HABER49-Güleç, konuşmasına şehit öğretmenleri anarak başlarken, mesleğin hem saygınlık hem de çalışma koşulları bakımından yıpratıcı bir sürece sürüklendiğini belirtti. Eğitimcilerin yıllardır dile getirdiği ancak çözüme kavuşmayan temel sorunların giderek derinleştiğini söyleyen Güleç, “Öğretmenlerimiz umutsuz, öğretmenlerimiz yorgun. Sorunlarımızın duyulmaması nedeniyle bu özel günü buruk bir şekilde kutluyoruz” sözleriyle öğretmenlerin ruh halini özetledi.
Güleç’in açıklamaları, son yıllarda artan iş yükü, ekonomik zorluklar ve mesleğin giderek değersizleştirildiği eleştirilerini yeniden gündeme taşıdı. Sendika temsilcisi, atama bekleyen öğretmenlerden görevdeki eğitimcilere, emekli öğretmenlerden şehit olan meslektaşlara kadar geniş bir çerçevede sorunlara vurgu yaptı. Eğitimcilerin sesinin daha fazla duyulması gerektiğini belirten Güleç, özellikle bürokratik yükün öğretmenleri mesleklerinden uzaklaştırdığına dikkat çekti.

Şehit Öğretmenlere Vefa Mesajı: “Hatıraları Eğitim Camiasının Kalbinde Yaşıyor”

Güleç, açıklamasında öğretmenlik mesleğinin fedakârlıkla dolu yönüne vurgu yaparak, görev sırasında yaşamını yitiren şehit öğretmenleri rahmetle andı. Terör saldırılarında, okul yolunda ya da görev esnasında hayatını kaybeden eğitimcilerin mirasının, çocuklara rehberlik eden bir ışık olmaya devam ettiğini belirten Güleç, “Onların bıraktığı eğitim aşkı ve sorumluluk bilinci, tüm öğretmenlerimize ilham vermeyi sürdürecektir” dedi.
Şehit öğretmenlerin isimlerinin çeşitli etkinliklerde anılması gerektiğini ifade eden Güleç, eğitim camiasının bu konuda büyük bir sorumluluk taşıdığını vurguladı. Türkiye’nin dört bir yanında görev yapan öğretmenlerin aynı özveriyle çalıştığını hatırlatan sendika temsilcisi, mesleğin taşıdığı risklere rağmen öğretmenlerin çocuklar için yılmadan emek verdiğini dile getirdi. Bu nedenle 24 Kasım’ın yalnızca bir kutlama değil, aynı zamanda bir vefa günü olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Ancak Güleç’e göre bu anlamlı gün, yıllar içerisinde sembolik bir kutlamaya dönüştü ve içi boşaltıldı. Öğretmenlik mesleğinin temel sorunlarının çözülememesi, bu özel günü anlamından uzaklaştırıyor. Eğitimcilerin beklentileri karşılanmadığı sürece kutlamaların gerçek anlamını taşımayacağını ifade eden Güleç, öğretmenlerin hak ettikleri değeri görmesi gerektiğini belirtti.

Bingöl’de Çocuk Trafik Eğitim Parkı Projesi Hayata Geçiyor
Bingöl’de Çocuk Trafik Eğitim Parkı Projesi Hayata Geçiyor
İçeriği Görüntüle

