HABER49- Demans, hafıza kaybı, iletişim güçlüğü, problem çözme yetisinin azalması ve davranış bozuklukları ile kendini gösteren bir bilişsel gerileme durumu olarak tanımlanıyor. En sık rastlanan türü Alzheimer hastalığı olarak öne çıkarken, demansın başlangıç evresi genellikle unutkanlık ve yön bulma güçlükleri ile başlıyor. Orta evrelerde ise günlük yaşam aktivitelerinde zorluklar, kişisel bakım sorunları ve iletişim problemleri artıyor. İleri evrede ise tanıdık kişiler tanınamayabiliyor, yürüme ve yutma güçlükleri ortaya çıkabiliyor. Prof. Dr. Demir, tanı sürecinde mini mental test, biyokimyasal incelemeler ve ileri nöro görüntüleme tekniklerinin kullanıldığını belirtti.
Demans Tedavisinde Güncel Yaklaşımlar
Prof. Dr. Demir, demansın birçok türünün henüz kesin olarak tedavi edilemediğini vurgularken, ilaçlar ve çevresel düzenlemeler ile semptomların kontrol altına alınabileceğini açıkladı. Semptom yönetiminde kullanılan ilaçlar, hastaların bilişsel işlevlerini yavaşlatmak veya günlük yaşam aktivitelerini sürdürmelerine yardımcı olmak için tasarlanıyor. Bunun yanı sıra, ev ortamında yapılan düzenlemeler ve bakım stratejileri, hastaların yaşam kalitesini artırmada kritik öneme sahip. Demans hastalarının bakımında ailelerin ve bakım verenlerin rolü büyük, çünkü doğru yönlendirme, güvenli bir yaşam alanı ve rutin aktivitelerin planlanması semptomların yönetimini kolaylaştırıyor.
Demans Riskini Azaltmak İçin Alınabilecek Önlemler
Prof. Dr. Demir, demans riskini azaltmada yaşam tarzı değişikliklerinin önemine dikkat çekti. Sigaranın bırakılması, düzenli fiziksel egzersiz, kaliteli uyku ve sosyal aktivitelerin artırılması hastalığın ilerleme riskini düşürüyor. Ayrıca tansiyon, diyabet ve kolesterol gibi kronik rahatsızlıkların kontrol altında tutulması, bilişsel sağlığın korunmasında etkili oluyor. Beslenme alışkanlıkları da hastalık riskini etkileyen önemli bir faktör. Vitamin ve mineral açısından zengin, düşük tuz ve şeker içerikli beslenme programları öneriliyor. Demans şüphesi olan bireylerin düzenli olarak nöroloji ve psikiyatri uzmanları tarafından takip edilmesi, erken tanı ve semptom yönetimi açısından büyük önem taşıyor.
Sosyal ve Bilişsel Aktivitelerle Hastalığın Seyri Yavaşlatılabilir
Demansın ilerlemesini yavaşlatmak için sosyal ve bilişsel etkinliklerin artırılması kritik bir rol oynuyor. Prof. Dr. Demir, bulmacalar, hafıza egzersizleri, kitap okuma, sosyal buluşmalar ve yeni hobiler gibi aktivitelerin, bilişsel fonksiyonların korunmasına yardımcı olduğunu belirtti. Bu tür etkinlikler, yalnızca zihinsel kapasiteyi desteklemekle kalmıyor, aynı zamanda hastaların ruhsal sağlığını ve motivasyonunu da olumlu yönde etkiliyor. Aile ve bakım verenler, hastaların günlük rutinlerini planlarken bu aktiviteleri entegre ederek, yaşam kalitesini artırabilir ve semptomların etkilerini hafifletebilir.





