HABER49- Bölge halkının “tozlu yolculuk” diye adlandırdığı bu göç, binlerce koyunun Nemrut Dağı eteklerindeki serin ve verimli yaylalara doğru yaptığı zorlu yürüyüşle başladı. İlkbaharın kendini iyiden iyiye hissettirmesiyle beraber köydeki hayvan sahipleri, sabah erken saatlerde koyunlarını ağıllardan çıkarıp sağım ve sulama işlemlerini tamamladıktan sonra, yaklaşık 15 kilometrelik zorlu yayla yoluna koyuluyor. Yol boyunca çıkan toz bulutları, sürülerin arasında ilerleyen çobanlar ve Nemrut’un etkileyici doğasıyla birleşerek adeta bir tablo oluşturuyor. Her yıl bu mevsimde doğa fotoğrafçıları ve belgeselcilerin de ilgi odağı olan göç, sadece ekonomik bir faaliyet olmanın ötesinde, bölgenin kültürel hafızasında önemli bir yer tutuyor. Tatvanlı köylüler, yayla göçünün sadece bir geçim kaynağı değil, aynı zamanda dedelerinden kalan bir yaşam biçimi olduğunu vurguluyor.
KIYIDÜZÜ KÖYÜ’NDE YÜZYILLARDIR SÜREGELEN BİR YAŞAM BİÇİMİ
Tatvan’ın Kıyıdüzü köyünde gerçekleştirilen yayla göçü, sadece hayvancılık faaliyeti değil; aynı zamanda yüzyıllardır süregelen ve nesilden nesile aktarılan önemli bir kültürel gelenek olarak yaşatılıyor. Binlerce koyunun, çobanlar eşliğinde Nemrut Dağı’nın eteklerine doğru yaptığı bu zorlu yolculuk, her yıl Haziran ayında başlıyor ve yaz sonuna kadar sürüyor. Göç esnasında köylüler, sabah erkenden hayvanlarını sağarak, sulayıp dinlendirdikten sonra, toprak ve taş dolu tozlu patika yollar üzerinden Nemrut’un serin yaylalarına doğru hareket ediyor. Yaklaşık 15 kilometrelik bu güzergâh, bölge halkı için hem nostaljik bir değer hem de ekonomik bir zorunluluk. Yaylada geçen yaz aylarında süt, yoğurt, peynir ve tereyağı üretimi yapılarak, kışın tüketilecek gıda stoku hazırlanıyor. Ayrıca bu yolculuk, köy halkı arasında dayanışma ve yardımlaşma ruhunu da canlı tutuyor. Çocuklar, kadınlar ve yaşlılar da göçe eşlik ederek, bu yaşam biçimini bizzat deneyimliyor.
NEMRUT’UN ETEKLERİNDE TOZ BULUTLARI ARASINDA MUHTEŞEM DOĞA MANZARASI
Her yıl olduğu gibi bu yıl da Nemrut Dağı’nın eşsiz doğası, tozlu yolculuğun oluşturduğu manzaralarla buluştu. Yüzlerce koyunun peş peşe ilerlediği toprak yollar, havanın ısınmasıyla birlikte toz bulutlarıyla kaplanıyor. Gün batımına doğru yaylalara ulaşan sürüler, dağların serin havasında dinlenmeye bırakılırken, bölge adeta doğa ve kültür fotoğrafçılarının akınına uğruyor. Çobanların kaval sesi eşliğinde ilerleyen sürüler, Nemrut Dağı’nın kartpostallık görüntüleri eşliğinde göçünü tamamlıyor. Özellikle Nemrut’un zirvesinden gün batımını izleyen doğaseverler, sürülerin göçüyle birlikte benzersiz kareler yakalıyor. Göç güzergâhında oluşan bu doğa tablosu, yalnızca bölge halkını değil; çevre illerden ve hatta Türkiye’nin dört bir yanından gelen fotoğrafçıları ve belgeselcileri de cezbediyor. Her yıl yüzlerce kişi bu kadim geleneği görüntülemek ve yöresel yaşamı deneyimlemek için Nemrut’un eteklerine akın ediyor.
