HABER49-Ardahan ile Artvin sınırında yer alan 2 bin 581 rakımlı Bülbülan Yaylası, mayıs sonunda hâlâ metreleri aşan kar kalınlığıyla kaplanmış durumda. Yayla evleri beyaz örtü altında kalırken, yöre halkı yollar açılır açılmaz yaylaya taşınacaklarını belirtti.
Ardahan ve Artvin’in Ardanuç ilçesi sınırında yer alan 2 bin 581 rakımlı Bülbülan Yaylası, mayıs ayı sonuna gelinmesine rağmen yoğun kar örtüsüyle gündemde. Yaz aylarında yaylacılar tarafından sıklıkla kullanılan ve yaklaşık 300 hanelik bir yerleşimden oluşan yayla, bu yıl olağanüstü kar kalınlığı ile dikkat çekiyor. Kar örtüsü, tek katlı evlerin çatılarının üzerine kadar yükselirken, bölgenin eşsiz doğası beyaz bir örtüyle kaplandı. Yöre sakinleri, yollar açıldıktan sonra karların erimesiyle birlikte yaylaya taşınacaklarını ifade ediyor. Kar kalınlığının bu denli fazla olması, hem doğal güzelliği ön plana çıkarıyor hem de yayla hayatının ne kadar zorlu şartlarda sürdüğünü bir kez daha gözler önüne seriyor.
Yayla Kültürünün Yaşatıldığı Bölge, Doğal Güzellikleriyle Öne Çıkıyor
Bülbülan Yaylası, sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda bölge halkının yaz-kış demeden sürdürdüğü yayla kültürüyle de önemli bir merkez. Mayıs sonu olmasına rağmen hala karlarla kaplı olması, bölgenin iklim koşullarının ne kadar sert ve değişken olduğunun bir göstergesi. Yöre sakinlerinden Yener Çoban, “Ardahan ve Artvin halkı burada yayla yaşamını hala yaşatıyor. Yaz ve kış mevsimlerinde bölgenin farklı bir havası, güzelliği var. Kar altında olması bizler için alışılmış bir durum, ama her defasında doğanın gücünü hatırlatıyor” diye konuştu. Bu durum, yaylacılıkla geçimini sağlayan insanlar için zorlukların yanı sıra doğanın eşsiz güzelliğini deneyimleme fırsatı da sunuyor. Ayrıca kar kalınlığı, bölge ekosistemini ve tarımsal faaliyetleri de önemli ölçüde etkiliyor.
Kar Kalınlığı ve Yayla Yaşamı: Yerleşim Zorlukları ve Beklentiler
Bülbülan Yaylası’nda kar kalınlığının metreleri aşması, yayla evlerinin büyük bölümünün uzun süre kar altında kalmasına neden oluyor. Yöre halkı, karların tamamen erimesini ve yolların açılmasını bekleyerek yaylaya göç etmeye hazırlanıyor. Bu durum, özellikle yüksek rakımlı bölgelerde yayla yaşamının zorluklarını gözler önüne seriyor. Kar kalınlığı sebebiyle ulaşımın zorlaştığı yaylada, yaşamın normale dönmesi için hava koşullarının iyileşmesi şart. Yaylacılar, bu bekleyiş sırasında hem doğanın sunduğu zorluklarla mücadele ediyor hem de geleneksel yaşam biçimini koruyarak kültürel miraslarını yaşatmaya devam ediyor. Karın erimesiyle birlikte yaylada hareketlilik başlayacak ve bölge yeniden yazın canlı günlerine dönecek.
