HABER49-SÜRKAD Yönetim Kurulu üyesi Turan Altun’un hazırladığı rapor, 2018-2025 dönemini kapsayan doküman analizine dayanıyor ve AB düzeyinde mevzuatlar, üye devlet uygulamaları ile uluslararası kuruluş raporlarını sistematik bir biçimde değerlendiriyor. Rapor, Avrupa Birliği’nde sokak hayvanlarını düzenleyen tek tip bir yasa bulunmadığını, ancak hayvanların “hissedebilir varlık” olarak tanınması ve hayvan sağlığına ilişkin düzenlemelerin bütüncül bir çerçeve sunduğunu ortaya koyuyor. Üye ülkelerdeki farklı uygulamalar detaylı biçimde ele alınıyor: İtalya’nın öldürmeme ilkesi, İspanya’daki kedi kolonileri, Yunanistan’ın ulusal kayıt sistemi ve Fransa’daki mikroçip zorunluluğu gibi modeller, karşılaştırmalı bir perspektifle raporda inceleniyor. Bu yaklaşım, AB ülkelerinin hayvan refahını sağlamada farklı yöntemler benimsediğini ve Türkiye için de esin kaynağı olabileceğini gösteriyor.
SOKAK HAYVANLARI İÇİN İNSANCIL POLİTİKALAR VE UYGULAMA ÖNERİLERİ
Turan Altun’un sunumunda öne çıkan bir diğer konu, sokak hayvanları için insancıl ve sürdürülebilir yönetim stratejilerinin önemiydi. Raporda, çevrimiçi satışlarda yasa dışı ticaretin önlenmesi amacıyla mikroçip ve satıcı kimliği doğrulamasının zorunlu hale getirilmesi öneriliyor. Ayrıca insancıl kısırlaştırma programlarının yaygınlaştırılması, barınakların standartlarının güçlendirilmesi ve hayvan refahı politikalarının bütüncül bir şekilde uygulanması vurgulanıyor. Altun, Türkiye özelinde de DPM (Dog Population Management) yaklaşımı çerçevesinde çok bileşenli, ölçülebilir ve insancıl programların geliştirilmesinin kritik olduğunu belirtti. Bu yaklaşım, yalnızca sokak hayvanlarının yaşam kalitesini artırmakla kalmayıp, kent yaşamının sürdürülebilirliği ve toplum sağlığı açısından da stratejik bir önem taşıyor. Rapor, politika yapıcılar ve yerel yönetimler için yol gösterici nitelik taşıyor.
RAPORUN ETKİSİ VE TARTIŞMA PLATFORMU
Tanıtım toplantısı, kentli hakları perspektifinden hayvan refahı ve sürdürülebilirlik politikalarının kapsamlı biçimde ele alınmasına olanak sağladı. Etkinliğe katılan yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve akademik çevreler, raporun Türkiye’deki hayvan refahı politikalarına ve AB uygulamalarına dair yol gösterici nitelikte olduğunu belirtti. Katılımcılar, raporun hem ulusal hem de uluslararası düzeyde hayvan refahını geliştirmeye yönelik politika oluşturma süreçlerinde temel bir kaynak olacağı konusunda hemfikir oldu. Rapor, sokak hayvanları alanında politika geliştirme, insancıl kısırlaştırma ve barınak standartlarının yükseltilmesi gibi konularda Türkiye’ye rehberlik etme potansiyeli taşıyor.