HABER49- Malatya Turgut Özal Tıp Merkezi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Aslan, giderek popülerleşen burun estetiği operasyonlarına dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Türkiye'de ve dünyada en sık uygulanan estetik müdahaleler arasında yer alan rinoplasti konusunda hem fiziksel hem de psikolojik açıdan değerlendirmeler yapan Aslan, estetik ameliyatların asla hafife alınmaması gerektiğini vurguladı.

Aslan, rinoplastinin yalnızca estetik kaygılarla değil, burun içi yapısal problemlerin giderilmesi amacıyla da tercih edildiğini belirtti. Kulak burun boğaz uzmanlarının, plastik cerrahların aksine hem dış görünümü hem de burun fonksiyonlarını bir arada değerlendirdiğini ifade eden Aslan, “Fonksiyonel burun ameliyatları da estetik görünümle birlikte ele alınmalı. Nefes alma sorunları gibi hayati konular da göz ardı edilmemelidir,” diyerek rinoplasti kararının yalnızca görsel unsurlara bağlı kalmaması gerektiğini aktardı.

RİNOPLASTİ İÇİN UYGUN YAŞ ARALIĞI NEDİR? GENÇLER RİSK ALTINDA

Doç. Dr. Aslan, rinoplasti için yaş kriterinin büyük önem taşıdığını belirtti. Özellikle ergenlik dönemi tamamlanmadan yapılan operasyonların, ilerleyen yaşlarda ciddi estetik ve fonksiyonel sorunlara yol açabileceğini söyledi. Erkekler için 18-20 yaş aralığı, kadınlar için ise düzenli adet döngüsünün başlamasından en az iki yıl sonrası uygun yaş dilimi olarak gösteriliyor.

Ergenlik sürecinde yüz ve vücut şeklinin hâlen gelişme gösterdiğini ifade eden Aslan, “Bu dönemde yapılan müdahaleler, yüz oturduğunda orantısız ve doğal olmayan bir görünüm yaratabilir,” dedi. Sosyal medyada estetikli bireylerin görünümünden etkilenerek ani kararlar veren gençlerin, gerçekçi olmayan beklentilerle ameliyat masasına yattığını belirten Aslan, bu durumun psikolojik yıpranmalara yol açabileceğine dikkat çekti.

BEKLENTİLER GERÇEKÇİ OLMALI: “HER YÜZ YAPISI KİŞİYE ÖZELDİR”

Hastaların en büyük hatasının, bir başkasında gördüğü sonucu kendi yüzünde de beklemek olduğunu dile getiren Aslan, burun estetiği operasyonlarının kişiye özel planlandığını ve her bireyin yüz yapısının farklılık gösterdiğini belirtti. “Her cerrahın tekniği ne kadar başarılı olursa olsun, kişi kendi yüz hatlarını ve yapısını kabul etmediyse sonuçtan memnun kalmayabilir,” diyen Aslan, hastaların psikolojik olarak hazır olmadan ameliyat olmalarının sakıncalı olduğunu ifade etti.

Ameliyat sonrası süreçte sabırlı olunması gerektiğini belirten Aslan, burnun son şeklini almasının birkaç ay sürebileceğini ve ideal sonucun genellikle altı ay sonra ortaya çıktığını söyledi. Ayrıca, ödemlerin erken dönemde değerlendirilerek aceleyle yapılan revizyon müdahalelerinin yeni sorunlara neden olabileceğine dikkat çekti. Bu süreçte sabır ve doktorun yönlendirmelerine sadık kalmak, en iyi sonuç için büyük önem taşıyor.

Erzincan’da motosiklet ile hafif ticari araç çarpıştı: 1 yaralı
Erzincan’da motosiklet ile hafif ticari araç çarpıştı: 1 yaralı
İçeriği Görüntüle

AMELİYAT SONRASI SÜREÇTE NELERE DİKKAT EDİLMELİ?

Rinoplasti sonrası dönemin en az ameliyat kadar önemli olduğunu ifade eden Doç. Dr. Aslan, hastaların iyileşme sürecinde uyması gereken kuralların titizlikle takip edilmesi gerektiğini söyledi. Sigara kullanımı, ağır sporlar ve doktorun önerilerine uyulmaması, iyileşme sürecini geciktirebileceği gibi operasyon sonucunu da olumsuz etkileyebiliyor. Aslan, özellikle ilk haftalarda fiziksel aktivitelerden uzak durulmasını, baş bölgesinin darbelere karşı korunmasını ve hijyen kurallarına maksimum özen gösterilmesini tavsiye etti.

Türkiye'nin estetik cerrahi alanında dünya genelinde önde gelen ülkeler arasında olduğunu da vurgulayan Aslan, “Deneyimli cerrahlarımız sayesinde başarılı sonuçlar alınabiliyor. Ancak her hastalık gibi her burun da kendine özgüdür. Aynı teknik farklı kişilerde farklı etkiler gösterebilir,” ifadelerini kullandı. Bu nedenle hastaların, operasyon öncesi süreci iyi değerlendirmesi ve kararlarını bireysel ihtiyaçlar doğrultusunda vermesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Kaynak: İHA