HABER49- 25 yılı aşkın süredir arıcılık yapan Kotan çifti, 2018 yılında devletin Genç Çiftçi Desteği Projesi’nden faydalanarak arıcılıktaki faaliyetlerini genişletti. Emekliliğin ardından daha fazla vakit ayırabilen Cemil Kotan, küçük çapta başladığı işi bugün profesyonel düzeye taşıdı. Kovan sayısını 500’e çıkarmayı hedefleyen çift, her yıl dört ay boyunca yaylada kalıp gece-gündüz arılarıyla ilgileniyor. Kotan, "İlk başladığımda yalnızca 5-10 kovanım vardı. Şimdi ise 200 kovanla arıcılığın tüm süreçlerine hâkimim. Gençlere tavsiyem, kendi işlerinin patronu olsunlar. Yorucu ama huzurlu bir iş," sözleriyle hem emeğin hem üretimin önemine dikkat çekti.
KADIN EMEĞİYLE BÜYÜYEN BİR ARICILIK HİKÂYESİ: YAYLADA KADININ GÜCÜ
60 yaşındaki Hanım Kotan, arıcılığın sadece erkek işi olmadığını ve kadınların bu alanda aktif rol üstlenebileceğini net bir biçimde ortaya koyuyor. Her sabah erkenden uyanan ve eşiyle birlikte arıların bakımına başlayan Kotan, barakalarında soba yakıyor, tandırda ekmek pişiriyor, çıta hazırlayıp tel geriyor. Geleneksel yöntemlerle üretimi sürdüren Hanım Kotan, “Kadınlar evde oturmasın. Ellerinden geleni yapsınlar, üretime katkı sunsunlar. Yayla hayatı zor ama aynı zamanda huzurlu. Burada doğayla iç içeyiz, üretiyor ve paylaşıyoruz,” sözleriyle kadın emeğinin üretimdeki yerine vurgu yapıyor. Kotan ailesi, sadece bal üretmekle kalmıyor; aynı zamanda arı sütü, mum ve propolis gibi diğer arı ürünlerinin de üretimini gerçekleştiriyor. Yayla şartlarında yürütülen bu üretim modeli, hem geleneksel hem sürdürülebilir bir tarım örneği olarak dikkat çekiyor.
AĞRI BALI COĞRAFİ İŞARETLİ: VERİM ARTIYOR, TALEP BÜYÜYOR
Ağrı Arıcılar Birliği Başkanı Erol Kılıç’ın verdiği bilgilere göre, kent genelinde arıcılık faaliyetleri her yıl artan bir ivmeyle büyüyor. 2003 yılında kurulan birliğin bugün 300'e yakın aktif üyesi bulunuyor ve yıllık ortalama 300 ton bal üretiliyor. Ağrı balı, coğrafi işaret belgesiyle tescillenmiş durumda ve özellikle geven otundan gelen yoğun aroması ile ön plana çıkıyor. Promil değerleri 700 ile 1200 arasında değişen bu balda kimyasal kalıntı bulunmaması da tercih edilme nedenleri arasında yer alıyor. Kılıç, “Bu yıl kovan başına 10 kilonun üzerinde verim bekliyoruz. Ordu’dan bile üreticiler 40 bin kovan getirerek burada üretim yapıyor çünkü Ağrı’nın florası, mera alanları ve temiz havası bal kalitesini doğrudan etkiliyor. Bizim ballarımız kahvaltılık değil, adeta doğal bir ilaç,” sözleriyle Ağrı balının farkını ortaya koyuyor. Artan üretim kapasitesi, coğrafi işaretli ürünün pazardaki değerini yükseltirken, Kotan ailesi gibi üreticilerin katkısı bu başarıda büyük rol oynuyor.