HABER49-Erzurum Büyükşehir Belediyesi, şehrin en eski yerleşim yerlerinden biri olan Hacı Cuma Mahallesi’nde büyük bir kentsel dönüşüm hamlesi başlattı. Geçmişin izlerini taşıyan bu tarihi mahallenin, yerinde dönüşüm modeliyle geleceğe taşınması hedefleniyor. Türkiye genelinde örnek gösterilecek nitelikteki bu proje kapsamında 239 konut, 20 ofis ve 216 ticari alan inşa edilecek. Ayrıca bölgede 96 araç kapasiteli otoparkın yanı sıra, 56 bin 150 metrekarelik alanda peyzaj ve rekreasyon düzenlemeleri yapılacak. Projenin toplamda 89 bin 450 metrekarelik bir alanı kapsaması, Erzurum’un en geniş çaplı dönüşüm projelerinden biri olarak öne çıkmasına neden oluyor.
Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, bu projeyi Erzurum’un yeniden yapılanmasında önemli bir dönüm noktası olarak nitelendiriyor. Hacı Cuma Mahallesi'nin yıllardır süregelen altyapı, yapı kalitesi ve yaşam standardı sorunlarının, modern mimari anlayış ve çevre dostu yaklaşımla çözüleceğini belirtiyor. Yerinde dönüşüm ile mahalle halkının köklerinden koparılmadan, yeni yaşam alanlarına kavuşturulması, sosyal dokunun korunmasına da büyük katkı sağlayacak.
Sekmen: “Biz Bu İşi Medeniyet İnşası Olarak Görüyoruz”
Başkan Mehmet Sekmen, kentsel dönüşümün yalnızca fiziksel bir yapı yenilemesi olmadığını, bunun bir şehircilik anlayışı ve medeniyet tasavvuru olduğunun altını çiziyor. Erzurum’un tarihi ve kültürel zenginliğini modern şehircilik ilkeleriyle birleştiren bu projede, mahalle kültürünün yaşatılması temel hedeflerden biri olarak gösteriliyor. Sekmen’in ifadeleriyle, “şehir yalnızca binalardan ibaret değildir; şehir, insanıyla, geçmişiyle, komşuluk ilişkileriyle yaşar.”
Bu yaklaşımla Hacı Cuma Mahallesi’nde yapılacak dönüşüm, kent estetiğine katkı sunmanın ötesinde, sosyal yaşamın da canlanmasını sağlayacak. Oyun alanları, sosyal yaşam merkezleri, yeşil alanlar ve modern ticaret bölgeleri ile mahalle yeniden şekillenirken, bu düzenlemeler sayesinde her yaş grubuna hitap eden bir yaşam alanı oluşturuluyor. Sekmen’in belirttiği gibi, bu projeler yalnızca ev değil, huzur, güvenlik ve geleceğe dair umut inşa ediyor.
Mahalle Kültürü ve Komşuluk Bağları Aynı Noktada Güçleniyor
Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin hayata geçirdiği yerinde dönüşüm modeli, sosyal sürdürülebilirlik açısından da büyük önem taşıyor. Başkan Sekmen’in vizyoner açıklamaları doğrultusunda, şehirdeki hiçbir dönüşüm projesi, halkın yaşadığı mahalleden koparılması pahasına uygulanmıyor. Aksine, insanlar kendi doğup büyüdükleri çevrede, modern imkanlarla donatılmış yaşam alanlarına taşınıyor. Böylelikle hem mahalle kültürü korunuyor hem de bireylerin sosyal bağları zedelenmeden sürdürülebilir hale geliyor.
Proje kapsamında yapılacak rekreasyon alanları, sosyal tesisler ve yeşil donatılar sayesinde Hacı Cuma Mahallesi sadece konutlarla değil, yaşam kalitesiyle de dikkat çekecek bir bölgeye dönüşüyor. Bu noktada, Erzurum’un tarihi kimliği modern dokunuşlarla harmanlanırken, şehirde yaşayan her bireyin kendini bu dönüşümün bir parçası olarak hissetmesi sağlanıyor. Yerel halkın memnuniyetini esas alan bu dönüşüm modeli, Türkiye’de birçok belediyeye örnek teşkil edecek nitelikte.
Hacı Cuma, Erzurum’un Yeni Yaşam Merkezi Olma Yolunda
Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Hacı Cuma Mahallesi’nde yükselen yeni projenin yalnızca inşaat değil, bir hayalin vücut bulması olduğunun altını çiziyor. Bölgedeki dönüşüm tamamlandığında, mahalle sakinleri hem alıştıkları sosyal çevreyi koruyacak hem de modern yaşam standartlarına ulaşacak. Proje ile sadece konutlar değil, güvenli oyun alanları, sosyal aktiviteler ve ekonomik canlılığı destekleyecek ticaret merkezleri de hayat bulacak.
Başkan Sekmen, Erzurum’un dört bir yanında sürdürülen kentsel dönüşüm projelerinin bir bütünlük içinde planlandığını ve her bir projenin, şehrin geleceğine yapılan yatırım olduğunu ifade ediyor. Özellikle Hacı Cuma gibi köklü yerleşim yerlerinin dönüşüm sürecinde gösterilen titizlik, Erzurum’un sosyal, ekonomik ve kültürel gelişimine doğrudan katkı sağlayacak. “Erzurum’a hizmet lafla değil, eserle olur” diyen Sekmen, yapılan her çalışmanın ardında bir vizyon, bir sorumluluk ve bir halk sevdası olduğunu dile getiriyor.
