HABER49- Show TV Ana Haber ekranlarında uzun süredir izleyiciyle buluşan Pınar Erbaş’ın bültende yer almaması, kamuoyunda dikkat çeken soru işaretlerini beraberinde getirdi. Günün ana haber bültenini Erbaş yerine deneyimli spiker Hande Bayraktar’ın sunması, kulislerde “TMSF, Pınar Erbaş’ı ekrandan çekti” iddialarını güçlendirdi. Konuya ilişkin resmi bir açıklama yapılmazken, kararın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) yönetimi tarafından alındığı öne sürüldü.
Gelişmenin, gazeteci Mehmet Akif Ersoy hakkında yürütülen geniş kapsamlı uyuşturucu soruşturmasının ardından gelmesi ise dikkatleri daha da artırdı. Ersoy’un tutuklanmasının hemen sonrasında TMSF yönetimindeki Habertürk TV’de yürüttüğü Genel Yayın Yönetmenliği görevinden alınması, medya kurumlarında yeni bir sürecin başladığı şeklinde yorumlandı. Bu süreçte Ersoy’un eski eşi olan Pınar Erbaş’ın da Show TV ekranlarında yer almaması, yaşananların sadece bireysel değil, kurumsal bir karar zinciri olabileceği ihtimalini gündeme taşıdı. Özellikle medya kulislerinde konuşulan iddialar, TMSF’nin yönetiminde bulunan yayın organlarında “kurumsal hassasiyet” gerekçesiyle bazı isimlerle ilgili tasarruflara gidildiği yönünde yoğunlaştı.
SHOW TV ANA HABER’DE DEĞİŞİKLİK: ERBAŞ YERİNE BAYRAKTAR EKRANDAYDI
Show TV Ana Haber bülteninde yaşanan bu değişiklik, izleyicilerin de dikkatinden kaçmadı. Alışılmış ekran yüzlerinden biri olan Pınar Erbaş’ın bültende yer almaması, sosyal medyada kısa sürede gündem oldu. Bugünkü ana haber yayınını Hande Bayraktar’ın sunmasıyla birlikte, “Pınar Erbaş neden yok?” sorusu en çok aranan başlıklar arasında yer aldı. Kanal yönetimi ya da TMSF cephesinden herhangi bir resmi açıklama yapılmaması, iddiaların daha da güçlenmesine neden oldu.
Medya dünyasında bu tür ekran değişiklikleri çoğu zaman rutin izin ya da editoryal tercihlerle açıklanabilirken, söz konusu olayın zamanlaması dikkat çekici bulundu. Mehmet Akif Ersoy’un tutuklanmasının ardından yaşanan gelişmeler, Pınar Erbaş’ın ekranda olmamasının sıradan bir yayın akışı değişikliği olmadığını düşündürdü. TMSF’nin, yönetimini devraldığı medya kuruluşlarında kamuoyuna yansıyan hassas soruşturmalar nedeniyle kurumsal imajı korumaya yönelik adımlar attığı iddiaları, bu noktada daha yüksek sesle dile getirilmeye başlandı. Özellikle ana haber bülteni gibi yüksek görünürlüğe sahip yayınlarda yapılan bu tür değişikliklerin, yönetimsel kararlar olmadan gerçekleşmesinin zor olduğu ifade ediliyor.
UYUŞTURUCU SORUŞTURMASI VE MEDYAYA YANSIYAN ETKİLERİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması, sadece adli boyutuyla değil, medya dünyasına yansımalarıyla da geniş yankı uyandırdı. Soruşturma kapsamında gazeteci Mehmet Akif Ersoy’un da aralarında bulunduğu dört kişi, İstanbul İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince gözaltına alındı. Sürecin ardından Ersoy, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Mahkeme kararında, “uyuşturucu madde kullanılmasına yer ve imkân sağlamak”, “örgüt kurmak ve yönetmek” gibi ağır suçlamalar yer aldı.
Bu gelişmelerin hemen ardından TMSF, Ersoy’un Habertürk TV Genel Yayın Yönetmenliği görevine son verildiğini duyurdu. Aynı dönemde Show TV’de yaşanan ekran değişikliği, soruşturmanın medya kurumlarındaki etkisinin daha geniş bir çerçevede ele alındığını gösterdi. Medya uzmanlarına göre, TMSF yönetimindeki kuruluşların, kamuoyunda oluşabilecek algıyı yönetmek adına daha temkinli davrandığı ve bu kapsamda bazı yayın yüzleriyle ilgili kararlar aldığı konuşuluyor. Ancak Pınar Erbaş’a ilişkin iddiaların henüz resmi bir açıklamayla doğrulanmamış olması, belirsizliğin sürmesine neden oluyor.
TEST SONUÇLARI VE DOSYAYA GİREN DETAYLAR
Soruşturma dosyasına yansıyan test sonuçları da kamuoyunda geniş yankı buldu. Mehmet Akif Ersoy’un saç örneklerinde yapılan incelemelerde “kokain ve metabolitleri” maddelerine rastlandığı belirtilirken, kan örneklerinde herhangi bir uyuşturucu madde bulgusuna ulaşılamadığı açıklandı. Bu durum, adli süreçte teknik ve bilimsel değerlendirmelerin önemini bir kez daha gündeme getirdi.
Dosyada yer alan bir diğer dikkat çekici isim ise spiker Ela Rumeysa Cebeci oldu. Cebeci’nin saç örneklerinde “esrar, sentetik uyuşturucu, kokain ve metabolitleri” tespit edildiği, ancak kan örneklerinde uyuşturucu maddeye rastlanmadığı öğrenildi. Spiker Meltem Acet’in test sonuçlarının ise negatif çıktığı bilgisi paylaşıldı. Tüm bu detaylar, soruşturmanın sadece bireysel değil, medya dünyasını da yakından ilgilendiren çok yönlü bir dosya olduğunu ortaya koydu. Yaşanan gelişmelerin ardından Show TV Ana Haber’de Pınar Erbaş’ın ekranda olmaması, bu geniş çerçeveli sürecin en çok konuşulan başlıklarından biri haline geldi.