HABER49-PKK’nın silah bırakma kararı Diyarbakır ve Güneydoğu’da büyük sevinç yarattı. Esnaf, halk ve turizmciler kalıcı barışın ekonomik ve sosyal kalkınma getirmesini umutla bekliyor.
Süleymaniye’de Yakılan Silahlar, Diyarbakır’da Bayram Havası Yarattı
11 Temmuz’da terör örgütü PKK’nın Irak’ın Süleymaniye kentinde sembolik olarak silahlarını yakması, Diyarbakır başta olmak üzere tüm Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde büyük bir umut ve sevinçle karşılandı. Uzun yıllardır çatışmalarla anılan bölgede halk, bu gelişmeyi bir dönüm noktası olarak değerlendiriyor. Güvenlik endişelerinin gölgesinde geçen yılların ardından yaşanan bu gelişme, sadece psikolojik bir rahatlama yaratmakla kalmadı, aynı zamanda sosyal barışın da kapılarını araladı. Diyarbakır’da cadde ve sokaklarda hissedilen huzur atmosferi, günlük yaşama olumlu şekilde yansıdı. Sokakta oynayan çocuklardan, yüzü gülen esnafa kadar herkes bu yeni dönemin getireceği fırsatlara odaklanmış durumda. Güneydoğu’nun onlarca yıldır özlemle beklediği barış ve istikrar ortamı için halk, temkinli ama umut dolu bir bekleyiş içerisinde.
Barışın Gölgesinde Yeniden Canlanan Ekonomi ve Turizm Umudu
Silahların susmasıyla birlikte bölgedeki en büyük beklenti ekonomik kalkınma yönünde. Diyarbakır esnafı, yıllardır tereddüt eden turistlerin yeniden bölgeyi tercih edeceğine inanıyor. Sur ilçesi, Hevsel Bahçeleri, Hasankeyf, Mardin’in taş sokakları ve Şanlıurfa’nın mistik atmosferi artık daha fazla ziyaretçi ağırlamaya hazırlanıyor. Yerel işletmeler, özellikle yaz aylarında tatil planı yapan yerli ve yabancı turistler için artık daha cazip bir destinasyon haline geldiklerini vurguluyor. Turizm potansiyeli yüksek olan bölge, güvenli bir ortamın sağlanmasıyla ekonomik anlamda yeniden canlanma sinyalleri veriyor. Özellikle otelciler, rehberler, kafe ve restoran işletmecileri bu gelişmeden doğrudan etkilenerek, artan müşteri potansiyeliyle yeniden ayağa kalkmayı hedefliyor. Bölge halkı da güven ortamının kalıcı hale gelmesiyle tarımdan sanayiye, el sanatlarından turizme kadar birçok alanda ilerleme kaydedileceğini düşünüyor.
Esnafın Umudu Artıyor: “Silahlar Değil, Barış Kazansın”
Sur ilçesinin simge mekânlarından birinde esnaflık yapan Uğur Altınar, yıllardır umutla beklenen bu gelişmenin sadece ekonomik değil, sosyal barış açısından da kritik olduğunu belirtiyor. Barış sürecinin yeniden başlamasıyla turizmin hareketleneceğine inanan Altınar, özellikle Mezopotamya'nın tarihini merak eden turistlerin bölgeye daha fazla ilgi göstereceğini ifade ediyor. “Bizim için hem işlerimiz hem de çocuklarımızın geleceği için bu barış süreci büyük bir kazanım,” diyen Altınar, birlik ve beraberlik içinde yaşanacak bir Türkiye temennisinde bulundu.
Benzer düşünceler döner ustası Şeyhmus Çubuk tarafından da dile getirildi. 41 yıllık acı dolu sürecin geride kaldığına inanan Çubuk, “Bu coğrafya barışı hak ediyor. Gelen turistler sadece para değil, umut da getirecek,” şeklinde konuştu. Hacıbaba Pastaneleri’nde görevli satış sorumlusu Ali Oktay ise, Diyarbakır’a gelmekte kararsız kalan turistlerin artık gönül rahatlığıyla kenti ziyaret edebileceğini söylüyor. İşlerin artacağını, şehirdeki hareketliliğin esnafı sevindireceğini dile getiriyor. Esnafın ortak dileği ise bu sürecin sadece geçici bir atmosfer değil, kalıcı bir barış düzeninin temeli olması yönünde.
“En Önemlisi Artık Kan Dökülmeyecek” – Halk Barışa Sahip Çıkıyor
Bölgedeki kanaat önderlerinden, esnafına kadar herkesin ortak mesajı barışın kıymetini bilmek yönünde. Sur ilçesinde faaliyet gösteren Ali Baran Çelik, artık kimsenin canından olmaması gerektiğini vurgulayarak, “En önemlisi kan dökülmeyecek. Eskiden buralara gelmek isteyen insanlar tereddüt ederdi. Şimdi bu düşünceler ortadan kalkacak” ifadeleriyle duygularını paylaştı. Halk arasındaki diyalogların arttığı, toplumsal kaynaşmanın hız kazandığı bu yeni süreçte insanlar geleceğe daha umutla bakıyor. Sokaklarda dostça selamlaşmaların, komşuluk ilişkilerinin güçlendiği gözleniyor. Bölgenin geçmişte yaşadığı travmaların geride bırakılması için halk hem devletin hem de sivil toplumun daha fazla adım atmasını istiyor. Toplumsal barışın tabandan güçlendirilmesi için eğitimden sağlığa, altyapıdan kültürel projelere kadar kapsamlı çalışmalar bekleniyor. Herkesin ortak temennisi: Bu barış bir başlangıç olsun, sonu ise huzur ve refahla dolu bir gelecek.