HABER49-Yüzeyde buz gibi akan kaynak sularının hemen altında yer alan Ilıkaynak Kaplıcası, yer altından çıkan 40 derecelik sıcak suyu ile dikkat çekiyor. Türkiye’deki birçok kaplıcanın aksine burada yoğun kükürt kokusu bulunmuyor. Bu da hem içilebilir özellikte olmasını sağlıyor hem de daha konforlu bir deneyim sunuyor. Uzmanlar, suyun içerdiği minerallerin cilt rahatsızlıkları, romatizma ve eklem ağrıları gibi birçok sağlık sorununa iyi geldiğini belirtiyor. Bölgeyi ziyaret eden vatandaşlar, suya girdiklerinde vücutlarındaki rahatlamayı hemen hissettiklerini ve sıcak suyun etkisinden dolayı havuzdan çıkmak istemediklerini söylüyor. Termal suyun içilebilir nitelikte olması, kaplıcayı yalnızca dinlenme değil aynı zamanda doğal bir tedavi merkezi haline getiriyor. Bu özellik, Ilıkaynak Kaplıcası’nı Doğu Anadolu’nun en özel şifa duraklarından biri yapıyor.
Ziyaretçi Talebi Artıyor: Ilıkaynak Kaplıcası Turizm Potansiyelini Genişletiyor
Erzurum’un Olur ilçesindeki Ilıkaynak Kaplıcası, her geçen yıl artan ziyaretçi sayısıyla bölge turizmine canlılık kazandırıyor. Türkiye’nin farklı şehirlerinden gelen vatandaşlar, bu doğal termal kaynağın daha geniş hizmet alanlarıyla geliştirilmesini talep ediyor. Özellikle sağlık turizmine yönelen yerli turistler, tesisin kapasitesinin artırılmasıyla birlikte bölgeye daha fazla ekonomik katkı sağlanabileceğini ifade ediyor. Yerel yönetimlerin ve yatırımcıların dikkatini çeken kaplıca, doğal sıcaklığı, temiz yapısı ve eşsiz atmosferiyle adeta doğayla iç içe bir spa merkezi gibi görülüyor. Bölge halkı da kaplıcanın hem sağlık hem turizm açısından Olur ilçesinin tanıtımına büyük katkı sunduğunu belirtiyor. Ilıkaynak Kaplıcası’nın gelecekte sadece Erzurum’un değil, Türkiye’nin önemli termal turizm merkezlerinden biri haline gelmesi bekleniyor.
