HABER49-Siirt Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Tip 1 diyabetli çocuklara yönelik sürekli glukoz izleme sensörü uygulaması başladı. SGK desteğiyle ücretsiz takılan sensörler sayesinde çocuklar daha sağlıklı, aileler daha huzurlu bir takip sürecine kavuştu.
Siirt Eğitim ve Araştırma Hastanesi, diyabetle mücadelede çığır açacak önemli bir sağlık hizmetine imza attı. Tip 1 diyabet tanısı konulan 2-18 yaş aralığındaki çocuklara yönelik “Sürekli Glukoz İzleme Sensörü” uygulaması, hastane bünyesinde hayata geçirildi. Bu sistem, çocuk hastaların gün içerisinde kan şekeri düzeylerini düzenli ve anlık olarak takip edebilmelerini sağlarken, parmak delme gibi geleneksel yöntemlerin zorlayıcı etkisini ortadan kaldırıyor. Çocuk Endokrinoloji ve Diyabet Birimi çatısı altında sürdürülen bu uygulama ile hem çocukların yaşam kalitesi artırılıyor hem de ailelerin takip sürecindeki yükü hafifliyor. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) 2-18 yaş arası çocuklara yönelik bu sensörleri geri ödeme kapsamına almasıyla birlikte, Siirt’te de uygulamanın önü açılmış oldu. Böylece maddi yük olmadan, çocukların sağlık süreçleri modern teknolojiyle daha yakından izlenebiliyor. Diyabetli çocuklara sensör takma işlemleri, eğitimli sağlık personeli tarafından titizlikle gerçekleştiriliyor ve ailelere cihaz kullanımı hakkında detaylı bilgilendirme yapılıyor.
Dr. Esra Koçyiğit: “Bu Sistemle Diyabetli Çocukların Hayatına Nitelikli Dokunuş Yapıyoruz”
Uygulamanın başlatılmasının ardından değerlendirmede bulunan Siirt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Endokrinoloji Uzmanı Dr. Esra Koçyiğit, bu teknolojik adımın yalnızca tıbbi değil, aynı zamanda sosyal ve psikolojik açıdan da çocukların yaşamına olumlu yansımalar sağlayacağını vurguladı. Dr. Koçyiğit, glukoz sensörü uygulamasının Tip 1 diyabetli çocuklar için gün boyunca glukoz düzeylerini kesintisiz takip etmeye olanak tanıdığını belirterek, bu sayede ani düşüş ve yükselmelerin daha erken fark edilip gerekli müdahalenin yapılabildiğini söyledi. Ayrıca, bu sistemin özellikle okul çağındaki çocukların sosyal hayata katılımını kolaylaştırdığına dikkat çekti. “Artık aileler geceleri bile çocuklarının kan şekeri durumunu takip edebilecek. Bu hem güven veriyor hem de aileler için ciddi bir konfor sağlıyor,” diyen Koçyiğit, uygulamanın SGK kapsamına alınmasının çok önemli bir adım olduğunu belirtti. Sağlık sistemine katkı sunan akademisyenlerden politika yapıcılara kadar tüm paydaşlara teşekkür eden Koçyiğit, bu uygulamanın Türkiye genelinde yaygınlaştırılması gerektiğini ifade etti.
Sağlıkta Dijital Dönüşüm: Sensör Uygulaması Ailelere Nefes Aldırdı
Sürekli glukoz izleme sensörü, yalnızca çocuklar için değil, aileler açısından da devrim niteliğinde bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Parmak delinmeden şeker ölçümünün yapılabilmesi, hem çocuğun konforunu artırıyor hem de ailelerin psikolojik yükünü hafifletiyor. Diyabet hemşiresi Sevim Kılınç tarafından takılan sensörlerle birlikte ailelere verilen eğitimler de dikkat çekiyor. Sensörler cep telefonu ya da özel alıcı cihazlarla entegre çalışarak anlık verileri ailelerle paylaşıyor. Bu sistem, özellikle çocukların okulda, dış ortamda veya gece uykusunda yaşanabilecek şeker düşüşlerini önceden haber vererek hayati risklerin önüne geçilmesine yardımcı oluyor. Sağlık Bakanlığı’nın da desteklediği bu uygulama, teknolojinin sağlık hizmetlerine entegre edilmesinin başarılı bir örneği olarak öne çıkıyor. Siirt Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin başlattığı bu modelin, diğer illerde de yaygınlaştırılması bekleniyor. Glukoz izleme sensörünün, çocukların uzun vadeli sağlık hedeflerine ulaşmasında ve komplikasyonların önlenmesinde kilit bir rol üstleneceği ifade ediliyor.
