Bir Milletin milli manevi özü var olan Tarihi ve kültürel değerleridir. Geçmişten günümüze gelen yöre halk dili edebiyatımız, halk ozanlarız, şairlerimiz, halk oyunlarımız, türkülerimiz, deyişlerimiz, manilerimiz, efsanelerimiz hikayelerimiz özümüz kimliğimiz ilgi alakanın olmayışıyla sahip çıkılmamakla birlikte değerlerimiz yok olmaya mahkum edilmiştir. Şanlı tarihimizle kültürümüzle…
Bu kadar içi dolu bir yörenin böyle vurdumduymaz seçilmiş atanmışlarının halkının olması her şeyi bize açık net anlatıyor
İçi boşatılmış kaderine terk edilmiş virane sahipsiz unutulmuş binbir çeşit ekilebilir biçilebilir harmanı olan velinimet çayır çimenimize.
Hitaben yazdığım iki şiirimle:
Unutulmuş sahipsiz benim güzel memleketim
Sis çökmüş güzelliğine o bem beyaz gelinliğinle saklamış seni
Bizden o saf tertemiz
Bin bir çeşit güzelliğini
Karlar yağmış örtmüş
O güzel narin sımsıcak
Yem yeşil güzelliğin üzerine
Gizlemiş seni yine bizden
O bem beyaz saf tertemiz
Güzelliğinle buz tutmuş
Yüreğin sızlar derinden
Belli ki sende özlemişsin
Benim gibi kuşun bülbülün sesini
Unutulmuşluğunu sahipsizliğini gözyaşlarınla anlatmak
İstesen de derdini seni
Anlamayacak kadar kör sağır dilsizim benim güzel memleketim
Belli ki sende özlemişsin benim gibi
Çayır çimeni kuşun bülbülün sesini
Unutulmuş sahipsiz.
Benim güzel memleketim.
*************************
Bağların bülbülüsün
Yarimin ötüşüsün
Bülbülün Sesi Güzel
Yarimin özü güzel
Bağlarda gezme bülbül
Ağlatma meni bülbül
Bağlarda uçma bülbül
Sızlatma meni bülbül
Bağlarda öten bülbül
Yaremi deşme bülbül
Bahçede öten bülbül
Üç yare haber götür
Ovada uçan bülbül
Üç yare meni götür
Bülbülün ötüşü güzel
Yarimin gülüşü güzel
Derede bostanda
Öten uçan bülbül
Ötmez uçmaz bugün
Acep ne iştir bugün
Bülbülün kanadı kırık
Hüzünlüdür uçmaz ötmez
Artık bağın bahçenin bostanın
Ovanın, derenin, güzel memleketimin
Güzel sesli bülbülü.
Memlekete hitaben yazdığım iki şiirim.
Haber 49 Gazetemizde her alan ilimizin Sesi olmaya Devam edeceğiz.