YAŞLANMA SÜRECİNDE İŞİTME KAYIPLARI

Abone Ol

YAŞLANMA SÜRECİNDE İŞİTME KAYIPLARI

Yaş ilerledikçe sağlıklı geçirilen sürelerde azalma meydana gelir. İnsan vücudunda yaşlanmayla birlikte belirgin değişiklikler ortaya çıkar. Görme ve işitme vb. kayıpları yaşanır, vücuttaki yağ oranı artar ve su miktarı azalır. Bu yazıda özellikle işitme kayıpları ele almaya çalışacağım.

İnsan vücudunda yaşlanmayla beraber çeşitli değişiklikler görülür. Yaşlanmanın ilk belirtilerinden biri, gözün yakındaki nesnelere kolayca odaklanamamasıdır. Okuma zorluğu olarak bilinen bu durum genellikle 40 yaş civarında başlar ve gözlük kullanmadan okumayı zorlaştırır.

Yaş ilerledikçe sağlıklı yaşam kalitesi azalır. Bunun nedeni, organların işlevlerini eskisi gibi yerine getirememesidir. Yani organlarda bir kayıp ve gerileme meydana gelir. Bu kayıpları azaltmak için öncelikle sağlıklı beslenmeye dikkat etmek gerekir. Ayrıca sporun ve düzenli fiziksel aktivitenin çok önemli bir etkisi olduğu unutulmamalıdır.

İşitme sorunları da yaşlanmayla birlikte artmaya başlar. 40 yaşından sonra her yıl ortalama 0,5 dB işitme kaybı meydana gelir. Bu durum, yaş ilerledikçe işitme problemlerinin artacağını göstermektedir.

İşitmenin insan üzerindeki en büyük olumsuz etkilerinden biri, uzun süre gürültülü ortamlarda bulunmaktır. Bu nedenle iş esnasında gerekli kişisel koruyucu donanımların kullanılması şarttır. Bunlar; kulak tıkaçları, tam akustik baretler, endüstriyel baretlere uyumlu kulaklıklar ve düşük frekanslı kulak koruyucularıdır.

İşitme kaybı dereceleri şu şekildedir:

  • 0–25 dB: Normal işitme
  • 25–40 dB: Çok hafif derecede işitme kaybı. Normal işitmeye çok yakın olduğu için kişiyi fazla rahatsız etmez. Özel durumlarda işitme cihazı önerilebilir.
  • 40–55 dB: Hafif derecede işitme kaybı. Düşük şiddetteki sesler duyulamaz, özellikle gürültülü ortamlarda konuşmaları anlamakta zorluk yaşanır. İşitme cihazı kullanımı önerilir.
  • 55–70 dB: Orta derecede işitme kaybı. Düşük ve orta şiddetteki sesleri duymakta güçlük çekilir, gürültülü ortamlarda konuşmaları anlamak oldukça zordur. Mutlaka işitme cihazı kullanılmalıdır.
  • 70–90 dB: İleri derecede işitme kaybı. Sadece yüksek şiddetteki sesler duyulabilir ancak anlaşılamaz. Birebir konuşmalarda bile ciddi anlama sorunları yaşanır. Çocuklarda konuşma ve dil gelişimi olumsuz etkilenir.
  • 90 dB ve üzeri: Çok ileri derecede işitme kaybı. Konuşma sesleri duyulamaz, yalnızca titreşimler algılanabilir. İşitme cihazı olmadan iletişim kurmak imkânsızdır.

İşitme kayıplarını önlemek için öncelikle kişisel koruyucu donanımların kullanılması gerekmektedir. Bunun için toplumda iş sağlığı ve güvenliği (İSG) kültürünün yerleşmesi şarttır. İSG bilinci özendirilmeli, okullarda ana dersler arasında yer almalıdır. İş kazalarının azaltılması için teşvikler sağlanmalı, ceza–ödül sistemleri kurulmalıdır.

İş kazalarının ve meslek hastalıklarının önlenmesi ve nedenlerinin araştırılması amacıyla ülke genelinde etkin denetimler yapan komisyonlar oluşturulmalıdır. Eğitim ve öğretim hizmetlerinin yürütülmesi için gerekli araç, gereç ve maddi imkânlar sağlanmalıdır. Profesyonel iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri yaygınlaştırılmalıdır.

Bu uygulamaların topluma kazandırılmasıyla daha az iş kazası, daha az meslek hastalığı ve daha az ölüm yaşanacağı kanaatindeyim. İSG kültürünü topluma kazandırmalıyız.

Sonuç olarak: Yaşlanmaya bağlı işitme kayıpları, bireylerin yaşam kalitesini ve çalışma hayatındaki verimliliğini olumsuz yönde etkilemektedir. Gürültüye bağlı işitme kayıplarının önlenmesi, etkili iş sağlığı ve güvenliği uygulamaları ve güçlü bir İSG kültürü ile mümkündür. Bu kültürün topluma kazandırılmasıyla iş kazaları, meslek hastalıkları ve buna bağlı ölümler önemli ölçüde azaltılabilecektir.