadar meclise ve ilgili bakanlığa taşımaya çalışacağız. Burada her birimizin bu hastalarımıza destek olmak adına bir sorumluluğu vardır. İlgili sivil toplum kuruluşlarından tutun İl Valiliği'ne kadar bu mesele ile ilgilenilmesi gerekir. Biz de hastalarımızın bu sıkıntılarını gidermek adına elimizden gelen gayreti gösterecek ve bu işin takipçisi olacağız.”




