Bölge

Van'da Yaz Kur’an Kursu Öğrencileri, Mimar Sinan’ın Eseri Hüsrev Paşa Camii’nde Maneviyatla Buluştu

Van’da yaz Kur’an kurslarına katılan öğrenciler, sadece dini eğitim almakla kalmadı, aynı zamanda Osmanlı’nın izlerini taşıyan tarihi bir mekânda maneviyat dolu bir deneyim yaşadı.

Abone Ol

HABER49-Van İl Müftülüğü’nün koordinasyonunda düzenlenen program kapsamında öğrenciler, Mimar Sinan’ın Doğu Anadolu’da inşa ettiği tek cami olma özelliğini taşıyan Hüsrev Paşa Camii ve Külliyesi’ni ziyaret etti. 1567 yılında inşa edilen bu mimari şaheser, Eski Van şehrinin merkezinde yer alıyor ve her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor.

Yaz Kur’an kursları kapsamında camiyi ziyaret eden öğrenciler, sadece namaz kılmakla kalmadı; aynı zamanda caminin tarihçesi, mimarisi ve dini önemi hakkında detaylı bilgi alma şansı buldu. Osmanlı mimarisinin ihtişamını taşıyan Hüsrev Paşa Camii, sütunlu yapısı, kemerli geçişleri ve taş işçiliğiyle öğrencilerde hayranlık uyandırdı. Bu geziler, öğrencilerin kültürel ve manevi kimliğini güçlendirirken; genç neslin tarihi yapılara olan ilgisini de artırmayı hedefliyor. Van’ın kalbi olarak nitelendirilen bu yapı, sadece taş duvarlardan ibaret değil; aynı zamanda yüzyıllardır süregelen bir ruhun taşıyıcısı konumunda.

CAMİ İMAMINDAN ANLAMLI REHBERLİK: "HÜSREV PAŞA CAMİİ, TAKVA ÜZERİNE KURULU BİR ESERDİR"

Öğrencilerin ziyaretine rehberlik eden Hüsrev Paşa Camii imam hatibi Ahmet Hüsrev Koyuncu, caminin sadece mimari bir yapı olmadığını, aynı zamanda manevi değer taşıyan bir ibadet mekânı olduğunu ifade etti. “Bu cami Van’ın kalbidir” diyen Koyuncu, öğrencilerin bu tür yapıları gezerek yalnızca tarihi değil, aynı zamanda dini bağlamda da derin bir bilinç kazandığını belirtti. Mimar Sinan’ın 1567 yılında inşa ettiği bu külliye, hem ilim hem de ibadet için inşa edilmiş özel bir alan. Cami içerisinde sabah ve öğle saatlerinde öğrencilere dersler verildiğini vurgulayan Koyuncu, buranın aktif bir eğitim merkezi gibi işlediğini söyledi.

Caminin iç ve dış mimarisine dikkat çeken Koyuncu, özellikle kubbe, mihrap ve minber gibi bölümlerin Osmanlı dönemine özgü zarafeti ve sanat anlayışını yansıttığını kaydetti. Ayrıca caminin sadece Kur’an kursu öğrencileri tarafından değil, üniversite öğrencileri ve gençlik merkezi grupları tarafından da sık sık ziyaret edildiğini belirtti. Bu kapsamlı kullanım, caminin yaşayan bir ibadet ve kültür merkezi olduğunu ortaya koyuyor. Eğitim ve ibadetin aynı çatı altında buluştuğu bu tarihi yapının, yeni nesillerin hem dini hem de tarihi kimliğini inşa etmesinde büyük bir rol oynadığı görülüyor.