HABER49- Tunceli’nin tarihiyle yoğrulmuş, doğasıyla kendine hayran bırakan ilçesi Çemişgezek, yaz sezonunda yerli turistlerin gözde rotalarından biri haline geldi. El değmemiş vadileri, şırıl şırıl akan dereleri ve yüzlerce yıllık yapılarıyla dikkat çeken bu ilçe, özellikle kültür ve doğa turizmiyle ilgilenenler için adeta bir açık hava müzesi niteliği taşıyor. Son yıllarda artan tanıtım faaliyetleri ve sosyal medya etkisiyle birlikte, Türkiye’nin dört bir yanından gelen gruplar, Tunceli’nin saklı kalmış güzelliklerini keşfetmeye geliyor.
Çemişgezek'in doğal zenginlikleri kadar tarihi mirası da ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Urartu döneminden Osmanlı'ya uzanan çok katmanlı bir tarih, ilçenin dört bir yanında görülebiliyor. Yerli turistler, özellikle Tağar Vadisi'nde yürüyüş yapıyor, tarihi taş köprüler, camiler ve kalıntılar arasında geçmişe kısa bir yolculuk yapıyor. Bölgenin korunmuş yapısı, doğayla tarihin iç içe geçtiği bu deneyimi daha da özel kılıyor. Çemişgezek’i ziyaret edenler, çoğunlukla Tunceli'nin Ovacık ilçesi ve Erzincan'ın Kemaliye ilçesiyle birlikte üç duraklı bir rota oluşturuyor.
Son günlerde Çemişgezek, özellikle şehir dışından gelen büyük gruplarla hareketlilik kazandı. İzmir’den gelen 120 kişilik bir yerli turist kafilesi, ilçenin hem tarihi hem de doğal güzelliklerini doyasıya gezdi. Munzur Gözeleri'nden başlayarak, Tağar Vadisi’ne kadar uzanan rota boyunca yapılan gezilerde, ziyaretçiler doğanın sakinliğini ve tarihin izlerini bir arada yaşama fırsatı buldu. Grup üyeleri, bölgedeki tarihi camiler, çeşmeler ve köprülerde sıkça fotoğraf çekerek, geziyi ölümsüzleştirdi.
Geziye katılan Eylem Süzgün Menteş, Çemişgezek’in her gelişlerinde kendilerini şaşırtmayı başardığını dile getirdi. Bölgenin sahip olduğu zengin kültürel ve doğal doku karşısında her defasında hayran kaldıklarını ifade eden Menteş, “Çemişgezek’in dokusu sadece gözümüzü değil, ruhumuzu da doyuruyor. Buraya her yıl yeniden gelmek için plan yapıyoruz” dedi.