HABER49-Elazığ Sanayi Sitesi’nde çırak bulamayan ustalar, mesleklerin geleceği konusunda endişeli. Gençlerin sanayiye ilgisinin azalmasıyla birlikte çıraklık kültürü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
Elazığ Sanayi Sitesi’nde yıllarını ustalıkla geçiren esnaf, çırak bulamamanın getirdiği sıkıntılardan yakınıyor. Özellikle yaz aylarında geçmişte yoğun olarak sanayiye gelen gençlerin artık görülmediğine dikkat çeken ustalar, çırak eksikliğinin hem mesleki mirası hem de ekonomik sürdürülebilirliği tehdit ettiğini söylüyor. 36 yıllık oto tamir ustası Erhan Ulukaya, bu konuda en çok ailelerin tutumuna işaret ediyor. Ulukaya’ya göre, aileler artık çocuklarını sanayiye göndermek istemiyor; çocuklar da masa başı işlere yöneliyor. Ancak iş güvencesi olmayan birçok meslek, gençler için gelecekte ciddi riskler taşıyor.
Usta Ulukaya, meslek öğrenmenin çocuklara kazandırdığı disiplinden, ekipman bilgisine kadar birçok konuda ciddi avantaj sağladığını belirterek, “Sanayiye gelen bir çocuk burada sadece iş öğrenmiyor, aynı zamanda saygı, sorumluluk ve takım çalışmasını da öğreniyor. Bu kazanımlar, hayatın her alanında işlerine yarayacak. Biz çıraklarımızı sadece meslekle değil, insanlıkla da yetiştiriyoruz. Sevdiğimiz için şakalaşırız, bazen bu dışarıdan yadırganabilir ama o ortamda büyüyen bir çocuk hem sevilmeyi hem de ciddiyeti öğrenir,” diyerek meslek eğitimine yeniden değer verilmesi gerektiğini vurguluyor.
Genç Çıraklardan Umut Veren Mesajlar: “Hem Tatil Yapıyoruz Hem Geleceğimizi İnşa Ediyoruz”
Her geçen gün daha az gencin tercih ettiği sanayi sitelerinde hâlâ meslek öğrenme isteğiyle çalışan gençler var. Onlardan biri olan 16 yaşındaki Ahmet Batuhan Acar, yaz tatilini değerlendirmek amacıyla oto tamircisinin yanında işe başladığını söylüyor. Lise ikinci sınıfa geçen Acar, “Boş zaman geçirmek yerine burada çalışmak istedim. Ustamı seviyorum, bana çok şey öğretti. Takımların nasıl kullanıldığından, arızalı bir parçanın nasıl söküleceğine kadar birçok şey öğrendim. Yemin törenimiz bile oldu. Burada çalışmak sadece para kazanmak değil, kendimi geliştirmek demek,” sözleriyle sanayide geçen zamanın anlamını anlatıyor.
Benzer şekilde Ömer Nacar ve Taha isimli çıraklar da sanayide geçirdikleri yaz tatilini hem kişisel gelişim hem de meslek edinme açısından çok değerli bulduklarını ifade ediyor. Gençler, hem ustalarından saygı ve disiplin görmenin hem de gerçek iş hayatını tanımanın kendilerine farklı bir bakış açısı kazandırdığını söylüyor. Taha ise özellikle eğitimin yanında bir meslek öğrenmenin gelecekteki iş güvencesi açısından büyük bir avantaj olduğunu dile getiriyor.
Ustaların ve genç çırakların bu deneyimleri, Türkiye genelindeki sanayi sitelerinde yaşanan çırak sıkıntısının sadece yerel değil, ulusal çapta bir sorun olduğuna işaret ediyor. Bu durum, meslek liseleri ve çıraklık eğitim merkezleriyle iş birliği içinde yürütülecek yeni politikaların aciliyetini ortaya koyuyor.
