HABER49-Teknolojinin her geçen gün baş döndürücü bir ivmeyle ilerlediği çağımızda, altyapının yalnızca fiziksel değil, beşeri boyutuyla da sürdürülebilir olması hayati önem taşıyor. İşte bu noktada, sahada görünmeyen ancak omurgayı oluşturan meslek gruplarından biri olan teknikerler, sessiz kahramanlar olarak karşımıza çıkıyor. Teknik altyapıyı yöneten, geliştiren ve dönüşüm süreçlerinde aktif rol üstlenen bu profesyoneller, dijital çağın isimsiz mimarları olarak geleceği inşa ediyor. Fakat teknikerlik gibi kritik mesleklerin gelişebilmesi için bilgi birikiminin yalnızca kurumlarda değil, kuşaklar arasında da aktarılması gerekiyor. Bu noktada mentörlük programları devreye giriyor.
İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü'nün desteğiyle hayata geçirilen ve Telekomünikasyon Teknikerleri Derneği'nin yürüttüğü, Türk Telekom A.Ş.'nin proje ortağı olarak katkı sunduğu “Türkiye Yüzyılında Telekomünikasyon Teknikerleri için Kuşaklararası Buluşma ve Mentörlük Eğitimi” projesi, bu alanda büyük ses getirdi. Ankara’da düzenlenen program, üniversite öğrencileriyle sektörün deneyimli isimlerini buluşturdu; sadece bir eğitim değil, aynı zamanda mesleki aidiyetin pekiştiği, ilham verici bir yolculuk oldu. Genç tekniker adayları bu proje sayesinde hem teknik yeterlilik hem de profesyonel vizyon kazanma şansı yakaladı.
TEORİDEN UYGULAMAYA: ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞ BİRLİĞİNDE YENİ BİR DÖNEM BAŞLADI
Yedi üniversitenin katkı sunduğu projede Atatürk Üniversitesi konsorsiyum ortağı olarak yer aldı. Üniversiteden seçilen beş öğrenci, sektör profesyonelleriyle birebir görüşmeler yaparak sadece teorik bilgileri pekiştirmekle kalmadı; aynı zamanda geleceğin iş ortamlarına dair doğrudan izlenim edindi. Mentörlük oturumları, atölye çalışmaları ve interaktif seminerlerle zenginleşen proje, üniversite-sanayi iş birliğinin en somut örneklerinden biri olarak dikkat çekti. Katılımcılar, güncel iletişim teknolojilerini doğrudan uzmanlarından dinleme fırsatı bulurken, kendi kariyer planlarını oluştururken yol gösterici bilgiler edindiler.
Geleceğin tekniker adayları için yalnızca okul sıralarında öğrenilen bilgiler yeterli olmuyor. Sektörle temas, pratiğe dayalı deneyim ve mesleki etik değerlerin aktarımı, bir teknikerin yetişmesinde belirleyici rol oynuyor. Bu anlamda proje, gençlerin mesleğe olan aidiyet duygularını da güçlendirdi. Etkinlik süresince öğrenciler; disiplinlerarası çalışmanın, zaman yönetiminin, ekip içi koordinasyonun ve sektör dinamiklerine hâkim olmanın önemini yaşayarak öğrendi. Böylelikle sadece meslekî değil, kişisel gelişimlerini de destekleyen bir sürecin içinde yer aldılar.
TEKNİKERLER ARTIK STRATEJİK ROLDE: GÖRÜNMEYEN GÜCÜN DEĞERİ ANLAŞILIYOR
Teknikerlik uzun yıllardır “sessiz” olarak nitelendirilen, ancak modern dünyanın teknik temellerini ayakta tutan meslek gruplarından biri olarak varlık gösteriyor. Gelişen dijital altyapılar, 5G teknolojileri, fiber optik ağlar ve akıllı şehir uygulamaları gibi yeniliklerin hayata geçirilmesinde teknikerlerin rolü inkâr edilemez. Bu projeyle birlikte teknikerlik yalnızca sahada iş yapan bir meslek grubu olarak değil; düşünen, karar veren ve yön gösteren stratejik bir rol olarak yeniden tanımlandı.
Telekomünikasyon Teknikerleri Derneği Başkanı İsmail Özkar, proje hakkında yaptığı açıklamada bu vizyonun altını çizerek, “Çağın ihtiyaçlarına cevap verebilecek donanıma sahip teknikerler ancak üniversite-sanayi iş birliğiyle yetişebilir. Bu projede olduğu gibi, öğrencilerimizin sahaya doğrudan temas ettiği programlar, teknik bilgi kadar mesleki vizyon da kazandırır,” dedi. Özkar ayrıca bu tür projelerin yalnızca eğitim değil, aynı zamanda mesleğin toplumdaki algısını dönüştürme açısından da kritik öneme sahip olduğunu vurguladı. Dernek olarak gençlerin gelişimine destek vermeye ve bilgiyi kuşaktan kuşağa aktarmaya kararlılıkla devam edeceklerini belirtti.
BİLGİYİ KUŞAKTAN KUŞAĞA AKTARAN PROJELERLE GELECEK GÜVENCE ALTINDA
Proje kapsamında düzenlenen her etkinlik, teknik eğitimin ötesinde bir bilinç inşa etmeyi hedefledi. Katılımcı öğrencilerle yapılan birebir mentörlük görüşmeleri, yalnızca bir eğitim süreci değil; aynı zamanda bir kültür aktarımıydı. Deneyimli teknikerler, yılların birikimini genç meslektaşlarıyla paylaşarak, sadece bilgi değil; sorumluluk duygusu, etik anlayış ve mesleğe duyulan saygıyı da aktardılar. Bu bağlamda proje, eğitim sisteminin ötesine geçerek, bir meslek kültürü oluşturma hedefiyle dikkat çekti.
Türkiye'nin dijitalleşme serüveninde en önemli sermayesi olan insan kaynağı, bu gibi projelerle şekilleniyor. Teknolojiyi yönetecek bireylerin yalnızca donanım bilgisiyle değil; aynı zamanda stratejik düşünce yapısıyla yetiştirilmesi, ülkenin teknoloji alanında rekabet gücünü doğrudan etkiliyor. Telekomünikasyon Teknikerleri Derneği tarafından yürütülen bu proje, sektöre nitelikli insan kazandırmanın çok daha ötesine geçerek, geleceğe atılan sağlam bir adım olarak kayıtlara geçti. Genç teknikerlerin bu vizyonla yetişmesi, sadece bugünün değil, yarının Türkiye’sini de şekillendirecek gücü oluşturuyor.