Bölge

Vanlı Besicilerin 2 Bin 700 Rakımlı Yaylada Geleneksel Otlu Peynir Üretimi

Van’ın 2 bin 700 rakımlı Aladağ yaylasında besiciler, doğal otlarla harmanladıkları peynirlerini geleneksel yöntemlerle üretiyor. Sütün mayalanma sırrı ve yayla koşulları, bu otlu peynirin eşsiz lezzetini oluşturuyor.

Abone Ol

HABER49-Van’ın 2 bin 700 rakımlı Aladağ yaylasında besiciler, doğal otlarla harmanladıkları peynirlerini geleneksel yöntemlerle üretiyor. Sütün mayalanma sırrı ve yayla koşulları, bu otlu peynirin eşsiz lezzetini oluşturuyor.

Aladağ Yaylası: Doğal Kaynaklar ve Zengin Otlakların Buluşma Noktası

Van’ın Erciş ilçesi ile Ağrı’nın Diyadin ilçesi sınırlarında yer alan Aladağ’ın 2 bin 700 rakımlı yaylası, doğal kaynakları ve yemyeşil otlaklarıyla hayvancılık için ideal bir ortam sunuyor. Yaz aylarında binlerce küçükbaş hayvanın yayladaki serüveni başlıyor. Burada besiciler, hayvanlarını temiz su kaynakları ve zengin bitki örtüsüyle besleyerek süt ve et verimlerini artırmayı hedefliyor. Bölgenin rakımı, doğal florası ve iklimi, kaliteli süt üretimini desteklerken aynı zamanda peynir üretimi için eşsiz bir ortam oluşturuyor. Bu yüksek rakımlı yayla, yıllardır bölge halkının geçim kaynağı olan hayvancılık faaliyetlerinin merkezi olma özelliğini koruyor.

Besicilikte Kadınların Rolü ve Geleneksel Otlu Peynir Üretimi

Erciş’in Yanıktepe Mahallesi’nde hayvancılıkla uğraşan aileler, yaz aylarında hayvanlarını Aladağ yaylasına çıkararak doğal ortamda beslenmelerini sağlıyor. Günde iki kez sağdıkları sütü, kadınlar tereyağı ile birlikte toplanan kekik ve sirmo gibi şifalı otlarla harmanlayarak geleneksel otlu peynir haline getiriyor. Bu peynirler, yaz boyunca toprak altında muhafaza edilip sonbaharda kahvaltı sunan işletmelere ve talep edenlere satılıyor. Kadınların el emeğiyle şekillenen bu ürünler, hem yöresel tatları yaşatıyor hem de bölge ekonomisine katkı sağlıyor. Kadınlar, yaylada sadece hayvanların sütüyle ilgilenmekle kalmayıp aynı zamanda yöresel ekmek pişirme gibi geleneksel işleri de sürdürüyor.

Sütün Mayalanmasındaki Gizem ve Özenli Üretim Süreci

Besici Aynur Arslan, ürettikleri peynirin kalitesini kendi mayalarına borçlu olduklarını belirtiyor. Hazır maya kullanmadıklarını ve mayanın sırrını kimseyle paylaşmadıklarını ifade eden Arslan, sütü mayaladıktan sonra sürecin yaklaşık iki saat sürdüğünü, daha sonra peyniri bez içinde sabaha kadar beklettiklerini aktarıyor. Sabah ise tuzlayıp kekik ve sirmo gibi doğal otlar ekleyerek peynirlerini zenginleştiriyorlar. Bu yöntemle hazırlanan peynirler, hem lezzet hem de sağlık açısından ön plana çıkıyor. Besiciler, bu geleneksel üretim teknikleri sayesinde otlu peynirlerini kendine has ve özel kılıyor.

Hayvancılığın Değişen Yüzü ve Geleceğe Dair Umutlar

Hayvancılıkla geçimini sağlayan Abdullah Arslan, yaz aylarında yaylada süt sağdıklarını ve sütü otlu peynir ile tereyağına dönüştürdüklerini anlatıyor. Üretilen peynirlerin bir kısmını kış için salamura yapıp toprağa gömerek muhafaza ettiklerini ifade eden Arslan, bölgedeki hayvancılık faaliyetlerinin azaldığına dikkat çekiyor. Eskiden bölgede 200 bin küçükbaş hayvan varken şimdi bu sayının önemli ölçüde azaldığını belirten Arslan, hayvancılığın yeniden canlanması için umutlu olduğunu söylüyor. Ayrıca, peynirlerinin lezzetinin kaynağının mayada gizli olduğunu vurgulayarak, bu zengin geleneksel mirasın korunmasının önemine işaret ediyor.