Türkiye’de ‘Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir.’ kuralını devlet yönetimine yerleştiren ve demokrasiyi taçlandıran cumhuriyetin ilanının üzerinden 96 yıl geçti.
İstiklal Harbinin kutsal dirilişinde şekillenerek Türk Milletinin en büyük eseri ve şeref abidesi olan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 96. Yıldönümü, tüm yurtta olduğu gibi Muş’ta da büyük bir heyecan ve coşkuyla kutlandı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından bir konuşma yapan Vali Gündüzöz, “ Bugün çevremizde, coğrafyamızda pek çok sıkıntılar var. Emperyal güçler buraları darmaduman etmiş durumda ve Osmanlının, ecdadın barış getirdiği ve barışla yönelttiği bu coğrafyalarda menfaat uğruna insanlar can veriyor, vatanından oluyor. Tabi terör örgütlerini de destekleyen çeşitli güçler var. Kendi amaçları doğrultusunda terör örgütlerine belirli amaca yönelik olarak kullanıyorlar. Ama çok şükür ki bugün dünyada Türkiye Cumhuriyeti gibi geçmişi son derece önemli bir miras olarak kullanan ve işte bu mazlum milletlerin hafızasında yer alan bir büyük devlet var ve onun aziz milleti var” sözlerini ifade etti.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın bir geçmişinin var olduğunun hatırlatmasında bulunarak, konuşmasını sürdüren Vali Gündüzöz, “Tabi 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edilirken, bunun bir geçmişi var. Bizde demokrasi aslında 23 Nisan 1920’de gelen bir hadise değil, tekemmül eden bir hadisedir. Geçmişte de bunun ayak izleri ebetteki vardır. Bu kültürün içerisinde, bu milletin içerisinde var. Orta Asya’da ki istişare geleneğimiz, bizim Türk İslam medeniyetindeki meşveret geleneği, yine Osmanlının son dönemlerindeki masum meclisleriyle olan seçim geleneği, yine 1854’ten itibaren belediyecilik alanında, belediye meclislerinin oluşturulması ve seçimle halkın temsilcilerini kendi arasından seçmiş olması, ondan sonra 1874, 1908 meşrutiyet dönemleri ki bunlar; işte ulusal düzeydeki parlamentonun kurulması anlamını geliyor ve nihayet 23 Nisan 1920 yani bizim aslında geçmişimizde ve kültürel kodlarımızda her zaman bir demokrasi geleneği ya da en azından demokrasinin inşa edilebileceği bir zemin mevcuttur. 23 Nisan 1920’de yokluklar içerisinde yedi düvelin tepemize bindiği bir noktada biz, yeniden hür bir devlet, hür bir millet ortaya koyduk ve bu rejimin adı 29 Ekim 1923’te Gazi Mustafa Kemal ve onun aziz dava arkadaşları tarafından konuldu. Tabi bu millet her zaman naif bir millet, cesaretli bir millet ve zorluklara göğüs gerebilen bir millet. Avrupa’da şimdi 3-5 bin tane göçmen oluyor, geliyor ve sistemlerinde kriz oluyor. Millet ayaklara kalkıyor. Bugün Türkiye’de 5 Milyon düzensiz göçmen var. 3,5 Milyonu, 3 Milyon 600’ü Sürüyeli ama bu millet o kadar naif, o kadar ince bir millet ki bunlara sahip çıkıyor. Sonuç itibariyle bu millet her türlü zorluğa dayanabilecek bir kudrette, onun için gücümüz bu. Bizim yakın coğrafyamızda işte Irak’ı, Suriye’yi diğer ülkelere karıştırıyorlar ama ne; petrole konmak. Amaç ne çeşitli maddi menfaatler elde etmek ama bu millet tüm bu zorluklara rağmen yine ayakta ve her türlü zorluğa rağmen de direnci son derece yüksek. Bakın 15 Temmuz gibi bir şey Avrupa ülkelerinin birinde olsa bugün devlet falan kalmaz. Ama o gün bir iki saat içerisinde bu memleket tekrar ayağa kalkıyor milletiyle, çocuğuyla, genciyle ayağa kalkıyor. Bu çok önemli bir özellik. Bu Muş’ta da aynı, İstanbul’da da aynı, Eskişehir’de de aynı, Türkiye’nin her tarafında da aynı. Demek ki bizim kültürel kodlarımızda yazılı olan bir birlik ve beraberlik, dayanıklılık şuuru var. Şunu belirtmek gerekir ki; bu millette, Türkiye Cumhuriyeti Devletiyle uğraşılacaktır. Neden; çünkü yüce dağların başında pus hiç eksik olmaz. Biz öyle bir muz cumhuriyeti olsaydık, emin olun bizimle öyle çok uğraşan olmazdı ama biz, işte bu atadan gelen söze uygun olarak; yüce dağlarız. Yüce dağların başından da hiç pus eksik olmaz. Bizimle uğraşacaklardır, dışarıdan uğraşacaklardır, içeride onların müttefik koalisyon kurdukları hainler her zaman olacaktır ama bu aziz millet onlara dün olduğu gibi bugünde, yarında dersini verecektir” sözlerini kullandı.
Vali Doç. Dr. İlker Gündüzöz’ün günün anlam ve önemini belirten konuşmasının ardından, Cumhuriyet Bayramı etkinlikleri kapsamında düzenlenen kompozisyon, şiir, resim ve sportif yarışmalarda dereceye giren öğrencilere Vali Gündüzöz ve protokol üyeleri tarafından madalya ve sertifikaları ile çeşitli hediyeler verildi.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı programı, öğrencilerin şiir okuması ve Halkoyunları Ekibinin gösterilerini sunmalarının ardından son buldu.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına Doç. Dr. İlker Gündüzöz, Belediye Başkanı Feyat Asya, İl Garnizon Komutan Vekili Topçu Yarbay Fatih Özder, Cumhuriyet Başsavcısı Harun Karahan, İl Jandarma Komutanı Albay Bülent Baykal, MŞÜ Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat, Emniyet Müdürü Ahmet Arıbaş, siyasi parti başkanları, kamu kurum ve kuruluşların amirleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, askeri erkan, şehit aileleri ve gaziler ile vatandaşlar, muhtarlar ve öğrenciler katıldı.HABER49