HABER49-Güneşin daha yumuşak hissedildiği ancak etkisinin son derece güçlü olduğu bu mevsimde, cilt sağlığını tehdit eden unsurların başında UV ışınları geliyor. Kış mevsiminin ardından cilt yüzeyinin hassaslaştığını ve baharla birlikte yeniden güneşe maruz kalmanın ciddi tehlikeler doğurabileceğini belirten Prof. Dr. Yeşilova, özellikle cilt kanserinin en yaygın türlerinden biri olan melanomanın bu mevsimde de tetiklenebileceğine dikkat çekti.
Yeşilova'ya göre güneşe aşırı maruz kalmak, sadece kızarıklık, leke ve yanıklara yol açmakla kalmıyor; aynı zamanda cildin yapısal bozulmasına, elastikiyet kaybına ve erken yaşlanmaya da neden oluyor. UVA ışınlarının kolajen üretimini engellemesi sonucu ciltte kırışıklıklar, ince çizgiler ve sarkmalar baş gösteriyor. Bu etkiler, özellikle hassas cilt tiplerinde daha belirgin hale gelirken, bahar aylarında alınacak önlemlerin yazdan farksız bir ciddiyetle uygulanması gerekiyor. Bu nedenle güneş koruyucuların kullanımı artık sadece yazla sınırlı değil; yılın her döneminde bir zorunluluk haline gelmiş durumda.
GÜNEŞTEN KORUNMANIN ALTIN KURALLARI: UZMAN TAVSİYELERİYLE CİLDİNİZİ GÜVENCE ALTINA ALIN
Prof. Dr. Yavuz Yeşilova, bahar güneşine karşı cildi korumak için günlük yaşamda uygulanabilecek pratik önerilerde bulundu. Özellikle SPF 30 ve üzeri güneş koruyucu kremlerin düzenli kullanılması gerektiğini vurgulayan Yeşilova, bu ürünlerin güneşe çıkmadan 15-20 dakika önce uygulanmasının ve her iki saatte bir yenilenmesinin önemine dikkat çekti. Güneşin en yoğun olduğu saatler olan 10.00 ile 16.00 arasında dışarıda bulunmaktan kaçınılması gerektiğini belirten uzman, bu saatlerde dışarı çıkmak zorunda kalanların gölgeli alanlarda vakit geçirmelerini, geniş kenarlı şapka ve UV filtreli güneş gözlükleri kullanmalarını önerdi.
Cilt bakım rutininin de mevsime göre güncellenmesi gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Yeşilova, su bazlı ve hafif formüllü nemlendiricilerin tercih edilmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca cildin gün sonunda iyi bir temizleyiciyle arındırılması ve gece nem takviyesi yapılması gerektiğini belirtti. Su tüketiminin bu dönemde hayati önem taşıdığını vurgulayan Yeşilova, “Cildimiz güneşin etkisiyle daha fazla su kaybeder. Gün içinde yeterince su içmek, hem nem dengesini korur hem de erken yaşlanma riskini azaltır” dedi.