Ağustos ayı, tarihimiz boyunca, milletimiz açısından hep önemli ve zaferlerle dolu olmuştur. Bu nedenle “zafer ayı” olarak anılmıştır.
‘Malazgirt Zaferi olmasaydı Çanakkale de olmazdı, Türkiye’de olmazdı…!’ Onlarca yıl hep ‘Kutlu şehrin hak ettiği sözleri’ duyduk devlet büyüklerimizden. Çoğu büyüğümüz Malazgirt topraklarına ayak basmadan, o kutlu toprakların maneviyatından güç almadan oturdukları yerden ‘doğru’ ama ‘uzaktan kumandalı’ demeçler vererek hep kutlamalarda bulundular…! Unutmadık ki ama! der gibi….
‘Küçük bir kıvılcım zannedersin Malazgirt’i, Armağan etti Fatih’e büyük fethi’ Cumhurbaşkanı Erdoğan’da, Malazgirt Zaferi’nin 946. yıldönümünde yaptığı konuşmada, “Malazgirt’i devleti yönetenler unutsa da bu millet unutmadı.’ diyerek bunu teyit etmişti…
Geçtiğimiz yıl Malazgirt Zaferi kutlamasına ilk defa önem verilmiş, büyük organizeli hazırlıklar yapılırken maddiyattan kaçınılmamış, tüm devlet erkânıyla birlikte Türkiye’nin her köşesinden gelen ziyaretçilerle büyük katılım sağlandığına şahit olmuştuk… Törende bazı eksiklikler olsa da, bunu Malazgirt ilçemizin bu büyük kalabalığı kaldırabilecek hazırlıkta olmamasına ve tarihinde ilk defa böyle bir tören yapılmasından dolayı normal karşılamıştık!
Başkan Erdoğan Malazgirt’te geçtiğimiz yıl kutlamalara katılırken ‘Bu törenleri çok daha farklı hale getireceğiz, Nasıl her yıl Çanakkale’ye gidiyorsak, bundan sonra her yıl Malazgirt’teyiz. İnşallah yeniden Alparslan’ın o maneviyatıyla buluşacağız…’ demişti.
Eski Valimiz Seddar Yavuz’un hafızalardan silinmeyecek ‘bir şehir ancak bu kadar tarif edilir’ denilebilecek tarifiyle ‘Sultan Alparslan ve kutlu askerlerinin ruhaniyetinin dolaştığı Kadim şehir Muş’ artık eskisi gibi olmayacak…
‘’26 Ağustos’ta yeniden Malazgirt’ten yola çıkacağız.’’ Bundan böyle her yıl devlet 26 Ağustos’ta Malazgirt’ten mesaj verecek! Malazgirt’te Bizans’ı dize getiren akıl ve coşku, Malazgirt’te Roma’yı ezen bir güç ve liderlik, tılsım var… O Malazgirt coğrafyayı değiştirdi, dönemin küresel güç haritasını değiştirdi, İslam atlasını değiştirdi. O yürüyüş yüzyıllarca Avrupa’nın merkezine, kalbine kadar devam etti.
Bu günlerde ve her dönemde dalga dalga üzerimize gelen saldırıları doğru anlamalıyız!
Unutmayın, ‘Malazgirt’in, Bizans’ın intikamı için üzerimize geliyorlar…!’ Malazgirt’te Bizans vardı. Bugün de karşımızda Bizans var. Roma İmparatorluğu var. Ama bu toprakların Alparslan’ları bitmez. Bunu yüzlerce yıldır öğrenemediler. Hala aynı körlükle adımlar atıyorlar. Dünyanın en güçlü orduları da gelse, en büyük istila seferleri başlatılsa da o kapılar hiçbir zaman kapanmayacak.
Alparslan savaş öncesi ordusuna şu şekilde seslendi:
“Askerlerim! Kâfirlerin sayısı hesap edilemeyecek kadar çoktur. Onların yanında mancınıklar ve pek çok savaş aletleri vardır. Muvaffak ve muzaffer olmak istiyorsak, düşmanın içine girmemiz, onlarla göğüs göğüse savaşmamız, mancınıkları kurmalarına, savaş aletlerini kullanmalarına müsaade etmememiz gerekir. Sayımız az olsa da, ben minberlerde hem bize hem de Müslümanlara dua edilen bu vakitte düşmana saldırmak istiyorum. Bu vakit bütün minberlerde İslam orduları için dua edilen bir vakittir. Halk da bu dualara âmin diyecektir. Belki de Allah onlardan birinin duasını kabul eder. Ya Allah’ın yardımıyla zafere ulaşır, ya da şehit olarak Cennet’e giderim.
İçinizden beni takip etmek isteyenler arkamdan gelsin. Yaşamayı seven ve geri dönmek isteyenler ise kendilerine karşı herhangi bir kınama olmaksızın geri dönebilirler. Burada artık Allah’tan başka emir veren ve yasaklar koyan bir sultan ya da emirlere icabet eden asker yoktur. Ben de sizlerden biriyim ve bugün sizinle beraber savaşacağım. Benim ardımdan gelerek canlarını Allah’a hibe edenler için Cennet ve ganimet, bırakıp gidenler için Cehennem ve sefalet vardır.”
Sultan Alparslan’ın bu mesajını anladığımız gün yeni zaferler bizleri bekliyor olacaktır…
Anadolu’nun kapılarını ardına kadar bu millete açan, Anadolu Türkiye tarihimizi başlatan Malazgirt Zaferi önemli bir zaferdir. Allah’u Teâlâ bizlere bu toprakları vatan olarak bırakan tüm şehitlerimizden ve gazilerimizden razı olsun!
Tarihin en şerefli milletinin yeni destanlar yazmasını kimse engelleyemez. Kökümüz mazide, gözümüz atide. Malazgirt Zaferimiz kutlu olsun.