HABER49- Elazığ ve çevresinde etkili olan ani hava sıcaklığı düşüşleri sonrası yaşanan zirai don, meyve üreticileri başta olmak üzere birçok çiftçiyi zor durumda bıraktı. Özellikle kayısı, üzüm ve dut gibi ürünlerde ciddi hasar meydana geldi. Fırat Üniversitesi Keban Meslek Yüksekokulu Ziraat Yüksek Mühendisi Öğr. Gör. Mustafa Yüce, çiftçilere önemli uyarılarda bulunarak, zirai donun etkilerini en aza indirecek uygulamalar hakkında detaylı bilgi verdi.
Yüce, zirai donun ardından üreticilerin ilk olarak topraktaki buzlanmayı kontrol etmesi gerektiğini vurguladı. Eğer donma hala toprakta devam ediyorsa, acilen sulama yapılarak toprağın çözülmesi ve donun etkisinin ilerlemesinin önlenmesi gerektiğine dikkat çekti. Bu adımın geciktirilmesi durumunda, don etkisi kök sistemine kadar ilerleyerek ağacın genel sağlığını tehdit edebilir. Yüce ayrıca, ağaçların budanması için acele edilmemesi gerektiğini belirterek, yaprakların durumu gözlemlenmeden budama yapılmasının ciddi hatalara yol açabileceğini söyledi. Toprak ve bitki yapısına bağlı olarak donun etkisinin farklılık gösterebileceğini hatırlatan uzman, bu süreçte sabırlı olunması ve zarar boyutunun dikkatle analiz edilmesi gerektiğini ifade etti.
Sürgün ve Yapraklara Dikkat: Donun İzleri Bitkilerde Renk Değişimi ile Ortaya Çıkıyor
Don zararının tespiti için gözlemlerini paylaşan Yüce, körpe yapraklarda siyahlaşma, daha olgun yapraklarda ise kahverengileşme görülmesinin sürgün zararına işaret ettiğini açıkladı. Bu belirtilerin tüm sürgünlerde eşit seviyede oluşmayabileceğini belirten Yüce, bazı sürgünlerde büyüme ve gelişmenin devam edebileceğini, dolayısıyla bu ağaçlarda verim kaybının daha hafif atlatılabileceğini belirtti. Üzüm gibi bazı türlerde ise yeniden sürgün oluşumu ve ürün taslağı görülmesinin mümkün olduğunu söyledi.
En hafif senaryo, zarar gören yaprakların zamanla dökülmesiyle sınırlı kalırken, en kötü senaryoda ise yaprakların ağaç üzerinde kalmaya devam etmesi durumunda hasarın dallara kadar ulaştığı anlaşılmakta. Bu gibi durumlarda ilerleyen haftalarda yapılacak budamayla hasarlı dalların temizlenmesi gerektiğini vurgulayan Yüce, verim kaybının sadece bu yılla sınırlı kalmayabileceği, bir sonraki sezona da sarkabileceği konusunda uyarılarda bulundu. Bahçelerdeki zararın boyutuna göre her çiftçinin özel bir strateji izleyerek müdahalede bulunmasının önemine değinen uzman, bilinçsiz uygulamaların daha büyük zararlara yol açabileceğine dikkat çekti.
Zirai Don Bitkilerde Strese Yol Açıyor: Gübreleme ve Destekleyici Uygulamalar Hayati Önem Taşıyor
Don olaylarının ardından bitkilerin fizyolojik olarak strese girdiğini ve gelişimlerinin durma noktasına geldiğini kaydeden Mustafa Yüce, bu durumun önüne geçebilmek için yapılması gerekenleri sıraladı. Bitkilerin stresle başa çıkabilmesi için yapraklara uygulanan yaprak gübreleri ve büyüme düzenleyici ürünlerin yanı sıra, kök bölgesine uygulanacak hızlı çözünen toprak gübrelerinin büyük katkı sağlayacağını ifade etti. Bu destekleyici müdahaleler, bitkinin yeniden sürgün vermesini hızlandırırken, potansiyel verim kaybını da asgariye indirebilir.
Ancak bu süreçte bir başka önemli konuya daha dikkat çeken Yüce, dona bağlı olarak oluşan doku zedelenmelerinin bitkileri hastalıklara açık hale getirdiğini söyledi. Bu nedenle, hastalık belirtilerinin çok daha sıkı ve dikkatli izlenmesi gerektiğinin altını çizdi. Uygun zamanda yapılacak müdahalelerin, bitkinin sağlığını yeniden kazanmasında kilit rol oynayacağını ifade eden uzman, çiftçilerin tarımsal sigortalara gereken önemi göstermeleri gerektiğini de vurguladı. Bahçeciliğin, çevresel faktörlere en açık tarım kolu olduğunu hatırlatan Yüce, bu tür doğal afetlerin tekrar yaşanmasının kaçınılmaz olabileceğini, ancak doğru önlemlerle etkilerinin azaltılabileceğini belirtti.