HABER49-Taziyelerin İslam’da temel amacının acının paylaşılması, duaların edilmesi ve yas yaşayan ailelerin teselli edilmesi olduğunu hatırlatan Müftü Şık, özellikle taziye evlerinde yemek verme geleneğinin bu amacın önüne geçtiğine dikkat çekti. Yapılan açıklamalarda, birçok ailenin taziye sürecinde ikram hazırlama zorunluluğu nedeniyle maddi açıdan zor duruma düştüğü vurgulandı. Bazı ailelerin bu yükü karşılayabilmek için borçlandığı, hatta faizli kredi kullanmak zorunda kaldığına dair duyumların bulunduğu ifade edildi.

Müftü Şık, yas sürecindeki bir ailenin, gelen misafirlere yemek hazırlamakla meşgul edilmesinin insani ve vicdani bir karşılığının olmadığını dile getirdi. İslam tarihinde taziye anlayışının bunun tam tersi bir dayanışmayı esas aldığını belirten Şık, Hz. Muhammed’in uygulamalarına atıfta bulunarak, taziye evine yemek götürülmesinin teşvik edildiğini hatırlattı. Bu yaklaşımın, hem acının paylaşılmasını hem de yükün hafifletilmesini amaçladığını ifade etti. Günümüzde ise taziye yemeklerinin, niyetinden uzaklaşarak bir zorunluluk gibi algılandığını ve bunun toplumda ciddi bir sorun haline geldiğini belirten Müftü Şık, bu yanlış algının düzeltilmesi gerektiğini vurguladı.

Taziye Saatlerinde Yemek İçin Gitmek Doğru mu? Toplumsal Baskıya Dikkat Çekildi

Van İl Müftüsü Dr. Mehmet Sırrı Şık, bazı bölgelerde taziye evlerine destek amacıyla para toplanmasının iyi niyetli bir davranış olduğunu ancak bu uygulamanın da kendi içinde sorunlar barındırdığını ifade etti. Özellikle mahalle, köy ya da akraba çevresinde yapılan bu yardımların, kimi zaman insanların istemedikleri hâlde katkı sunmak zorunda kalmasına yol açtığını belirtti. Toplumsal baskı ve utanma duygusunun, yardımlaşma ruhunu zedelediğini söyleyen Şık, bu durumun İslam’ın öngördüğü gönüllülük esasına aykırı olduğunu dile getirdi.

İslam kültüründe misafirperverliğin önemli bir değer olduğunu ancak bu değerin, taziye sahibi aileler üzerinde bir yük haline getirilmemesi gerektiğini vurgulayan Şık, maddi durumu iyi olanlarla olmayanların aynı şartlara tabi tutulmasının adil olmadığını söyledi. Varlıklı kişilerin tercih ve alışkanlıklarının, herkes için geçerli bir ölçü haline getirilmemesi gerektiğini belirten İl Müftüsü, özellikle yemek saatlerinde taziye evine gitmenin doğru bir davranış olmadığını ifade etti. Uzaktan gelen misafirler için, taziye sahibine külfet oluşturmadan basit ikramların yapılabileceğini dile getiren Şık, bunun dışındaki beklentilerin taziye adabıyla bağdaşmadığını kaydetti. Taziyelerin, yemek merkezli değil, dua ve teselli merkezli olması gerektiğinin altını çizdi.

Taziyelerde Gösteriş ve Ayrımcılık Uyarısı: “Herkes Sorumluluk Almalı”

Taziyelerin zamanla bir gösteriş alanına dönüşmesinin İslam’da kabul edilemez olduğunu belirten Van İl Müftüsü Dr. Mehmet Sırrı Şık, bu durumun toplumsal yaralara yol açtığını söyledi. Bazı taziyelere yoğun ilgi gösterilirken, maddi durumu zayıf ailelerin taziyelerinin görmezden gelinmesinin, toplumda derin kırgınlıklara neden olduğunu ifade etti. Bu yaklaşımın, İslam’ın reddettiği bir sınıflaşmayı beraberinde getirdiğini vurgulayan Şık, taziyelerin eşitlik ve kardeşlik temelinde yürütülmesi gerektiğini dile getirdi.

Bingöl’de tabanca ele geçirildi
Bingöl’de tabanca ele geçirildi
İçeriği Görüntüle

Taziye ortamlarında teselli ve irşat dışında gündem dışı konuların konuşulmasının da adaba aykırı olduğunu belirten İl Müftüsü, bu tür davranışlardan özellikle kaçınılması gerektiğini söyledi. Taziyelerin, acıyı hafifletmesi gerekirken, yeni yükler ve kırgınlıklar üretmemesi gerektiğini vurgulayan Şık, toplum üzerinde etkisi olan kişilere önemli sorumluluklar düştüğünü ifade etti. Kanaat önderleri, yetki sahipleri ve sözü dinlenen kişilerin bu konuda örnek olması gerektiğini dile getiren Şık, taziye kültürünün özüne uygun şekilde yaşatılmasının ortak bir sorumluluk olduğunu belirtti. Bu konunun basit bir gelenek tartışması değil, toplumsal vicdanı ilgilendiren ciddi bir mesele olduğuna dikkat çekti.

Kaynak: İHA