HABER49-Cumhuriyetin 102. yılına özel düzenlenen "3 Bin Yıl Önce: Demir Çağ'da Erzurum" sergisi, 144 eşsiz eserle binlerce yıl öncesinin izlerini günümüze taşıyor. Erzurum Müzesi'nde Temmuz ayına kadar açık kalacak sergi, tarih meraklıları için benzersiz bir keşif imkânı sunuyor.
Cumhuriyetin 102. yılı anısına Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hayata geçirilen "100+2 Süreli Müze Sergileri Projesi" kapsamında, Anadolu’nun tarihî belleği Erzurum’da etkileyici bir sergi ziyaretçilere kapılarını açtı. "3 Bin Yıl Önce: Demir Çağ'da Erzurum" başlıklı sergi, Erzurum Müzesi’nin ev sahipliğinde ve Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü öncülüğünde düzenlendi. Sergide, bugüne dek müze depolarında korunan ve ilk kez kamuoyuyla buluşan 144 tarihi eser yer alıyor. Bu eserler, Demir Çağ döneminde Doğu Anadolu coğrafyasında yaşayan insanların gündelik yaşamına, üretim anlayışına, estetik bakışına ve teknolojik yeteneklerine ışık tutuyor.
Serginin açılışı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Bora Dündar, Erzurum Kültür ve Turizm İl Müdürü Ahmet Yer, Erzurum Müze Müdürü Hüsnü Genç ve birçok akademisyen ile sanatseverin katılımıyla gerçekleşti. Temmuz ayı sonuna kadar ziyarete açık olacak sergi, sadece Erzurum için değil, Anadolu’nun kadim kültürel dokusunu anlamak isteyen herkes için büyük bir kültürel fırsat sunuyor.
“Geçmişi Bilmeden Gelecek Kurulamaz”: Müzeler, Hafızayı Geleceğe Taşıyor
Açılış konuşmasında dikkat çeken ifadeler kullanan Erzurum Kültür ve Turizm İl Müdürü Ahmet Yer, müzelerin yalnızca tarihî eserlerin sergilendiği alanlar olmadığını, aynı zamanda toplumun tarih bilinciyle bağ kurmasını sağlayan kültür merkezleri olduğunu belirtti. “Erzurum gibi tarihî derinliğiyle ön plana çıkan bir şehirde, geçmişe ışık tutan bu tür sergiler büyük anlam taşıyor,” diyen Yer, müzelerin eğitim, bilinçlenme ve araştırma açısından taşıdığı rolün altını çizdi.
Kültürel mirasın korunması ve yeni müze projelerinin hayata geçirilmesi adına yürütülen çalışmaların kararlılıkla süreceğini ifade eden Yer, “3 Bin Yıl Önce: Demir Çağ'da Erzurum” sergisinin de bu vizyonun önemli bir parçası olduğunu söyledi. Yer, sergiyle birlikte gençlerin ve araştırmacıların tarihe olan ilgisinin daha da pekişeceğine inandığını belirterek, “Geçmişi bilmeyen, geleceğini inşa edemez. Gelin, birlikte geçmişi keşfedelim, geleceği birlikte kuralım” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Demir Çağ’dan Günümüze: İnsanlığın Estetik ve Teknoloji Yolculuğu
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Bora Dündar ise serginin sadece tarihî bir koleksiyon değil, aynı zamanda insanlık tarihinin gelişimini gözler önüne seren bir bellek olduğunu dile getirdi. Anadolu’nun zorlu coğrafyasında 3 bin yıl önce yaşamış insanların doğayla kurduğu ilişki, sergide yer alan objelerde tüm canlılığıyla hissediliyor. Taştan aletler, madenî objeler, savaş aletleri, süs eşyaları ve günlük yaşamda kullanılan araç gereçler; dönemin estetik anlayışı ile teknoloji kullanımının birleştiği noktayı temsil ediyor.
Sergide, insanın doğayı nasıl dönüştürdüğü, tükettiği hayvandan nasıl araç-gereç ürettiği, derisinden kıyafet yaptığı ve yaşamını güzelleştirmek için estetik unsurları hayatına nasıl dâhil ettiği somut örneklerle gözler önüne seriliyor. Bu bağlamda, geçmişin sadece savaş ve mücadelelerden ibaret olmadığını, aynı zamanda zarafet, üretkenlik ve kültürel zenginlikle de şekillendiğini gösteriyor. Sergide yer alan her bir eser, hem tarihî hem de antropolojik olarak ziyaretçilere çok yönlü bir okuma fırsatı sunuyor.