Çaptuğ, “Özellikle çocuklar için konuşacak olursak dört yaştan itibaren tüm sesleri doğru üretmesini ve anlaşılır konuşmasını bekliyoruz. Dört yaşından itibaren bunları uygulayamayan çocuklarda terapiye hemen başlıyoruz.” dedi.
Dil terapisiyle elde edilen gelişmelerin ne kadar sürede fark edileceği konusunda da konuşan Çaptuğ, bu sürenin danışana göre değiştiğini ifade ederek, genel bir zaman aralığı vermenin zor olduğunu belirtti. Çaptuğ, "Her çocuğun gelişimi farklıdır, bu nedenle sabırlı olmak ve süreci yakından takip etmek önemli" ifadesinde bulundu.
Muş gibi daha küçük şehirlerde dil terapisi hizmetlerine ulaşımın büyükşehirlerle kıyaslandığında daha sınırlı olduğunu belirten Berivan Çaptuğ, “Bu durumun bölgedeki çocukların gelişimi açısından bir dezavantaj yarattığını ifade etti. "Dil ve konuşma bozukluklarıyla karşılaşan çocuklar için erken teşhis ve müdahale çok kritik. Ancak bölgemizde terapist sayısının azlığı nedeniyle bu hizmete erişim ne yazık ki zorlaşıyor." diye konuştu.
Dil terapisi konusunda ailelerin bilinçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Çaptuğ, dil ve konuşma bozukluklarının toplumda hafife alındığını ve bu nedenle birçok çocuğun ihtiyaç duyduğu terapilere geç kaldığını söyledi. Çaptuğ,"Dil terapisi yalnızca konuşma sorunlarıyla değil, çocukların özgüvenleriyle de yakından ilgili. Zamanında yapılan bir müdahale, bir çocuğun kendini ifade etme becerisini güçlendirir ve okulda daha başarılı olmasını sağlar." şeklinde konuştu.
Dil bozukluklarının çocuklar üzerindeki psikolojik etkilerini de anlatan Çaptuğ, Özellikle anlaşılmayan çocukların sosyal hayatta zorlandığını ve bu durumun kendilerine olan güvenlerini sarsabileceğini belirtti. Çaptuğ, "Dil bozuklukları yaşayan çocuklar, akran zorbalığına uğrayabiliyorlar. Bu yüzden aileler, çocuklarının konuşma becerilerini yakından izlemeli ve gerekli durumlarda terapi değerlendirmelerini unutmamalıdır" ifadelerini kullandı.
Dil terapisi sayesinde çocukların sadece konuşma becerilerinin değil, genel anlamda hayat kalitelerinin de arttığını belirten Çaptuğ, "Çocukların doğru bir şekilde iletişim kurabilmesi hem sosyal ilişkilerinde hem de eğitim hayatlarında daha başarılı olmalarını sağlıyor. Muş’ta dil terapisine yönelik farkındalık ve erişim artırıldıkça, gelecekte daha fazla çocuğun bu hizmetlerden faydalanacağını ümit ediyorum" diyerek sözlerini tamamladı.