HABER49-Erzurum’da duyarlı vatandaşlar tarafından doğada yaralı halde bulunan bir puhu kuşu, Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü ekiplerinin müdahalesiyle koruma altına alındı. Türkiye'nin yerli türlerinden olan ve doğada nadiren rastlanan bu gececil yırtıcı kuş, bölgedeki vatandaşların dikkati sayesinde fark edilerek yetkililere bildirildi. Kuşun ilk müdahalesi Erzurum'da yapıldıktan sonra, daha kapsamlı tedavi süreci için Kars’taki Rehabilitasyon Merkezi’ne nakledildi.
Puhu kuşunun sağlık durumu hakkında bilgi veren yetkililer, hayvanın genel durumunun iyi olduğunu, ancak doğal yaşamına dönebilmesi için rehabilitasyon sürecinin dikkatle yürütüleceğini ifade etti. Doğada karşılaşılan yaralı yaban hayvanlarının koruma altına alınması ve tedavi edilerek yeniden doğaya kazandırılması yönünde yürütülen bu tür çalışmalar, biyolojik çeşitliliğin korunmasına da önemli katkı sağlıyor. Puhu kuşunun yaşadığı bu kurtarma ve tedavi süreci, Türkiye'deki yaban hayatı koruma çalışmalarının önemini bir kez daha gözler önüne serdi.
REHABİLİTASYON SÜRECİ KARS’TA DEVAM EDİYOR
Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü, sosyal medya üzerinden yaptığı bilgilendirmede, yaralı puhu kuşuna ilk müdahalenin ardından Kars Rehabilitasyon Merkezi'nde tedavi sürecinin başlatıldığını duyurdu. Açıklamada, “Yaralı kuşa ilk müdahale yapıldı. Kars Rehabilitasyon Merkezimizde tedavi süreci titizlikle sürdürülüyor. Doğaya yeniden kavuşacağı günü umutla bekliyoruz” ifadeleri yer aldı.
Kars Rehabilitasyon Merkezi, Doğu Anadolu Bölgesi'nde yaban hayatının korunmasına yönelik yürüttüğü çalışmalarla bilinirken, her yıl çok sayıda yaralı hayvan burada tedavi edilerek doğaya salınıyor. Özellikle koruma altındaki türler söz konusu olduğunda, bu merkezlerin önemi daha da artıyor. Puhu kuşu gibi geceleri avlanan ve doğada önemli bir ekolojik denge unsuru olan türlerin yaşatılması, yaban hayatı dengesinin sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşıyor. Uzman veterinerler tarafından yürütülen tedavi sürecinin ardından kuşun yeniden doğal yaşamına dönmesi planlanıyor. Doğa ile insanın uyum içinde var olabilmesi adına yapılan bu tür çalışmalar, çevre bilincinin yaygınlaşması açısından da örnek teşkil ediyor.