Atanmayan Öğretmenlerin Kronikleşen Sorunları Derinleşiyor

Basın açıklamasında ataması yapılmayan öğretmenlere geniş yer ayıran Güleç, yıllardır süregelen belirsizliğin genç eğitimcileri mesleğinden uzaklaştırdığını söyledi. Binlerce öğretmenin her yıl tekrarlanan umut ve hayal kırıklığı döngüsü içerisinde yaşadığını dile getiren Güleç, “Atama bekleyen öğretmenlerimizin yaşadığı mağduriyet artık toplumsal bir yaraya dönüşmüştür” ifadelerini kullandı.
Yıllarca eğitim almış, sınavdan sınava koşmuş öğretmen adaylarının mesleğine kavuşamamasının büyük bir adaletsizlik olduğunu belirten Güleç, bu durumun psikolojik ve ekonomik etkilerine dikkat çekti. Atama sorununun çözülmesi için somut adımlar atılması gerektiğini söyleyen sendika temsilcisi, nitelikli eğitim için öğretmen açığının kapatılmasının zorunlu olduğunu savundu.
Ayrıca, görevdeki öğretmenlerin de ekonomik sorunlarla boğuştuğunu vurgulayan Güleç, ek ders ücretlerinin yetersizliğine işaret etti. Öğretmenlerin harcadığı emeğin, mesai dışı çalışmaların ve sınıf içi sorumluluğun karşılığının verilmediğini belirten sendika temsilcisi, ekonomik koşulların iyileştirilmesi için ek protokollere ihtiyaç olduğunu söyledi.

Öğretmenler Bürokrasi Yükü Altında Eziliyor: “Mesleki Enerjimiz Tükeniyor”

Mehmet Güleç, öğretmenlerin esas görevleri olan eğitim-öğretim faaliyetlerinden uzaklaştırıldığını ve ağır bürokratik görevlerle baş başa bırakıldığını aktardı. Planlamalar, raporlamalar, form doldurma süreçleri ve sistemsel işlemlerin öğretmenlerin enerjisini tükettiğini ifade eden Güleç, bu durumun eğitim kalitesini de olumsuz etkilediğini belirtti.
Öğretmenlerin gün içerisinde büyük bir kısmını evrak işlerine ayırmak zorunda kaldığını söyleyen temsilci, “Öğretmen dertlidir; çünkü öğrencisine, dersine ayırması gereken vakti kâğıt işlerine harcamak zorunda kalıyor” dedi. Bu durumun öğretmenlerin mesleki motivasyonunu altüst ettiğini ifade eden Güleç, eğitimcilerin kendilerini sahipsiz hissettiğini vurguladı.
Öğretmenlik mesleğinin saygınlığının korunması için bu yükün azaltılması gerektiğini belirten sendika temsilcisi, modern eğitim sistemlerinde öğretmenlerin bu tür işlerle meşgul edilmediğini hatırlattı. Türkiye’deki öğretmenlerin hem maddi hem de manevi olarak yıprandığını söyleyen Güleç, eğitim politikalarının yeniden düzenlenmesi gerektiğini dile getirdi.

Emekli Öğretmenlerin Yaşadığı Geçim Sıkıntısı Dikkat Çekiyor

Açıklamanın son bölümünde emekli öğretmenlerin yaşadığı ekonomik sıkıntılara değinen Güleç, yıllarca ülkeye hizmet eden eğitim emekçilerinin hak ettikleri değeri görmediğini söyledi. Emekli öğretmenlerin geçim sorunlarının görmezden gelindiğini ifade eden sendika temsilcisi, bu duruma çözüm bulunması için tüm siyasi partilere çağrıda bulundu.
Emekli öğretmenlerin yalnızca yılda bir gün hatırlanmasının büyük bir eksiklik olduğunu belirten Güleç, onların her daim baş tacı edilmesi gerektiğini söyledi. Yıllarca yüzlerce öğrenciyi topluma kazandırmış öğretmenlerin bugün ekonomik sorunlarla mücadele ettiğini dile getiren Güleç, bu konuda devletin daha kapsayıcı adımlar atmasının zorunlu olduğunu söyledi.
Sendika olarak öğretmenin onurunu korumak, ekonomik ve sosyal haklarını iyileştirmek, atama bekleyen öğretmenlere çözüm bulmak ve bürokrasi yükünü azaltmak adına mücadeleye devam edeceklerini belirten Güleç, tüm eğitim çalışanlarının 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü saygıyla kutladığını ifade etti.

Kaynak: İHA