Bölge

Gençlerin Toplumsal Sorumluluğu: “Babamın Radyosu” ile Alzheimer’a Dikkat Çektiler

Bitlis’in Tatvan ilçesinde bir araya gelen gençler ve yerel esnaf, alzheimer hastalığına dikkat çekmek amacıyla “Babamın Radyosu” isimli kısa metrajlı bir film projesine imza attı.

Abone Ol

HABER49-Tamamen gönüllülük esasına dayalı olarak gerçekleştirilen bu çalışmada, hem teknik ekipman hem de çekim süreci tamamen kendi olanaklarıyla yürütüldü. Projenin yürütücülerinden Emre Özkan, amaçlarının yalnızca bir film çekmek olmadığını, aynı zamanda toplumun bilinç seviyesini yükseltmek ve alzheimer hastalarının yaşadığı zorlukları görünür kılmak olduğunu ifade etti.

Gençler, bu çalışmanın yalnızca bir başlangıç olduğunu belirterek, ilerleyen dönemde daha büyük ve etkili projeler üretmeyi hedefliyor. Özkan’ın verdiği bilgilere göre, çekimlerde Tatvan’da yaşayan bazı esnaflar da oyuncu ya da destekçi olarak yer aldı. Film, hastalığın birey ve aile üzerindeki duygusal etkilerini yalın ve samimi bir dille ele alıyor. Özellikle yaşlı bireylerle empati kurmayı teşvik eden senaryo, izleyenleri derinden etkileyen bir yapıya sahip. Bu duyarlılıkla hazırlanan projeye sosyal medya üzerinden de ilgi yoğun oldu. Gençler, halktan gördükleri destekle birlikte benzeri çalışmalar için daha büyük bir motivasyon kazandıklarını belirtiyor.

TOPLUMA UMUT OLMAYI HEDEFLEYEN GİRİŞİM: “GÖNÜLLÜLÜKLE BAŞLADIK, UMUTLA DEVAM EDECEĞİZ”

Tatvan’da başlayan bu anlamlı proje, aslında küçük bir kasabadan yükselen büyük bir çabanın yansıması. “Babamın Radyosu” kısa filmiyle yola çıkan ekip, alzheimer hastalarının sadece tıbbi değil, aynı zamanda sosyal ve duygusal açıdan da desteğe ihtiyaç duyduğuna dikkat çekiyor. Gönüllülük temelli oluşan yapım ekibi, farkındalık yaratma hedefinin yanında alzheimer hastalarına ve yakınlarına doğrudan yardım sağlayacak girişimler için de adımlar atmayı planlıyor. Emre Özkan’ın açıklamasına göre, ekip, ilerleyen süreçte kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve gönüllülerle daha geniş çaplı organizasyonlar yapmayı amaçlıyor.

Filmde kullanılan müziklerden mekan seçimine kadar her detay, hastalığın doğası ve hasta yakınlarının yaşadığı duygusal iniş çıkışları yansıtacak şekilde özenle düşünülmüş. Bu özen, izleyenlerde büyük bir empati duygusu yaratırken, aynı zamanda benzeri sorunlarla karşılaşan vatandaşların da yalnız olmadıklarını hissettirmeyi başarıyor. Ekip, bundan sonraki süreçte yalnızca alzheimer değil, çeşitli sosyal sorunları da ele alacak yapımlarla gündeme gelmek istiyor. “Babamın Radyosu” gibi çalışmaların artırılması için gerekli olan en büyük şeyin ise toplumsal dayanışma ve gönüllü desteği olduğuna dikkat çekiliyor.