HABER49-Bitlis’ten Van’a doğru seyahat eden doğa fotoğrafçısı Vedat Atlı, sıradan bir geceyi unutulmaz bir ana dönüştürdü. Gecenin ilerleyen saatlerinde gökyüzünde beliren dolunayın büyüleyici atmosferine kapılan Atlı, aracını yol kenarına çekerek profesyonel fotoğraf ekipmanlarıyla çekim yapmaya başladı. Ancak ayı görüntülemeye çalışırken farkında olmadan kadrajına çok daha sıra dışı bir detay girdi. Atlı, evine döndükten sonra çekimlerini bilgisayarında izlerken ayın önünden hızla geçen bir cisim fark etti. İlk başta ne olduğunu anlayamasa da yakınlaştırma ve kare kare analiz sonucu bu cismin Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS) olduğunu belirledi. Bu sürpriz karşılaşma, deneyimli doğa fotoğrafçısının kariyerinde dönüm noktası oldu.
Vedat Atlı, “O an sadece dolunayın güzelliğini ölümsüzleştirmek istemiştim. Ancak görüntüleri incelerken, ayın önünden bir cisim geçtiğini fark ettim. Yakınlaştırınca bunun Uluslararası Uzay İstasyonu olduğunu gördüm. Böyle bir anı yakalamak her fotoğrafçının hayalidir,” diyerek yaşadığı heyecanı dile getirdi. Atlı’nın çektiği kareler, gökyüzü meraklıları ve astronomi tutkunları tarafından sosyal medyada kısa sürede büyük ilgi gördü.
ULUSLARARASI UZAY İSTASYONU’NUN AY ÖNÜNDEN GEÇİŞİ ENDER RASTLANAN BİR OLAY
Uluslararası Uzay İstasyonu, dünyanın 400 kilometre üzerinde saatte yaklaşık 28 bin kilometre hızla dönerken, yeryüzünden nadiren çıplak gözle gözlemlenebiliyor. Özellikle dolunay gibi parlak gök cisimlerinin önünden geçtiği anlar ise hem astronomik hem de görsel anlamda son derece nadir yakalanan olaylar arasında yer alıyor. Bu geçişler saniyeler içinde gerçekleştiği için yalnızca doğru zamanda, doğru konumda ve doğru ekipmanla hazır olan gözlemciler bu anı görüntüleyebiliyor. Vedat Atlı’nın yaşadığı bu karşılaşma da bu açıdan son derece istisnai bir başarı olarak değerlendiriliyor.
Uzay meraklılarının ve amatör astronomların dahi takip etmekte zorlandığı ISS geçişlerini rastgele bir doğa fotoğrafçılığı anında yakalamak, bilimsel gözlem ve sanatı buluşturan eşsiz bir anı ortaya koydu. Atlı’nın kareleri yalnızca sanatsal bir başarı değil, aynı zamanda gökyüzüyle ilgili farkındalık oluşturan nadir bir belge niteliği de taşıyor. Dolunayın önünden geçen devasa metal yapı, hem büyüleyici bir estetik sunuyor hem de insanlığın uzaydaki varlığını bir kez daha gözler önüne seriyor.