HABER49-Depremde 31 kişinin yaşamını yitirdiği ve onlarcasının yaralandığı facianın ardından açılan davada, 4 sanık hakkında toplamda 12 yıl 6 ay ile 17 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezaları verildi. Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşması, geniş güvenlik önlemleri altında gerçekleşti. Depremde hayatını kaybedenlerin yakınları, sanıklar ve taraf avukatları duruşma salonunu doldururken, mahkeme salonundaki atmosfer, hem hüzün hem de öfke yüklüydü.
Duruşmada mağdur aileleri, yapıdaki usulsüz tadilatlar ve inşaat aşamasındaki ihlaller nedeniyle sanıkların en ağır şekilde cezalandırılmasını talep etti. Avukatlar ise binanın bilinçli taksirle çökmesine yol açan etkenlerin, göz göre göre meydana geldiğini ve ilgili belediye birimlerinin onay vermiş olmasının sorumluluğu ortadan kaldırmadığını savundu. Mahkeme, Engin Aslan ve Sefa Gülfırat’a 17 yıl 6 ay, Bahattin Doğan ve Bülent Yeroğlu’na ise 12 yıl 6 ay hapis cezası verilmesine karar verdi. Ancak bu karar, deprem mağdurlarının acısını dindirmedi, aksine tepkileri de beraberinde getirdi.
MAĞDUR AİLELERİNDEN VE AVUKATLARDAN KARARA TEPKİ: "BU BİR ADALET DEĞİL"
Duruşmanın hemen ardından adliye önünde toplanan mağdur aileleri ve avukatlar, verilen cezaların kamu vicdanını rahatlatmaktan uzak olduğunu dile getirdi. Depremde kızını kaybeden Sibel Köksalan, "Bu bina bize yeni ve sağlam diye satıldı. Ama depremin ilk saniyelerinde yıkıldı. Sanıklar mahkemede en ufak bir pişmanlık bile göstermedi. Verilen cezalar ise en düşük sınırdan oldu. Bu, adalet değil." sözleriyle tepkisini ortaya koydu. Diğer mağdur yakınları da cezaların caydırıcı olmadığını ve ölenlerin hatırasına saygısızlık anlamına geldiğini ifade etti.
Avukat Pınar Ersu ise yaptığı açıklamada, binanın 12 bağımsız bölümden 42’ye çıkarıldığını, yapılan tadilat ve ilavelerin izinsiz ve denetimsiz şekilde gerçekleştirildiğini belirtti. Binanın yıkılmasının bilinçli taksir değil, doğrudan cinayetle eşdeğer olduğunu savunan Ersu, "31 can kaybının yaşandığı bir dosyada bu kadar düşük cezalar kabul edilemez. Kamu vicdanı sarsıldı. Bu kararı istinafa taşıyacağız. Adalet için mücadelemiz sürecek." dedi.
“BU BİR KATLİAMDI, CEZALAR ÖDÜL GİBİ” TEPKİSİ BÜYÜYOR
Depremde kardeşini kaybeden Hatice Açıkalın ise mahkeme kararına yönelik sert açıklamalarda bulundu. Verilen cezaların adeta ödül niteliğinde olduğunu belirten Açıkalın, "31 kişi burada nefessiz kalarak, can çekişerek öldü. Mahkeme sanıkları değil, sanki ölenleri suçladı. Biz bu hukuki mücadeleyi en üst yargı merciine kadar sürdüreceğiz. Bu kararı kabul etmiyoruz." diyerek adalet arayışlarının bitmeyeceğini vurguladı.
Mağdur aileleri ve avukatlar, kararın ardından Malatya Adliyesi önünde bir araya gelerek sessiz bir protesto düzenledi. Ellerinde, "Adalet İstiyoruz", "Unutmayacağız" ve "31 Can İçin Hesap Sorulmalı" yazılı dövizler taşıyan aileler, Türkiye’de deprem felaketlerinde yaşanan can kayıplarının sorumlularının hak ettikleri cezayı alana dek mücadelelerini sürdüreceklerini dile getirdi.