Bölge

Yüksekova’da Kuraklık Alarmı! Dilimli Barajı’nda Su Seviyesi 10 Metre Düştü

Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde, son yılların en ciddi su krizi yaşanıyor. İlçenin içme ve kullanma suyu kaynağı olan Dilimli Barajı’nda su seviyesi, artan kuraklık ve iklim değişikliğinin etkisiyle tam 10 metre azaldı. Baraj gölünde yaşanan bu düşüş, hem bölge halkı hem de yetkililer için alarm zillerini çaldı.

Abone Ol

HABER49-2019 yılında tamamlanan ve Yüksekova’nın su ihtiyacını karşılamak üzere inşa edilen Dilimli Barajı, son aylarda yaşanan kuraklık nedeniyle kritik seviyeye geriledi. Yüksekova-Esendere kara yolu üzerindeki 2,5 kilometrekarelik alana kurulu barajda, yağışların azalmasıyla birlikte su yüzeyi gözle görülür şekilde düştü. Normalde 93 metre yüksekliğe sahip olan baraj gölünde, yapılan ölçümlere göre su seviyesi 10 metre kadar geri çekildi.

Uzmanlara göre bu durumun temel nedeni, iklim değişikliğinin bölgesel etkileri ve azalan yağış rejimi. Yaz mevsiminin uzun sürmesi, kış aylarında kar miktarının azalması ve yeraltı sularının hızla çekilmesi, bölgedeki su kaynaklarını doğrudan etkiliyor. Yüksekova’da su kaynaklarının azalmasıyla birlikte, hem içme suyu hem de tarımsal sulama açısından sıkıntı yaşanabileceği belirtiliyor.

Bölgede yaşayan vatandaşlar da barajın mevcut halinden büyük endişe duyuyor. Kuruyan kıyı bölgeleri, çatlamış topraklar ve genişleyen kıyı çizgisi, kuraklığın boyutlarını gözler önüne seriyor. Yetkililer, su tasarrufu konusunda farkındalık çalışmalarının artırılması gerektiğini vurgularken, olası bir su kesintisi riskine karşı önlem planları hazırlanıyor.

“Su Hayattır” Uyarısı: Yüksekova Halkına Tasarruf Çağrısı

Barajdaki su kaybının ardından sivil toplum kuruluşları da harekete geçti. YEKDASDER Spor Kulübü Başkan Yardımcısı Hakan Zanyar Aykut, kuraklığın ciddiyetine dikkat çekerek vatandaşları su kullanımında daha bilinçli olmaya davet etti. Aykut, “Dilimli Barajı maalesef küresel ısınmanın etkisinden kaçamadı. Baraj gölünde 10 metrelik çekilme meydana geldi. Bu durum yalnızca Yüksekova’nın değil, tüm bölgenin geleceği açısından büyük risk taşıyor. Su, hayatın kendisidir. Eğer bu kaynağı doğru kullanmazsak, gelecekte çok daha ağır sonuçlarla karşılaşabiliriz,” ifadelerini kullandı.

Aykut, iklim değişikliğinin yalnızca bölgesel bir problem değil, küresel bir kriz olduğuna vurgu yaparak, vatandaşların günlük yaşamlarında su tasarrufuna özen göstermesi gerektiğini söyledi. “Çok geç olmadan önlem alınmalı. Suyun değerini musluklar kuruduğunda anlamak istemiyorsak, şimdiden adım atmalıyız,” dedi.

Yüksekova’da faaliyet gösteren çevre dernekleri de bölgedeki su kaynaklarının korunması için yerel yönetimlerle iş birliği içinde farkındalık kampanyaları düzenlemeyi planlıyor. Uzmanlar, özellikle tarımsal sulamada verimli sulama sistemlerinin kullanılmasının önemine dikkat çekiyor.