HABER49-Van Gölü’nün eşsiz canlısı inci kefali, yumurtlamak için göç ettiği Bendimahi Çayı’nda adeta doğa ile savaş veriyor. Uzmanlar, tarımsal sulamaların göçü tehdit ettiğine dikkat çekiyor.
Van Gölü’nün tuzlu ve sodalı sularında yaşayan ve yalnızca bu bölgeye özgü olan inci kefali, üreme dönemi geldiğinde adeta doğaya karşı bir meydan okuma başlatıyor. Üç yaşına gelen her inci kefali, biyolojik olgunluğa eriştikten sonra, 15 Nisan ile 15 Temmuz tarihleri arasında yumurtalarını bırakmak için gölden ayrılarak tatlı su kaynaklarına doğru zorlu bir göçe çıkıyor. Bu süreçte bazı bireyler 3 kilometrelik kısa mesafeleri kat ederken, bazıları ise tam 23 kilometreyi aşarak varış noktasına ulaşıyor. Bu görsel şölen, her yıl binlerce doğaseverin ilgisini çekerken, inci kefalinin sadece bir balık değil, aynı zamanda bölge halkı için kültürel bir simge olduğunu da ortaya koyuyor.
Balıkların göç sırasında suya karşı yüzerek yükselmesi, şelaleleri aşmaları ve akıntıya direnerek hedeflerine ulaşmaları, doğanın mucizelerinden biri olarak kabul ediliyor. Bu nadide canlıların hayatta kalabilmesi ve nesillerini sürdürebilmesi için yürüttükleri bu olağanüstü çaba, bölgenin ekosistemi açısından da hayati bir önem taşıyor. Tatlı sulara ulaştıklarında yumurtalarını bırakıp yaşam döngüsünü devam ettiren inci kefalleri, Van Gölü ekosisteminin dengesini koruyan en önemli türlerden biri olmayı sürdürüyor.
Bendimahi Çayı Üreme Göçünün En Uzun Noktası
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş’un aktardığı bilgilere göre, inci kefalinin en uzun göç güzergâhı, Van Gölü’ne dökülen 111 akarsu arasında yer alan Bendimahi Çayı. Bu çay, balıkların yaklaşık 23 kilometrelik bir mesafeyi aşarak ulaştığı ve yumurtalarını bıraktığı en önemli üreme alanlarından biri. Akkuş, Muradiye ilçesinde bulunan balık bendinde yaptığı açıklamada, bölge halkının yıl boyunca sabırsızlıkla beklediği bu göçün görsel bir şölene dönüştüğünü vurguluyor. Ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle karşılaşan göç süreci, sadece ekolojik değil aynı zamanda sosyo-kültürel bir olay haline gelmiş durumda.
Ancak tüm bu güzelliklerin yanı sıra ciddi tehditler de söz konusu. Bendimahi Çayı’ndaki su seviyesinin kritik bir düzeye gerilediğini belirten Akkuş, tarımsal sulama nedeniyle suyun daha fazla kesilmemesi gerektiğini ifade ediyor. Aksi takdirde inci kefalinin üreme başarısının tehlikeye gireceğini ve gelecek nesillerin riske atılacağını söylüyor. Bu noktada Devlet Su İşleri 17. Bölge Müdürlüğü başta olmak üzere ilgili tüm kurumlara büyük sorumluluk düştüğünü dile getiren Akkuş, doğal döngünün bozulmaması adına gerekli tedbirlerin bir an önce alınması gerektiğini belirtiyor.
İnci kefali göçünün sürdürülebilirliği için yalnızca bilim insanlarının değil, aynı zamanda tüm kamu otoritelerinin ve halkın ortak bir duyarlılık göstermesi gerekiyor. Aksi takdirde, her yıl coşkuyla izlenen bu doğa harikasının geleceği ciddi bir tehdit altına girebilir.