HABER49-Hizmet-İş Sendikası (HAK- İŞ) Muş Şube Başkanı Yaşar Kalır, HAK-İŞ Konfederasyonu adına '25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü' dolayısıyla açıklama yaptı. Kalır, kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde zulme, işgale ve her türden şiddete maruz bırakılan masumların sesi olmak için 81 ilde meydanlarda olduklarını belirtti.
Kalır, nereden ve kimden gelirse gelsin şiddetin bütün biçimlerine karşı olduklarını vurgulayarak, fiziksel, psikolojik, cinsel, ekonomik ve dijital şiddetin hayatın her alanında yaygınlaştığına dikkat çekti. Araştırmaların şiddetin özellikle kadınları hedef aldığını gösterdiğini ifade eden Kalır, kadın cinayetlerine, istismara, eşitsizliğe ve ayrımcılığa karşı seslerini yükselttiklerini söyledi.
“YARIM ASIRLIK MÜCADELEMİZİN KARARLILIĞIYLA BURADAYIZ”
HAK-İŞ’in 50 yıllık sendikal birikimi ile kadına yönelik şiddetin karşısında durmaya devam ettiğini belirten Kalır, bu tecrübenin mücadeleyi daha güçlü ve kararlı kıldığını ifade etti.
Dünya genelinde savaş ve çatışma ortamlarının kadınlar ve çocuklar üzerinde yıkıcı etkiler bıraktığını söyleyen Kalır, özellikle Filistin/Gazze, Doğu Türkistan, Sudan, Yemen, Lübnan ve Myanmar’da kadınların en ağır bedelleri ödediğini vurguladı. Kalır, uluslararası kuruluşlara sivillerin korunması ve uluslararası hukukun eksiksiz uygulanması için acil sorumluluk çağrısı yaptı.
“ŞİDDET SON BULMALIDIR”
Toplumsal şiddetin çözümünün yalnızca kadınların değil, kadın–erkek birlikte verilen ortak bir mücadelenin sonucu olacağını belirten Kalır, sendikal örgütlenmenin güçlenmesiyle bu yaraların sarılacağına inandıklarını söyledi.
TÜİK'in Kadına Yönelik Şiddet Araştırması sonuçlarını paylaşan Kalır, bu verilerin ülkemizde şiddetin yaygınlığını ve acil müdahale gerekliliğini gösterdiğini dile getirdi.
Kalır, HAK-İŞ’in çalışma hayatında şiddetin önlenmesine yönelik önerilerini şu başlıklarla sıraladı:
1. Sendikal örgütlenme özgürlüğünü sınırlayan engellerin kaldırılması.
2. ILO C190’ın onaylanarak toplu iş sözleşmelerine uyarlanması.
3. İşyerlerinde “Şiddete Sıfır Tolerans” politikasının uygulanması.
4. Kadın ve aile dostu işyerlerinin teşvik edilmesi.
5. Eşit işe eşit ücret için etkin kamu denetimi yapılması.
6. Kayıt dışılığın ve cinsiyete dayalı ücret farkının giderilmesi.
7. Bakım yükünün toplumsal bir mesele olarak ele alınması.
8. Şiddet tehdidi altındaki çalışanlara tayin ve esnek çalışma gibi hakların tanınması.
9. Dijital platformlarda şiddeti özendiren içeriklere karşı etkin düzenlemeler yapılması.
10. Hukuki düzenlemelerde boşlukların giderilmesi.
11. Kadına yönelik şiddet suçlarında cezaların caydırıcı şekilde artırılması.
12. Güvenli şehirler ve yaşam alanlarının inşa edilmesi.
13. Çalışma alanlarının güvenli hâle getirilmesi için destek programları.
14. Sektör bazlı şiddet ve taciz risk analizlerinin yapılması.
15. Şiddete maruz kalan çalışanların destek mekanizmalarına hızlı erişimin sağlanması.
Kalır, etkin bir “Şiddeti Önleme ve İzleme Komitesi” kurulması gerektiğini de belirtti.
“YAŞASIN EMEĞİN ONURU, YAŞASIN DAYANIŞMA”
Tüm kadın çalışanları HAK-İŞ çatısı altında dayanışmaya davet eden Kalır, eşitsizlik, istismar ve şiddete karşı birlikte mücadele çağrısı yaparak, “Yaşasın emeğin onuru, yaşasın kadın-erkek dayanışması, yaşasın HAK-İŞ’in mücadelesi” dedi.