Bölge

Van’da Yayla Hayvancılığıyla Geçinen Taşdemir Ailesi Zorluklara Direniyor

Van’ın İpekyolu ilçesinde yaşayan Taşdemir ailesi, yaz aylarında kiraladıkları yaylada 15 kişilik kadrosuyla küçükbaş hayvancılığı sürdürüyor. Zorlu yaşam koşullarına rağmen mesleklerinden vazgeçmeyen aile, geleneksel üretimi yaşatmaya devam ediyor.

Abone Ol

HABER49-Van’ın İpekyolu ilçesinde yaşayan Taşdemir ailesi, yaz aylarında kiraladıkları yaylada 15 kişilik kadrosuyla küçükbaş hayvancılığı sürdürüyor. Zorlu yaşam koşullarına rağmen mesleklerinden vazgeçmeyen aile, geleneksel üretimi yaşatmaya devam ediyor.

Kiraladıkları Yaylada 15 Kişilik Aileyle Hayvancılığı Sürdürüyorlar

Van’ın İpekyolu ilçesine bağlı Arıtoprak köyünde yaşayan Taşdemir ailesi, her yaz sezonunda kiraladıkları yaylaya çıkarak geleneksel hayvancılığı sürdürmeye devam ediyor. Türkiye genelinde kırsalda hayvancılığın gerilemesine rağmen, 15 kişilik geniş aile tüm zorluklara rağmen bu geleneği yaşatmakta kararlı. Ailenin reisi Fahrettin Taşdemir, sahip oldukları 800 koyun ve 700 kuzu ile birlikte hem üretim hem de aile bağlarını yaylada güçlendiriyor. Sabahın erken saatlerinde başlayan yoğun mesailerinde, günlük ortalama 6 kilometre yol kat ederek süt sağımı yapıyor, ardından köye dönerek peynir üretimine geçiyorlar.

Yayla hayatının sadece hayvanlarla ilgilenmekten ibaret olmadığını vurgulayan Taşdemir, aynı zamanda tarlaların ekimi, biçimi, çobanlık ve gıda üretimiyle geçen yoğun bir döngünün içerisinde olduklarını belirtti. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan birçok kişinin zorlu yaşam koşulları nedeniyle meslekten vazgeçtiğini, ancak kendilerinin bu mücadeleden asla geri durmadıklarını ifade eden Taşdemir, "Herkes bıraktı, biz kaldık. Ben bırakmam. Bu iş bizim yaşam tarzımız," diyerek kararlılığını ortaya koydu.

“Berivanlık Zor Ama Sevgiyle Yapıyoruz” Diyen Kadınlar, Ailenin Gücünü Oluşturuyor

Taşdemir ailesinin yayla hayatında kadınların rolü de büyük. Gelinlerden Şengül Taşdemir’in anlatımı, bu yaşam biçiminin sadece fiziki değil, aynı zamanda duygusal bir güç gerektirdiğini gösteriyor. Her sabah yaylaya çıkan kadınlar, çobanların kıyafetlerini yıkıyor, yemeklerini hazırlıyor, ardından koyunları sağıp tekrar köye dönüyorlar. Köyde ise ekmek pişirme, süt ürünleri üretimi ve ev işleriyle günlerini tamamlıyorlar. Zor ama bir o kadar da köklü ve manevi yönü güçlü bir yaşamın içinde olduklarını belirten Şengül Taşdemir, “Berivanlık herkesin yapabileceği bir şey değil. Biz bu hayatı severek yaşıyoruz. Yorucu ama doğanın içinde olmak, üretmek bize güç veriyor,” diyerek bu geleneğin nesilden nesile aktarıldığını vurguladı.

Kadın emeğinin her aşamada hissedildiği bu yaşam biçiminde, dayanışma ve aile içi iş bölümü ön plana çıkıyor. Taşdemir ailesinin hikayesi, modern hayata rağmen Anadolu’nun birçok bölgesinde hâlâ süregelen geleneksel üretim biçimlerinin canlı bir örneğini sunuyor. Teknolojiden uzak, tamamen emek ve özveriyle yürütülen bu yaşam tarzı, hem ekonomik hem de kültürel açıdan önemli bir miras niteliği taşıyor.