HABER49-Türkiye’de ve dünyada benzeri bulunmayan Otlukbeli Gölü, kırmızıya çalan benzersiz su rengi ve traverten setleriyle görenleri büyülüyor. Kaynak sularının meydana getirdiği kızıl traverten set sonucu oluşan bu doğa harikası göl, 2020 yılında Cumhurbaşkanlığı kararıyla 'Kesin korunacak hassas alan' ilan edilerek koruma altına alındı.
Yaklaşık 7 bin 500 metrekare yüzölçümüne sahip olan Otlukbeli Gölü, yılın farklı dönemlerinde 150 ila 160 metre arasında değişen derinliği ve 30 ile 50 metre arasında genişliğiyle küçük boyutuna rağmen büyük bir doğal değer taşıyor. Hem jeolojik oluşum yapısı hem de endemik özellikleriyle dikkat çeken göl, ziyaretçilerine eşsiz bir doğa deneyimi sunuyor. Bölge halkı ve doğaseverlerin ilgisini çeken Otlukbeli Gölü, modern şehir hayatının karmaşasından uzaklaşmak isteyenlerin yeni kaçış rotası olmaya aday.
DÜNYADA EŞİ OLMAYAN TRAVERTEN SET GÖLÜ: OTLUKBELİ GÖLÜ’NÜN BENZERSİZ ÖZELLİKLERİ
Otlukbeli Gölü, oluşum bakımından karst kaynaklarının değil, maden sularının oluşturduğu dünyanın tek traverten set gölü olma özelliğiyle öne çıkıyor. Sadece bu yönüyle bile jeoloji ve doğa araştırmacılarının ilgisini çeken göl, aynı zamanda 612 sayılı Erzurum Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararı ile 'doğal anıt' statüsüne kavuşmuş durumda. Kızıl traverten setlerinin göl yüzeyinde ve çevresinde oluşturduğu görsel şölen, fotoğraf tutkunları ve doğa fotoğrafçıları için de eşsiz kareler sunuyor.
Gölün içerisine hem maden suları hem de dere tarafından beslenen tatlı sular karışıyor. Özellikle bu özelliği, gölün mineral zenginliğini artırarak çevresindeki ekosisteme de katkı sağlıyor. Bölgede anlatılan rivayetlere ve halk arasında süregelen bilgilere göre, gölde bulunan maden suları; romatizma, kırık-çıkık tedavisi ve kadın hastalıkları başta olmak üzere birçok rahatsızlığa iyi geliyor. Doğal şifa kaynağı olarak da anılan Otlukbeli Gölü, hem sağlık turizmi hem de ekoturizm açısından keşfedilmeyi bekleyen saklı bir cennet konumunda.
