Rahmetli annemin, çocukluğum yıllarında hep tekrar ettiği ve nasihat kabilinden bir cümle. Ama her nasihatinde bunu eklerdi. Hayata atılıp sözüm ona güya vefalı insanları görünce bu sözün ne denli önemli olduğun kavradım.
Vefayı mumla arar olduğumuz bu günümüzde menfaatlerin, çıkar ilişkilerin, entrikaların ve çoğu şeylerin sanal olduğu bir ortamda ve en önemlisi, maalesef ama maalesef, VEFASIZLARIN, İKİYÜZLÜ İNSANLARIN VE KALLEŞLERİN PİRİM YAPTIĞI bu devirde vefadan söz etmenin tam zamanı zannedersem.
Vefa kelimesi derin anlamlar içerir. Geniş kapsamlıdır. Vefa bir hayat felsefesidir aslında. Kelime anlamı; sevgide sebat bağlılığı, yapılmış iyilikleri unutma, iyilikte bulunanlara misliyle karşılık vermek. Sevgi, saygı, merhamet, ,sabır, fedakarlık, önemseme, kadir-kıymet bilme, hoşgörü, tatlı dil güler yüz, sadakat, güven, heyecan, hüzün ve en önemlisi de paylaşımdır. Hatta daha çok ve daha çeşit duyguları barındırır… Vefalı olma dostlukları artırır, yalnızlıktan kurtarır, hayata bağlar, yaşam sevincidir. Kısaca mutluluk ta diyebiliriz… Vefa her şeye lazım… Dertlere, aileye, eşe, dosta, akrabaya, arkadaşa, çevreye ve İNSANLIĞA…
Her ne kadarda toplumda kadir kıymet bilmez insanların sayısı bir hayli fazla olsa da genel olarak insanlar kendilerine yapılan iyiliği unutmazlar. Benim günlük yaşamda her zaman bizzat uyguladığım sözde kalmayan felsefem; misafir olduğumuz bu dünyada herkese misafire davrandığımız gibi davranıp, öldükten sonra değil yaşarken herkesin kadrini kıymetini bilip, bir gülümsemeyle bile olsa sevgisini değerini hissettirip, BAK SENİ UNUTMUYORUMUN VEFA BELİRTİSİ… Hoşsa da içerisinde, iyiliklerle, güzelliklerle anılmak… Mevlana’nın tabiriyle… Arayan ol, soran ol, dostun için koşan ol…
Vefa maneviyatta gizli… Gülmeyi unuttuğumuz bir anda gelen tebessüm. Beklentisiz yapılan yardımlardan sonra gelen bir teşekkür. Hasta ziyaretlerinde gördüğümüz kendini iyi hissetme hali ve memnuniyet, hal hatır sormalar, birbirimize gelip gitmeler, güzel paylaşımlar sevgiyle anlatılan bir hatıra… Bunların hepsi vefaya açılan kapıdır…
Vefa; dostluğun, arkadaşlığın, akrabalığın, komşuluğun, işin bitene kadar değil, ölene kadar olanıdır… Vefa DOSTLUKTUR. Gönül bağını en güzel şekliyle pekiştiren olgudur. Bu arada dostluk demişken aklıma gelen, ama muhtevası vefaya dayalı olan DOSTLUK üzerine yazdığım şiirimin birkaç dörtlüğünü sizinle paylaşayım..
VEFALI DOST
Adam gibi adam gönülden bağlı,
El gibi olmasın dostum dediğin.
Canını verse gelmez gözüne,
Damarda kan olmalı dostum dediğin.
Sinesinde kadir kıymet taşıyan,
Büyüğünü küçüğünü tanıyan,
Vefa yorganına senle sarılan,
Yüz üstü bırakmaz dostum dediğin.
Hasretim ardından baktıklarıma,
Yanarım boşuna sevdiklerime,
Değersize değer verdiklerime,
Parayla alınmaz dostum dediğin.
Belini dayasan bir kaya gibi,
Kollarını açsa bir ana gibi,
Nasıl ki elmanın yarısı gibi,
Böyle olmalı dostum dediğin.
Bir lokma ekmeği senle bölüşen,
Senin ile şenlik senin ile şen,
Mezarını senin yanında eşen,
Beraber ölmektir dostum dediğin.
Vefadan bi haber olmasın sakın,
Öyle bir adam ki kardeşten yakın,
Zor günde dar günde elin ayağın,
Parayla alınmaz dostum dediğin.
İkiyüzlü insanlardan usandım
Ayağıma diken battı gül sandım,
Dere tepe köşe bucak aradım,
Aramayla bulunmaz dostum dediğin.
Sofranda tabağın, sofranda tasın,
Sofranda ekmeğin sofranda aşın,
Kirpikte asılı olan gözyaşın,
Damarda kan olmalı dostum dediğin.
Sözlerimi MEVLANA’NIN şu güzel sözüyle bitireyim… Vefa nedir bilirimsin Şems… Vefa; arkanda bıraktığını, giderken yaktığını yabana atmamandır. Vefa. Dostluğun asaletine, dua sonrası verilen sözlere, hayallere ihanet katmamandır. Vefa ötelerin sonsuz mükafatı karşısında cehennemi hafife almanın, ULVİ GÜZELLİKLERİ DÜNYAYA SATMAMANDIR… Boşuna dememişler, “sözün büyüğü büyüklerin sözüdür”…