HABER49-Soruşturma dosyasında yer alan bilgiler doğrultusunda İstanbul İl Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından eş zamanlı çalışmalar gerçekleştirildi. Yetkililer, soruşturmanın gizliliği nedeniyle ayrıntı paylaşmazken, sürecin “iddia” ve “inceleme” aşamasında olduğu vurgulandı. Adli kaynaklar, işlemlerin Ceza Muhakemesi Kanunu çerçevesinde yürütüldüğünü, şüpheliler hakkında kesinleşmiş bir hüküm bulunmadığını belirtti. Operasyonun kapsamı, gözaltı kararlarının uygulanması, adreslerde yapılan aramalar ve ifadelerin alınmasıyla şekillenirken, soruşturmanın ilerleyen aşamalarında yeni gelişmelerin yaşanabileceği ifade edildi. Kamuoyunun yakından takip ettiği dosyada, soruşturmanın seyri ve hukuki sürecin sonuçları belirleyici olacak.

Soruşturma kapsamında oyuncu İrem Sak, şarkıcı Aleyna Tilki, sosyal medya fenomeni Danla Bilic ve Mümine Senna Yıldız hakkında gözaltı kararı verildiği, kararların İstanbul İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince uygulandığı bildirildi. Adli kaynaklar, gözaltı işlemlerinin soruşturma kapsamında alınan ifadeler ve toplanan deliller doğrultusunda gerçekleştirildiğini aktardı. Bu aşamada, gözaltının bir “cezalandırma” değil, soruşturmanın sağlıklı yürütülmesi için başvurulan geçici bir tedbir olduğu hatırlatıldı. Şüphelilerin avukatları eşliğinde ifade verme haklarını kullandıkları, dosyada yer alan iddialara ilişkin savunmaların alındığı öğrenildi. Hukuk çevreleri, soruşturma sürecinde masumiyet karinesinin esas olduğunu, kesinleşmiş yargı kararı olmadan kimse hakkında suçlu ilan edilemeyeceğini vurguladı. Gözaltı işlemleri sonrası savcılık değerlendirmesinin belirleyici olacağı, adli kontrol ya da serbest bırakma gibi seçeneklerin hukuki çerçevede ele alınacağı ifade edildi. Sürecin, delillerin toplanması ve ifadelerin karşılaştırılmasıyla ilerlediği kaydedildi.

Soruşturma kapsamında haklarında işlem yapıldığı bildirilen bazı isimlerin adreslerinde bulunamadığı, bu nedenle arama çalışmalarının sürdüğü öğrenildi. Oyuncu Melisa Döngel, şarkıcı Yusuf Güney ve Cihan Şensözlü’nün adreslerinde bulunamaması üzerine ekiplerin ilgili prosedürleri devreye aldığı belirtildi. Adli kaynaklar, adres tespiti ve çağrı süreçlerinin mevzuata uygun şekilde yürütüldüğünü, şüphelilerin ifadelerinin alınmasının soruşturmanın seyrini etkileyeceğini ifade etti. Bu tür durumlarda, kişilerin davet yoluyla ifade vermeye çağrılabildiği ya da yakalama kararı gibi adımların savcılık takdirinde olduğu aktarıldı. Yetkililer, arama çalışmalarının “kaçma şüphesi” ya da “delil karartma” gibi unsurlar değerlendirilerek ele alındığını, her adımın hukuki dayanağa sahip olduğunu vurguladı. Kamuoyunda yer alan iddialara ilişkin resmi doğrulamanın yalnızca adli makamlarca yapılabileceği hatırlatılırken, soruşturmanın kapsamının genişleyebileceği ve yeni isimlerin dosyaya eklenebileceği ihtimali üzerinde duruldu.

TAHLİYE KARARI VE ETKİN PİŞMANLIK DEĞERLENDİRMESİ

Dosyada yer alan bir diğer gelişme ise sosyal medya fenomeni ve işletmeci Sercan Yaşar hakkında yaşandı. Tutuklu bulunduğu belirtilen Yaşar’ın, ifade vermek üzere İstanbul Adalet Sarayı’na getirildiği ve savcılıktaki işlemlerinin ardından “etkin pişmanlık” hükümleri kapsamında tahliye edildiği bildirildi. Hukukçular, etkin pişmanlığın kanunda açıkça düzenlenen bir kurum olduğunu, soruşturmaya katkı sağlayan şüpheliler hakkında yargı makamlarının takdir yetkisi bulunduğunu ifade ediyor. Tahliye kararının, dosyanın içeriği ve verilen ifadenin kapsamı doğrultusunda değerlendirildiği belirtilirken, bu durumun soruşturmanın tamamlandığı anlamına gelmediği vurgulandı. Adli süreçte, tahliye edilen şüpheliler hakkında adli kontrol tedbirlerinin uygulanabileceği, yargılamanın ilerleyen aşamalarında farklı kararların da gündeme gelebileceği kaydedildi. Bu gelişme, soruşturmanın dinamik yapısını ve hukuki mekanizmaların işleyişini bir kez daha gündeme taşıdı.

YAKALAMA KARARLARI VE SORUŞTURMANIN GENİŞLEYEN BOYUTU

Uyuşturucu soruşturması kapsamında Kasım Garipoğlu ve iş insanı Burak Ateş hakkında yakalama kararı çıkarıldığı bilgisi de dosyaya yansıdı. Adli kaynaklar, yakalama kararlarının savcılık talebi ve mahkeme onayıyla alındığını, kararların soruşturmanın derinleştirilmesine yönelik olduğunu belirtti. Bu aşamada, haklarında yakalama kararı bulunan kişilerin de masumiyet karinesinden yararlandığı, kesinleşmiş bir yargı hükmü bulunmadığı özellikle vurgulandı. Hukuk çevreleri, yakalama kararlarının soruşturma sürecinde delil toplama ve ifadelerin alınması amacıyla başvurulan bir yöntem olduğunu ifade ediyor. Dosyanın kapsamının genişlemesiyle birlikte, soruşturmanın çok yönlü olarak sürdürüldüğü ve farklı bağlantıların incelendiği öğrenildi. Yetkililer, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi adına resmi açıklamalar dışında yapılan yorumlara itibar edilmemesi gerektiğini hatırlatırken, adli sürecin tamamlanmasının ardından net tablonun ortaya çıkacağını kaydetti.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu ikinci toplantısını yaptı
Asgari Ücret Tespit Komisyonu ikinci toplantısını yaptı
İçeriği Görüntüle


Kaynak: HABER MERKEZİ