HABER49- YD-ÜFE, 2025 yılı Mayıs ayında yıllık bazda yüzde 25,34 oranında artış kaydederken, aylık bazda ise yüzde 2,40 seviyesinde yükseldi. Ayrıca, Aralık 2024’e kıyasla fiyatlar yüzde 15,81 artış gösterdi. On iki aylık ortalamalara göre artış oranı ise yüzde 26,15 olarak gerçekleşti. Bu veriler, yurt dışı üretim maliyetlerindeki dalgalanmanın hem iç piyasaya hem de ihracat dinamiklerine yansıdığını ortaya koydu.
YD-ÜFE’nin üretici fiyatları açısından takip edilmesi, özellikle sanayi ve üretim sektörü için kritik öneme sahip. Üretim maliyetlerindeki artış, hammadde ve ara malı fiyatlarının yükselmesiyle bağlantılı olarak, sanayideki üretim süreçlerini ve nihai ürün maliyetlerini doğrudan etkiliyor. Bu durum, Türkiye’nin yurt dışı rekabet gücünü ve ihracat hacmini de etkileyebilecek önemli bir ekonomik parametre olarak öne çıkıyor.
SANAYİ SEKTÖRLERİNDE YILLIK VE AYLIK FİYAT ARTIŞLARI DETAYLARI
TÜİK verilerine göre, sanayinin iki ana sektörü olan madencilik ve taş ocakçılığı ile imalat sektörlerinde de önemli fiyat artışları yaşandı. Yıllık bazda madencilik ve taş ocakçılığı sektöründe fiyatlar yüzde 22,08, imalat sektöründe ise yüzde 25,40 oranında yükseldi. Bu rakamlar, hammadde maliyetlerinin yanı sıra enerji ve işçilik giderlerindeki artışları da işaret ediyor.
Ana sanayi gruplarının yıllık değişimlerine bakıldığında ise ara mallarında yüzde 22,07, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 30,80, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 28,39, enerjide yüzde 0,40, sermaye mallarında ise yüzde 30,73 oranında artış gözlendi. Özellikle dayanıklı tüketim ve sermaye mallarındaki yüksek artış, üretim ve yatırım maliyetlerinin yükseldiğini gösteriyor.
Aylık bazda da benzer bir artış eğilimi hakim oldu. Madencilik ve taş ocakçılığı sektöründe fiyatlar yüzde 4,66, imalat sektöründe ise yüzde 2,36 arttı. Ana sanayi gruplarında ise aylık artışlar şu şekilde gerçekleşti: ara mallarında yüzde 1,71, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 1,98, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 2,87, enerjide yüzde 3,53 ve sermaye mallarında yüzde 2,83. Bu veriler, üreticilerin kısa vadede karşılaştığı maliyet baskısının devam ettiğine işaret ediyor.