HABER49-Erzurum’da düzenlenen “Beyin Ölümü Tespiti ve Donör Bakımı Farkındalık” sempozyumu, organ bağışının toplumsal sorumluluk olarak ele alınması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Sağlık camiasının önde gelen isimleri, organ bağışının hayat kurtarma üzerindeki etkilerini vurguladı.
Beyin Ölümü ve Organ Bağışının Önemi Vurgulandı
Erzurum’da gerçekleştirilen “Beyin Ölümü Tespiti ve Donör Bakımı Farkındalık” sempozyumu, organ bağışı ve beyin ölümü tespiti konularına dikkat çekti. Erzurum Şehir Hastanesi’nde düzenlenen etkinlik, sağlık camiasının önemli isimlerini bir araya getirdi. Sağlık Bakanlığı Doku, Organ Nakli ve Diyaliz Hizmetleri Daire Başkanı Doç. Dr. Erkan Ölçücüoğlu, organ nakli konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Ölçücüoğlu, Türkiye'de organ bekleyen çok sayıda hasta olduğunu belirterek, “Organ bağışının artması gerektiği gerçeğiyle karşı karşıyayız. Kadavradan organ bağışı için henüz istediğimiz düzeye gelemedik. Canlıdan yapılan organ nakilleri daha fazla ama tıbbın temel ilkelerine aykırı olarak sağlıklı kişilerin organlarını almak riski beraberinde getiriyor,” dedi. Bu açıklama, organ bağışının toplumsal sorumluluk olarak ele alınması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Organ bağışının, sadece tıbbi bir prosedür değil, aynı zamanda etik ve vicdani bir sorumluluk olduğunun altını çizen Doç. Dr. Erkan Ölçücüoğlu, organ naklinin, hayat kurtarma noktasında nasıl hayati önem taşıdığına da değindi. Erzurum ve çevresinin organ bağışı konusunda fedakar bir yaklaşıma sahip olduğunu belirten Ölçücüoğlu, bölgedeki bağış kültürünün yaygınlaştırılması gerektiğini vurguladı.
Organ Bağışının Toplumsal Bir Sorumluluk Olduğu Vurgulandı
Sempozyumda bir diğer dikkat çeken konuşmayı Erzurum İl Sağlık Müdürü Gürsel Bedir yaptı. Bedir, organ bağışının insanlık adına çok değerli bir katkı olduğuna vurgu yaptı. “Bir insanın başka bir insana verebileceği en büyük hediye, bir organdır. Bu, inanması güç bir olay gibi görünebilir, ancak biz bunu her gün gerçekleştiriyoruz. Bir kişinin hayatını kurtarmak, insanlığa dokunmak demektir. Bu kıymetli insanlarımıza teşekkür ediyor ve halkımızın desteğiyle organ bağışını artırmayı hedefliyoruz,” şeklinde konuştu. Bedir’in sözleri, organ bağışının toplumsal bir sorumluluk olarak ele alınması gerektiği düşüncesini pekiştirdi.
Erzurum İl Sağlık Müdürü, organ bağışının insanlar arasında bir iyilik zinciri oluşturduğuna dikkat çekerek, bu tür organizasyonların insan hayatına olan katkısını yeniden hatırlattı. Ayrıca, sempozyumda halkı organ bağışına teşvik etme adına çeşitli öneriler ve stratejiler paylaşıldı. Toplumun bu konuda daha fazla bilinçlendirilmesi gerektiği, kamuoyunda geniş çaplı farkındalık kampanyalarının başlatılmasının önemi vurgulandı.
Beyin Ölümü Tespiti ve Donör Bakımının Medikal Süreci
Sempozyumun bir diğer önemli konusu ise beyin ölümü tespiti ve bu süreçte yapılması gereken medikal müdahalelerdi. Erzurum Şehir Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. İbrahim Hakkı Tör, beyin ölümü tanısının, yalnızca tıbbi bir durum olmadığını, aynı zamanda etik ve vicdani bir sorumluluk taşıyan bir süreç olduğunu belirtti. Tör, beyin ölümü gerçekleşen bir kişinin, başka hayatlara umut olabilecek bir organ donörü olduğunu ve bu sürecin doğru bir şekilde yönetilmesinin büyük bir sorumluluk taşıdığını ifade etti.
Ülkemizde beyin ölümü tespiti yapılan bireylerin sayısının yılda yaklaşık 2 bin civarında olduğunu ancak bu kişilerin ancak %25-30’unun organ bağışına dönüşebildiğini aktaran Tör, bu oranın arttırılması gerektiğini belirtti. Beyin ölümü sürecinin bir etik sorumluluk olduğunu ve her bağışın, bir aileye yeniden umut verdiğini vurguladı. Bu bağlamda, organ bağışının bir insana değil, topluma olan katkısını anlatan Tör, bağışçılar sayesinde yeni hayatların doğduğunu ve bu zincirin güçlendirilmesi gerektiğini dile getirdi.
Seminerde Uzmanlardan Değerli Paylaşımlar
Sempozyumda, organ bağışı ve beyin ölümü konularında çeşitli alanlardan uzmanlar da sunumlar yaptı. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nazim Doğan, beyin ölümü tanı süreci ve donör bakımına ilişkin kapsamlı bilgiler paylaştı. Ayrıca, Erzurum Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sertaç Zengil, beyin ölümü sonrası aile görüşmelerinin nasıl yapılması gerektiği konusunda katılımcılara rehberlik etti. Erzurum Bölge Koordinasyon Merkezi sorumlusu Uz. Dr. Abdullah Can ise, Erzurum BKM yapılanması ve faaliyetleri hakkında detaylı bir sunum gerçekleştirdi. Bu sunumlar, organ bağışı ve beyin ölümü tespiti konularında farkındalık yaratmaya yönelik önemli adımlar oldu.
Sempozyumda Farkındalık Artırıldı
Sempozyum, katılımcılara organ bağışının önemini bir kez daha hatırlatırken, beyin ölümü tespiti ve organ bağışının sadece tıbbi bir işlem değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk olduğunun altını çizdi. Erzurum’da düzenlenen bu etkinlik, organ bağışına olan ilgiyi artırmayı ve halkı bilinçlendirmeyi hedefliyor. Toplumun bu konuda daha duyarlı hale gelmesi, sağlık sisteminin verimliliğini artıracak ve birçok hayat kurtarılacak.
